..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanmasý onu güzel kokulu yaptý." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Yûþa Irmak




22 Kasým 2023
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?  
“Güzel”in anadilini konuþursak ne olur?

Yûþa Irmak


Merak ediyorum. Gerçekten çok merak ediyorum. Yani üzerimize serpilen bu ölü tohumlarý topraðýyla birlikte süpürmek için illa ölçüsüz bu çirkinliðin ve baþýbozuk bir kötülüðün dilini, metaforlarýný kullanmak zorunda mýyýz?


:BIH:
Zamanýn hýzla kendi yataðýnda akýp gitmesi ile ilgili çok þey düþünüyorum.. Böyle olmakla iyi mi yapýyorum, kötü mü yapýyorum onu da bilemiyorum. Ancak akýp giden zamanla ilgili söyleyebileceðim en mantýklý þey, insanlar gibi onun da geçtiðimiz günleri arattýðýdýr..

Peki niye böyle?

Aslýnda çok açýk herþey ve dünyanýn halini görüyorsunuz… Özellikle Ortadoðu baþta olmak üzere her yerde; kan ve gözyaþýndan baþka bir þey yok. Yaþlý, genç, kadýn, çocuk ayýrmaksýzýn, hatta özellikle bunlarýn öldürüldüðü bir dünyada kim huzur bulabilir? Sadece bu bölge de deðil dünyanýn her yerinde; insanlýðý çirkinleþtiren, kaosa sürükleyen, ölçülerimizi katledip deðerlerimizi yaðmalayan, yüreðimizi kurutan, zihnimizi esir alan, vaktimizin bereketini çalan gerçekten çok fazla, kin, nefret ve büyük bir sevgisizlik var…

Orada savaþ, zulüm ve ölümler… Baþkaca yerlerde fitne ve kavga… Ýþte böyle böyle tüketiyoruz insanlýðýmýzýn geri kalanýný.. Her gün yok ediyoruz içinde yaþamaya çalýþtýðýmýz þu dünyayý. Doðurduklarýmýzý bile kendi ellerimizle boðup öldürüyoruz. Yok etmenin, ele geçirmenin, sömürmenin ve tahakkümün binbir biçimini o kadar rahat ve profesyonelce paylaþmaya gayretliyken; üretmenin, merhametin, vericiliðin, dayanýþmanýn, aþkýn, sevginin, muhabbetin, sohbetin kýsacasý birlikte güzelleþmenin ifade ettiði tüm þekil ve biçimleri kýsaltýyoruz.

Böylesi bir yaþam biçimi insanlýðýmýza teðellenen en basit deðerlerin yitimi karþýsýnda çaresiz býrakýyor hepimizi. Bir kiþi ne yapabilir ki? Tek baþýna hangi zulümle mücadele edebilirsin ki?

Böyle düþünerek herkesin suçlu olduðu bir dünya kurgusunda, kötülüðün meþruiyetini kabulleniyor, bizi çirkinleþtiren her þeyi ittifak halinde birbirimize “süslü” gösterip hayata tutunmaya çalýþýyoruz… Bu uðraþýn içinde hayat da kaçýyor elimizin altýndan. Can ile ruh arasýndaki o bað ise her gün biraz daha incelip, kýsalýyor ne yazýk ki!

Merak ediyorum. Gerçekten çok merak ediyorum. Yani üzerimize serpilen bu ölü tohumlarý topraðýyla birlikte süpürmek için illa ölçüsüz çirkinliðin ve baþýbozuk kötülüðün dilini kullanmak zorunda mýyýz? Bazen sadece güzelliði ifade etmeyi deneyerek de kötülükle mücadele edemez miyiz? O halde dünyayý yaþanýlabilir kýlacak olan o sanat ve sanat dallarý ne için var?

Bu blogda her denememde insan iliþkilerinde, iletiþimde sanat dallarýnda “güzel”in ölçülerini hangi birimlerle tartabileceðimize dair kendi yaþanmýþlýklarýmdan yola çýkarak fikirlerimi paylaþmaya çalýþtým, çalýþýyorum… Daha ziyade aþkýn, muhabbetin, insan olmanýn, dürüst olmanýn, okumanýn, yazýp çizmenin, kültürün, sanatýn, gezip görmenin herkese yol gösterici olmasýný ümit ettim. Ýyiliði çoðaltmanýn, sevip sevilmenin, saygý ve hürmetin, muhabbetin ve samimi sohbetlerin hazzýný hâlâ hayalimde yaþatmaya devam ediyor görünsem de canýmdan öte deðer verdiðim bazý insanlarýn ihanetine ben de uðradým. Peki baþkaca ne yapabilirdim? Ben de yapýlacak en güzel þeyin, kimseye yük olmamak olduðuna karar verdim. Kimselere varlýðýmýzý hatýrlatarak huzursuzluk vermemeliydim yani. Onlardan beklentilerimiz, istek ve arzularýmýzla yüreklerinde bir “oyuk” açmamak için kendi sýnýrlarýmýza çit çekmek gerektiði kanýsýna vardým. Zira ayný duygularý taþýmýyor, ayný hisleri paylaþamýyorsunuz.. Ayný hisleri taþýmýyor, ayný duygularý yaþamýyorsunuz. Olmuyor. Zorla güzellik olmuyor. Olmamalý da zaten. Bir yetiþkin olarak muhatabýnýza sözünüz, söyledikleriniz bir þey ifade etmiyor, karþýlýk bulmuyorsa kendinizi duvarla konuþur gibi hissetmenize de gerek yok elbette. Bu sebeple herkesin yeniden “vefa”, “rýza”, “sabýr” gibi kelimeleri düþünmesi ve bunlarýn anlamlarýna sýmsýký sarýlmasý gerektiðini düþünüyorum.

Evet.. Rabbimin isimleri gibi onun sözleri, sözcükleri ve kelimeleri de sayýsýz.. Ýnsan olarak bizler büsbütün ölçüsüz, hudutsuz býrakýlmýþ da deðiliz! Ýþte sanatta da, hayatta da, Allah’ýn bizden istediði gibi olmaya çabalamanýn bizi güzelleþtireceðine inanýyorum. Bunun ancak aþk ile gerçekleþebildiðini düþündüðümden dünyamýzdaki tek hakikatin her birimizdeki bu farklý izdüþümlerini ancak sanatla anlamlandýrabileceðiz. Yani sevebilmemiz, sevdikçe güzelleþebilmemiz evrensel güzelliðe dair insanlýða atýlmýþ en somut ifadelerimiz olmalý. Yine vefayla, rýzayla, sabýrla; güzeli güzelle anlatma niyeti, hiç deðilse bizi güzelliðin ilahi yüzüne yakýn, beklenti içinde olduðumuz insanlara karþý da belki bir yumuþama, belki bir düþünme fýrsatý doðurur. Bu yaklaþým türü tüm kötülüklerin, zulümlerin, çirkinliklerin türevlerini içermiþ olsa da her þeye raðmen güzelin anadilini bugün olmasa, yarýn mutlaka konuþabileceðimize gönülden inanýyorum. Bunu hem hayatta, hem iliþkilerimizde hem de sanatýn tüm dallarýnda uygulayabiliriz.

Elbette gerçek manada güzel O’dur ve tüm güzellikler O’na (cc) aittir. Ama O’nun güzeli sevmesi, güzelin sevilecek bir deðer olmasý, sanýrým biz insanlara kendi “güzel”imizi ifade etme sorumluluðunu yüklemiþ olur. Yukarýda ifade ettiðim, insanýn varoluþ hakikatinin gerçekten aþk üzerine kurulmuþ olmasý, güzelleþme serüvenimizin her aþamasýnda, O’nun bize emanet ettiði “sanat”ýný anlama ve anlamlandýrmamýza da vesile olacaktýr.

Bunu tahayyül ederek eserlerini icra eden sanatçýlarýn, kendi ifade biçimlerini, daima belli bir edep, belli hudut çerçevesinde ve belli bir yalýnlýk ve derinlik içinde oluþturmayý baþarmýþ kiþiler olduðunu biliriz. Onlarýn illa da ayný inançtan, ayný coðrafyadan olmasý da gerekmiyor… Verdiðim örnekler arasýnda sinema alanýnda Erice’nin bir filmi de var, Giacometti’nin heykelleri, Balthus’un tablolarý, Firdevsi’nin, Yunus Emre’nin, Þeyh Galip’in ya da Fuzuli’nin sözleri de…

Turgut Cansever’in, Erol Hakký Akyavaþ’ýn ya da Sezai Karakoç’un eserleri kadar, Dostoyevski’nin, Bachmann’ýn, Pavese’nin eserleri de söz konusu. Hakiki sanatçýlarýn hangi meþrepten olurlarsa olsun, ilhamý “kaynaðýndan” çektiklerinin þuurunda olduklarýna eminim. Bu hayret ve hayranlýðýmý daha da arttýrýyor. Bu yüzden hakiki sevginin, evrensel aþkýn ne olduðunu bizlere hatýrlatan, müjdeleyen, ima eden: Tüm sanatçýlarýn o nadide eserlerinde “güzel sanat”ý gördüðümüzde “iþte budur” diyorum. Güzelin ölçüleri üzerine düþünürken bu anlamda Mimar Sinan’dan veya Kemali Bey’den veya Kemani Tatyos Efendi’den bahsetmeye sýra gelmediði gibi, William Saroyan’dan, Tarkovski’den, Nietzche’den, Dante’den, Macidi’den, Bergman’dan ya da Pina Baush’dan bahsetmeye de vakit olmadý, kýsmet olmadý. Belki, bir gün içimizdeki yorgunluklar, bazý duygular tekrar yerine oturunca paylaþýrýz…

Sanat eserinin “canlý” olduðuna ve eserinin sanatçýya þahitlik ettiðine inanan baþta bir okur olarak, bugün fazlasýyla içine kapanmýþ “dünyanýn ruhu”nu ancak “güzel sanat”la diriltebileceðimize ve “güzel”in anadili yaygýnlaþtýkça bu külli ruhtan payýmýza düþenlerle insan olmanýn erdemine de varabileceðimizi söylemeliyim.

Hayatý iftiralar, zulüm ve meþakkatle geçen Niyazi Mýsri’nin Rodos’a sürüldüðü sýrada tekkedeki dolabý açýlýp kitaplarý yaðma edilmiþ ve o vakit yazdýðý gazelden bir dizeyle bu yazýyý da noktalamýþ olayým.

Diyor ki Hazret:
“Sevdim seni hep varým, yaðmadýr alan alsýn.
Gördüm seni efkarým, yaðmadýr alan alsýn.”

Kalýn saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Kendini Anlatma Þekli
Dünyaya Açýlan Yol
Kaygý ve Endiþe Ýnsaný Ýnsanlýktan Çýkartýr
Yürek Evinde Oturmak
Güzelliðin Evine Kurulmak
Kendini Çimdiklemek!
Zamaný Tende Durdurmak, Ruhu Cumada Diriltmek
Boþ Çerçeve

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýstanbul’u Düþünmek
O Kelime!
Ýþlenmemiþ Cevherler Ülkesi: Türkiye
Gülmek Ýçin Krala Aðlamak Ýçin Filozofa Gitmek
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Hallerinden Memnun Cevherlerimiz
Çekyataltý Romanlar II
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Duanýn Gizemli Yolculuðu
Bir Çýðlýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.