..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Çocuk > Semih TANRIVER




2 Mayıs 2003
Beton Dökseler de Çocukluğumuza  
Semih TANRIVER

:AGDE:
Beton dökseler de Çocukluğumuza...

I.
Ağızları küfürlerle doldurulmuş çocuklar gördüm,
Okuluma giden yollardaki köşe başlarında.
Büyüdüm ama hala sırtımdaydı sanki çantam.
Öylesine utanmıştım.

Biz bir plastik topun peşinde koşturuyorduk o yaşlarda.
Sense koşup bana sarılıyordun
Her gol attığımda.
Omuz omuza mücadelemiz sadece hayata karşıydı.
İtip kakmanın gölgesi bile olmamıştı anılarımda.

Satır arası kanamalarımdan çok önceydi
dizlerimdeki yaralar.
Kalem tutmayı öğrenememiştim o sıralar.

Beton dökseler de okulumun bahçesine
ve derslerde 10 dakikam çöp kutusunun başında
tek ayak üzerinde beklemekle geçse de
ben şimdiki çocuklardan çok daha mutluydum.

II.
Anlattığın oyuncaklardan hiçbiri benim olmadı
ama her kış
beni ziyarete gelen bir kardan arkadaşım vardı
ve ben atkımı titreyerek sarıyordum boynuna
üşümesin diye.

Çünkü bana bakarken hep gülümsüyordu. Öğretmenimiz kadar güzel olmasa da.

Belki hayat siyah beyazdı ama
tüm renklerini sahiplendiğim
bir gökkuşağım vardı
ve yıldızlar bir bir kaysa da
olması için çabaladığım umutlarım.

Biz dilemeyi, beklemeyi değil almayı öğrenmiştik hayattan.

Bir boya sandığı omzumuzda.
Simsiyah ellerimize aldırmadan emeğimizin karşılığını istiyorduk.
"Parlamazsa para yok"
diyerek.

III.
Dünyanın en güzel çocuğuydu kardeşim.
Her ne kadar aksayarak yürüse de.
Ben mahsus yavaş koşardım
Benden önce topu alsın,
lanet değil şükretsin diye.
Hüznümüz sadece
bir akasya ağacının dallarına takılı kalan
kırmızı plastik topumuzdaydı.
Birkaç çift ayakkabı boyayıp
yeni bir top alana dek.

IV.
Her ne kadar deseler de sen hiç çocuk olmadın diye
ben bir kez çocuk olmuştum.
Simsiyah ellerimle kardan arkadaşıma sarılsam da
birşeyleri vurmuyordu yüzüme.
Ve ben hiç büyümedim.
Her kış geldiğinde, kardan arkadaşımı bekliyorum bu yüzden...
gözüm bahçemizde...
atkım ellerimde...
S.Tanrıver



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Semih TANRIVER kimdir?

Bir insanın kendisini anlatması için kendisini çok iyi tanıması gerek. Zira benim gibi anlatılmaya değir çok şeyi yoksa. Bir kitaım olsa yada yayınlanan birkaç şiirim bunlarla doldurabilir miydim bu bölümü ne kadar uygun olurdu bilemiyorum. Bunlarla bir insanın kendini anlatması da hoş değil. Hayatı bir kitaptan yadabirkaç şiirden mi ibaret diye düşündürebilir insanı. Bu yüzden beni yazılarımla, şiirlerimle tanımanızı isterim. Çalışmalarımı okuyunca bu adamın hayatı aşklamı, sevmekle mi geçti diyeceksiniz söyleyin lütfen. bunu söylemekte haklısınız. Doğduğum günden beri sevdim çevremde hep sevilecek insanlar vardı halada öyle. Ve kadınlar aşık olunacak yüzlerce yürek. Kısacık bir hayata onlarca aşk sığdırdım. Gerçek veya düşsel aşklar. Bundan dolayı mutluyum gururluyum. Sevdim. . . Sevildim. . . ve bunları hiç ihmal etmeden yazdım biriktiridim. şimdi sizlere sunuyorum. Sevmek ve sevilmek adına yüreğinizi birazcık ısıtabilirsem, yüzünüzde bir memnuniyet tebessümü oluşturabilirsem, zamanım boşa gitmedi bu satırlar beni mutlu etti dedirtebilirsem ne mutlu bana. Sevgiyle Kalın. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Atilla İlhan, Nazım Hikmet, Can Dündar, Cezmi Ersöz


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Semih TANRIVER, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.