Ölümden önce yaþam var mý? -Duvaryazýsý |
|
||||||||||
|
Naasýýllll özledim seni bir bilsen, yüreðim de tütüyorsun, gözlerimde; sözlerim ve nefesim de… Baðlýyým sana tutkuyla baðlýyým, çok özledim seni… Eminim sen de beni en az benim, seni özlediðim kadar özlemiþsindir… Gözlerin aradý mý beni doðruyu söyle? Ne kadar aradý peki? Yüreðinin derinlikleri peki? Derinleri çokça severim. Yokluðumu ne kadar derin veya uzaktan hissettin, dile gelip bir söyleye bilsen mutlu ederdin beni. Bir gün konuþacaðýný umut etsem, yorulurum deðil mi? Umut insaný yorar der dururum ya hani, o bakýmdan dedim… Umutla hiç aram yok… Ara sýra yazýlarýma kendini zorla yazdýrsa da; hiç umuda, umudum yok… Gerçekçi bir insaným ben. Hep öyle oldum. Çocukken de oturduðum yerden hiç bir þey için umut beslemedim. Umut etmek yerine, o yolda çalýþmayý, sebat göstererek gayreti, vazife bildim... Umudun her zaman adý var; kendi yok… Hayalperestlikten baþkaca bir þey deðil bence. Ne bileyim benim gözümde, umudun deðeri ve anlamý yok. Çalýþmanýn, terlemenin ve gayret anlam katar hayatýma. Geçenlerde sosyal medyada, yaþýný, baþýný almýþ bilim insanýnýn aðzýndan da duydum; umudun, týrý výrý bir þey olduðunu. Gözlerim parladý. Bir ben deðilmiþim demek ki umudu böyle bilen dedim ve kendimi canýgönülden tebrik ettim. Umuda bu kadar cümle kâfi hadi geçelim yazýmýza✍🏻 Ahh ahhh caným ve biricik sevgili günlüðüm sorma baþýma gelenleri… Öyle kolay kolay bu kadar ara vermem, veremem yazmaya; bilir ve yakýndan tanýrsýn beni…Özlerim ama seni… Konumuza þöyle bir giriþle girelim, artýk kaç güne biter bu yazý dizimiz Allah bilir. Çünkü doktor günde bir saat yazý yazabilirsin dedi! Yaaaa sevgili günlüðüm sorma sorma baþýma gelenleri. Hadi baþlayalým girelim mi zaman tüneline? Hadi koþ, tut elimden, sýký sýký tut bizim evimize götüreceðim seni… Tut nefesini, korkma… Sýcacýk bir ev ve beni gör þimdi. Evinde gezinen az konuþan ve konuþtuðunda babaannesinin tembihini hiç unutmayan Hülya’ya bak yüreðinle. Yüreðinle gör beni. Gördün mü beni? Dokun kalbine, dokun dokun bak oradayým… Efendim ? Evimizi mi gezmek istiyorsun? Ooooo; bu yazý o zaman hiiççç bitmez… Söz ama, sözüm olsun bir gün dokundururum ellerini penceremizin önünde ki cam güzellerine… Ama þimdi babaannem bakýyor yeþilin en güzel tonlarý gözleriyle ondan bahsetmemi istiyor… “Küçük harflerle konuþun derdi babaannemiz”. Babaannem ayrý bir disiplinli hanýmefendiydi; adý Gül Haným… Babam gözlerinin rengini annesinden almýþtý. Dedemi hiç görmediðim için dede sevgisini tadamadým. Anneannemi de görmedim. Yalnýzca babaannem olduðu için ona hizmet etmek çok kýymetliydi benim açýmdan. Ýleriden, hep ilerleyecek yýllardan bahseder göreceðimiz þeylere karþý hazýrlardý bizi. Babaannem anlattýkça zaman tüneline girerdim, hayal dünyam anne karnýnda büyüyen çocuðun geliþimi gibi, enlenir, yükselir ve geniþledikçe, geniþlerdi…Hâlâ geniþlemede yoksa nasýl kalbim gezegenlerin yanýnda atabilir ki? Mümkün mü gezegenlerin arasýna dalmam ve onlarýn dönüþüne ortak olmam, hayata bir de oradan bakýnca belirginleþiyor anlam ve sükunet sürükleniyor yüreðime. Kalbimden kaleme aktarýlan baþka bir alemden bahsediyorum … Allahýn lütfu ve bahþettiði kabiliyette denilir adýna… Þu an Ýstanbul’da yarýn ki cuma günü için selâlar yükseliyor minarelerden, bir hoþ oldu ki içim. Karanlýkta gökyüzü ile içice, yüreðimize sayýsýz yýldýzlar iniyor tek tek müjdeler olsun yüreðim, müjdeler olsun. Mutlu et kendini, yýldýzlarý indir yüreðine, canlandýr bir bir anýlarý, hele bak ki “ölüm var mý”? Benim can evim de; ölümün ö’sü yok. Al iþte gör yüreðinle Babam orada, yanýnda Anneciðim ne mutlu bize… Bir geçmiþten, bir gelecekten✍🏻 Geçmiþ, geçmiþ mi ki? Hayýr! Ben izin vermiyorum. Yazarak çocukluðumu diri ve dinç tutuyorum. Ýçimde ki çocuðun büyümesine izin vermiyorum. Gýda ve tüm ihtiyaçlarýný gideriyorum ve en önemlisi saat yok yanýnda… Bazen tarihi soruyor küçük Hülya! Veriyorum eline bir balon, bir elma þekeri, bir de bezden bir bebek ayaklarýna alýyor bebeði bir saða, bir sola sallýyor, zaman duruyor… Bazen de uyanýnca bez bebeði sorusu aklýna geliyor tekrar soruyor! Saati, ayý, yýlý, hangi yýldayýz diyor! Bebek aðladý, aðlayacak hoplat bakalým diyorum, hoppi di hoppi di derken, yüzü gülüyor unutuyor soruyu, kapýyý çekip çýkýyorum alnýmda soðuk boncuk boncuk terlerle… Tarihin, tarihine; yýlýn ayýna, ayýn haftasýna, haftanýn gününe, günün saatine uyanýyorum.. Bilmem anlatabildim mi sevgili günlüðüm✍🏻 Gece de yok! Gündüz de! Kum saati de yok içim de! Ýçimde ki çocuðun büyümesine rýzam yok… Biraz da büyümesinden korktuðum için; zamanýn totosuna totosuna çalý süpürgesi çaldým irili ufaklý iki pat pat; uf dedi gidiþ o gidiþ… Cadýlýðým tutmuþtu zaman elini göðsüme uzattýðý an da… Hak etti ama süpürgeyi, oh olsun iþte… Zaman uðramýyor artýk, bilmiyorum ki üst sokaktan mý geçiyor? Alt sokaktan mý? Uðrayacaðýný da sanmýyorum, yüzsüz deðilse… Bedenen elbette büyüyorum, elbette ak düþtü boyalý saçlarýma; gel gelelim ruhumun yaþýný içimde ki çocukla bir tutuyorum, önemli olan da bu benim için. Dokunulmazlýðý var, kimse elini uzatamaz ona, cam fanusta masum çocukluk… Efendim sevgili günlüðüm✍🏻 Konudan, konuya mý geçiyoruz ehh ilk defa mý yapýyoruz bunu sanki; sen de bir alemsin, Allah iyiliðini versin. Kafan karýþýrsa okurken bir kere daha oku, ne bileyim anla. Buna zaman tünelinde tribülansa girmek diyorum. Kafaný koru, çarpma sakýn saða ya da sola Allah muhafaza. Gel þöyle yanýma babaannemin dizlerinin dibine oturalým, gözleriyle, sözleriyle sevsin bizi… Bak elinde krem rengi tesbihi nasýl da camdan dýþarýyý seyrederken çekiyor. Görüyor musun bizi gördü, bak nasýlda gülüyor yeþil gözlerinin içi… Gel gel çekinme kelime-i tevhid çekiyor. Bak eliyle gelin diye iþaret ediyor, otur sakince dinle.. Tabii sözlerini can kulaðýyla dinleyenlere daha yakýnlýk hisseder, onlara nasihati görev bilir, nasiplen yüreðin kadar. Oniki, onüç yaþlarýmýzda danteller örmeye çabalardýk. Ev iþlerimizi bitirdikten sonra elbette… Rahmetli Anneciðimden çok çekinirdim çocukken. Her yer pýrýl pýrýldý evimizde. Disiplin anneciðim tarafýndan kurulmuþtu evde. Babacýðým da tam tersi neþe, mutluluk, kahkaha boldu… Ne güzel gülüyorsun diyen arkadaþlarýma cevaben; bana gülmeyi babacýðým öðretti derim. Babacýðým güldüðünde yer de gülerdi, gökte… Solgun çiçekler þöyle bir silkelenip kendine gelir. Babam güldüðünde, çiçekler gülerdi, gül dalýnda ki dikenlerde gülerdi babacýðým güldüðünde… Babacýðýmý dört gözle bekler, uçaklar geçerken pencereye koþar el sallardým uçaða, babama selâm götürün derdim,çocukluk iþte… Halbuki maðazamýz yakýndý ve uçak pisti çok çok uzaktaydý. Temiz büyüdük bizler… Bir önce ki nesil herþeye inanýrdýk felsefenin aksine… Aslýnda Bahire halam ve babaannemi düþününce felsefe ve edebiyatýn içinde büyümüþ olduðumu; bugün yazdýðým satýrlar anlatýyor bana… Rahmetler olsun hepsine… 1’nci bölüm.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hülya Kýrklaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |