|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
22 Aralık 2003
Ilk Göz Agrim
Gülbahar Okumus
Aska susayanlar icin, aglamak isteyenler icin ,hala mucizelerin var oldugunu bilmek isteyenler icin ve bu kadarda olmaz dedirtecek bir hikaye......... |
|
Ilk Göz Agrim, 2. bölüm
Etrafina anlamsizca bakmaya baslamisti neydi bu, bir anlami varmiydi. Sanki bir amerikan filmi seyreder gibi bir anda hayati alt üst olacakmiydi, bir macera pesinde mi kosacakti tamda
zamanimiydi diye düsünürken yanaklarindan süzülen yaslarin bile farkina varamamisti.
Ama bir seyi cok iyi biliyordu, onun etrafinda onun icindeki girdaplari anlayacak hissiyatini anlayacak kimseler yoktu. Belkide vardida , Batin kendi boslugunda o kadar cirpiniyorduki
Ya göremiyordu hayati yada…………………………..
Belkide hic haketmedigi bir hayati yasiyordu. Kimbilir belkide bu gün baslayacakti gercek hayata. Ama icinde bitmek tükenmek bilmeyen bir merak vardi hani filmlereki gibi belkide annesi gercekten yasiyordu ve onu bekliyordu. Bir an silkindi düsüncelerinden, hayallerinden
Eski esyalari belki bir seyler daha bulurum ümidiyle karistirmaya basladi.Ama nafile baska bir mucize daha yoktu onun icin . Yavas yavas korkulariyla yüzlesmeye basladi. Acaba hayati boyumca bir seyi basaramayan, hic bir isi sonuna kadar götürmeyen Batin bu defa annesinin istedigi seyi yapabilecek miydi ?
Vakit epeyce ilerlemisti. Bodrumda buldugu bu kutuyu da alarak yukari cikti. Evlerine girdi
Dogdugu annesiyle yasadigi bir kac yili düsünmeye basladi. Annesini ne kadar animsiyabildigini düsündü. Eski resimlerinden de hayal meyal gözünde canlandirmaya calisti.
Güzelce, orta boylarda normal kiloda, kara kasli kara gözlü bir kadindi annesi. Güzel oldugunu hatirliyordu, güzellikten öte görüntüsüne cok önem veriridi, herne kadar babasi umursamasada. Ama komsu teyzesinin anlattiklarindan da bildigi gibi annesi keskin bakisli cekici bir kadindi, hayalperest, hep sitemkar ama sicakkanli iyi bir insandi. Babasina ne zaman annesini sorsa pek kayla alinacak seyler duymazdi. Bbasi ya kacamak cevaplar veriri yada sikilir bir iki kelimeyle keser atardi. Halbuki ne cok isterdi annesiyle ilgili hikayeler dinlemeyi. Bu yüzden teyzesini bir baska severdi. Ne zaman onu ziyarete gitse annesi söz konusu olunca hani o kelimelerin bogazina takilipta dökülemedigi ana kadar anlatirdi teyzesi.
Oda masal gibi dinlerdi teyzesinin anlattiklarini. Bilirdi annesinin onu ne cok sevdigini.
O da annesini hic unutmazdi her gece yatagina yattiginda kimseyle paylasamadiklarini annesi yanindaymis gibi onunla konusurdu. Mektubu tekrar tekrar okudu ….. Artik biraz daha emindi siire, yazmaya düskünlügü, hayalperestligi, yasdigi bosluklar, arayislari , tükenmeyen gözyaslari asiri duygusalligi hep annesinde gecmisti ona. O annesine benziyordu. Babasi da iyi ve sevecendi ama duygularini dile getirmeyen bir insandi , babasini cok soguk bulurdu.
Onu sürekli sigara icerken , cayini yudumlarken, televizyon seyrederken ve nutuk cekerken animsardi zaten baska bir seyde yapmazdi babasi. Normal siradan bir insandi. Ne zaman hadi baba gel seninle degisik bir seyler yapalim dese ne zaman hayallerinden bahsetse babasi hemen anan gibi baslama ne güzel televizyon seyrediyoruz derdi. Aylarda beri ilk kez babsina ihtiyac duymustu. Ne güzel olurdu babasi yasasaydi ona sorabilirdi herseyin hesabini. Buldugu bu yazinin anlamini ögenebilirdi…….
Bütün gece hayaller kurdu annesiyle ilgili Batin pratik zekali bir gencti her seyi bir anda kafasinda planladi. Evet babadan kalma bu evi satacak eline kalanla vatanina annesinin silam dedigi yere türkiyeye dönecekti. Altina bir araba ceker bir de dükkan alsa kirasiyla yasiyabilirdi. Zaten babadan kalma bir kac dairenin kira geliri de vardi oh dedi icinden.
Böylece annesi ile ilgili sirri rahatca cözebilecekti. Bir ara sanki babsinin ölümüyle eline gecen maddi rahatliklari düsünür gibi oldu, cok utandi kendinden acaba kötü bir evlatmiydi.
Ama hayir sadece aklindan gecen sacma bir ayrintiydi hic bir anlami yoktu. Cünkü her daim iyi bir evlat olmustu, babasini ne kadar sikici pasif ve soguk bulsada onu cok severdi….
Mektubu buldugundan beri günlerin nasil gectigini anlamadi. Evlerini cüzzi bir miktara satti ve ucak biletini aldi. Bu artik onun son gecesiydi belkide bir daha dönmemek üzere Almanyadan ayriliyordu. Bu yüzden son gecesini istemesede amcasinin evinde geciriyordu.
Amcasini severdi ama onun hayati umursamazligi Batini cileden cikariyordu.
Vakit gece yarisini epeyce br gecmisti. Haftalardir yasadigi seyler onun sigarayi cogaltmasina sebep olmustu. Bu paketi de bitmekteydi. Son sigarasinin dumaninida icine cekerken. Bekle beni türkiye ben geliyorum dedi ve gözlerini uykuya teslime erdi
Iki saat rötarla Istanbula indi yükü cok fazla oldugu icin önce kendi evlerine gitmeye karar verdi. Sadece yazlari gittikleri icin aslinda cok pisti ama caresiz bir günlügüne idare etmeye karar verdi. Sonra annesinin anlattigi o kördügümün ilk halkasini cözmek icin ilk adimi atacakti. Ve bildigi tek sey ilk kimin kapisini calacagiydi. Annesini en az onun kadar sevev ama en iyi taniyan insan teyzesi…………..
Devam edecek……..
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Aglamayi seviyorum, anneligide,yasamayi seviyorum, hayal kurmayida. Yazmak istiyorum hep yazmak , bir gün bu yazdiklarimla sesimi duyurmak istiyorum. Ama yazarlik adina , ama insanlik. . . . . . .
|
|
bu
yazının yer aldığı
kütüphaneler |
|
|
|