"Bir kitabýn kaderi okuyanýn zekasýna baðlýdýr." -Latin Atasözü |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Sayýn Ökten’in kaleme aldýðý toplam altý adet eseri var. Bu altý eser arasýnda iki kitabý Yahya Kemal ile ilgilidir. 2012 yýlýnda “Yahya Kemal’in Ýstanbul’u ve Devamý” adlý eseri ilk okuduðum kitabýydý. Bu kitap, Ökten Hoca’nýn okumaya doyamadýðým esiridir. Bugün seksen yaþýný deviren hocamýzýn, Mimar Sinan Üniversitesi’nden emekli olduktan sonra kültür ve medeniyet konularýna yoðunlaþarak çok iyi eserlere imzasýný attý. Ökten Hoca’nýn “Yahya Kemal’in Ýstanbul’u ve Devamý” kitabýný okuduktan sonra bilgisayarýma o dönem bir sürü not almýþým. Þimdi bu kitap elimde deðil belli ki bu kitabý da birilerine hediye etmiþim. Ancak aldýðým notlardan ve zihnimde kalanlardan ben de bu çýðlýðý sizlerle paylaþmak istiyorum. Hiç kuþkusuz Yahya Kemal, kültür ve medeniyetimizin yetiþtirdiði çok önemli bir þair ve yazardýr. Yine kuþkusuz sayýn Ökten’de öyledir. Ýstanbul ise bu iki þahsiyeti anlayýp kavramanýn özetidir. Kýymetli hocamýzýn eserinde Ýstanbul’a dair on dört þiir incelemesi yapýlmýþ. Yani bir baþka ifadeyle Yahya Kemal’in gözü ve idrakiyle Ýstanbul’u, yani kültür ve medeniyetimizi deðerlendirmiþtir. Ýstanbul, Bizans zamanýnda Sarayburnu’ndan Topkapý’ya kadar olan semtin adýymýþ. Osmanlý döneminde bu isim tüm Ýstanbul’a verilmiþ. Bilindiði gibi kültür ve medeniyetlerin özü saraylarda oluþur; bu deðerler baþkente, daha sonra da tüm ülkeye yayýlýrdý. Geçtiðimiz yüzyýla kadar Ýstanbul, Osmanlý kültür ve medeniyetini aksettiren bir þehirdi. Elbette ki Ýslam’ýn temel esaslarý birdir; ama bu temel esaslar coðrafya, tarihi geliþme, yaþanan tatlý ve acý hatýralar, alýnan gýdalar ve benzeri hususlarla beslenen milli mantalite tarafýndan yorumlanarak kültür ve medeniyet gün ýþýðýna çýkar. Osmanlýlar da Müslüman’dý; Faslýlar da; iki insan grubunun hayatýna ayný esaslar yön vermesine raðmen Ýstanbul’da oluþan kültür ve medeniyetle Fas’ta oluþan ayný deðildir! Çünkü temel esaslarý yorumlayan zihniyet farklýdýr. Zaten bu farklýlýklar dünyayý tek düzelikten kurtarýp, onu yaþanmaya deðer hale getirendir. Eser baþtan sona köklü bir acýnýn ifadesidir. Sadettin Ökten, kendisiyle yapýlan röportajda Ýstanbul’un kurtuluþunun ancak yeni bir insan tipiyle mümkün olabileceðini belirtiyor. Söylediði doðrudur; zira insanýn mantalitesi daða taþa yansýr. Öyle bir tip oluþturulmadan alýnan bütün tedbirler ise acizdir, arýzidir. Kitap, Yahya Kemal’in “Bir Tepeden” þiirinin yorumlanmasýyla baþlýyor: “Rüya gibi bir akþamý seyretmeye geldin Çok benzediðin memleketin her tepesinde Baktým konuþurken daha bir kere güzeldin Ýstanbul’u duydum daha bir kere sesinde“. Ökten, bu þiirin iyi anlaþýlmasý için Osmanlý’nýn Ýstanbul’una bizi götürüyor; “Karþý sahildeki bir tepeden eski Ýstanbul’un merkezi olarak adlandýrýlan ya da “Nefs-i Ýstanbul” denilen kalbine bakýyoruz. Buradan Boðaziçi, Haliç’in her iki yakasý, Marmara ve bugünkü adýyla tarihî yarýmada eski ismiyle Nefs-i Ýstanbul çok net bir þekilde görülmektedir.” Bu bölgeyi, karþýsýndaki Beyoðlu’nu, Boðaziçi’ni ve Üsküdar’ý gösteren eski resimlere bakýnca, insaný rahatlatan bir manzarayla karþýlaþýyoruz.” Ökten, bir inþaat mühendisidir; ama sýradan bir mühendis deðil, bilgisini kültürüyle olgunlaþtýrmýþ yüksek bir mühendistir. Aksi takdirde bizleri çileden çýkartacak þu satýrlarý yazamazdý: “Bir þehrin silüeti bir insanýn profili gibi, hatta ondan çok daha fazla ölçüde bilgi verir ve izlenim uyandýrýr. Þehrin dokusu ise yüzdeki çizgiler, vücut hatlarý ve hatta alýþýlmýþ davranýþlar gibi þehir, þehri kuranlar ve o þehirde yaþayanlar hakkýnda ipuçlarý verir ve duygusal açýlýmlara zemin hazýrlar. Mümkün olsa da bir þehrin tümüyle uykuya daldýðý bir saatte lacivert gökyüzü zemin üzerinde o þehrin silüetini görebilsek. …” Daha düne kadar insana huzur veren, ebedi saadetin ne olduðunu duyuran o güzelim Ýstanbul þimdi ise deðiþik yerlerinden volkanik patlamalara uðramýþçasýna gökdelenlerin esiri olmuþ; bu görünüþ bizim olan her þeyi alýp götürmüþ. Ökten, söz konusu faciayý anlatmak için þöyle bir giriþ yapmýþ; “Ýstanbul deðiþiyor. Bu deðiþim yollarla baþladý. Eski Ýstanbul’da yollar topografyaya hürmetkâr bir tarzda ve onun verdiði imkânlar istikametinde araziye en az müdahale ile inþa edilirdi. Çünkü onlarý inþa eden insanlar, üzerinde yaþadýklarý arzýn da Ýlahi bir emanet olduðuna inanmýþlardý.” Bundan sonra hoyratlýðýmýzý anlatan, yürek yakan sayfalar devam ediyor. Þiirde; “Baktým: Konuþurken daha bir kere güzeldin Ýstanbul’u duydum daha bir kere sesinde“ dizeleriyle Ýstanbul’un kulaða hoþ gelen, musiki ile yoðrulmuþ, þurup gibi diline iþaret ediliyor. O, bütün kültür havzamýzýn örnek alacaðý bir aðýzdý. O aðýz Ýstanbul’u aksettiriyor, ondaki derinliði, naifliði duyuruyordu. Ne çare ki diplomalýlarýmýz yabancý dile benzetmek için “yapoorum, geloorum” demeye baþladýlar; sonra da “yapacaðým, geleceðim” diyerek incelmiþlerdi(!) Ýstanbul’un, dolayýsýyla kültürümüzün iki büyük sýkýntýsý var: biri diplomalýlarýmýzýn þahsiyet zaafý; baþkalarýna benzemekle varlýk olacaklarýna inanmalarý, diðeri ise hazmedemeyeceði kadar göç almasý. Bu göç elbet bir gün duracak ve giderek azalacak bir gün ama þahsiyet zaaflarýmýz ne olacak? Bu da ancak kültürel faaliyetlerle giderilir; çaðý idrak eden dokuya sahip metafizik derinliði olan, bizi tarihi köklerimizle buluþturan roman, hikâye, þiir gibi sanat unsurlarýyla mümkündür. Beyni olan buna dair bir ýþýk damlasý görebiliyor mu? Sadettin Ökten’in çýðlýðýný duyabilmek için kitabýný duru bir kafayla okumak gerekir. Onun acýsýný duyabilirsek, yarýnlarda var oluruz; çünkü acý kadar insan þahsiyetini yoðuran hiçbir þey yoktur herhalde. Kalýn saðlýcakla.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |