|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
vurdumduymazlıkların kıyılarına köyler kurulmuş,
duydun mu?
sessiz sensiz geçen geceleri yakmışlar bir
yerlerde.
ıssızlık ve ıslaklıkların ortasında
unutmuş insanlar kendilerini, bitirmişler.
gözyaşı ayinleriyle
gömmüşler kurdukları hayalleri
yitik düşler vadisine.
boncuk boncuk terler dökmüşler kendi cehennemlerinde,
cennetler yaratmış insanlar dünya dedikleri rüya aleminde ,
cehennemleri olmuş akabinde...
yıkılan yakılan hayalar anıt ' ı dikmişler yaşamlarının ortasına
unutmuşlar sonra niye diktiklerini
kendi anıtlarını tanrı sanmışlar
savurmuşlar küllerini ölülerinin
kendileri gibi yaşamları gibi yakmışlar ölülerini de
yaşarken yandıkları yetmezmiş gibi...
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
yitik limanı arayan yitik bir sandal. duygularıyla baş edemeyen aklıyla hareket edemeyen, uzun süredir yazmaktan uzaklaşmış kendi halinde biri. kişisel hırsları olan yaşamın anlamını anlamsızlığında arayan biri işte
|
|
|