Olgunluğa erişmemiş şairler ödünç alır, olgunluğa erişenler çalar. -George Eliot |
|
||||||||||
|
bakışımda,bir başkalaşımın izlerini görüyorum,o izlere gömülüyorum.Görüş alanımı aşıyor,boyumdan büyük sevdalar.Küçüğüde zaten beni açmıyor,açılan yaraları kapatmıyor.Ne bileyim ben,Böyle birşey dir herhalde bir duyguyu kelimelere sığdırmak,yada yada sığası bir duygu bulmak. Sen diyorum ve susuyorum, çünkü söyleyecek başka bir şeyim kalmıyor,bende olan her şey bu kadar ve benim olmayan tek şey.Sen diyorum ve yeni cümlelere temel atıyorum,çünkü sensiz hiçbir şeyim yok,seni bulaştırmadığım tekbir konu kalmamış belleğimde,gözlerinde yelken açmadığım tek bir rüzgar esintisi yok,seni sevmediğim tekbir gün bile yok, seni unuttuğum biran bile yok, yok üstüne yok,sen bile yoksun,belki ben bile yokum sensiz.Karnaval havasında geçiyor senin yokluğunu anlatan acılar,işte senin en çok bu yönünü seviyorum, acılarında bile,yokluğunda bile bir başka ahenk var.İçinde senin olduğun acı,tatlı her şey güzel.Korkuyorum bazen sana olan sevdamdan şüphe etmekten,çünkü yokluğunu sevmek tuhaf geliyor bana,fakat olmayan kişi bile sen olunca bir başka oluyor,sen yanımdayken de güzelsin,bensiz başka bir yerde de güzelsin.Yani seni güzel yapan şey ben değilim,yanımda olman veya benimle olman değil,sen her yerde güzelsin. Gök yüzü gibi parlayan yüzünden yağan yağmurlarla çalkalanan umutlarım,türkü kokar başaklar gibi yaldızlı saçların.Bense gülüm,sana layık bir diken olmakla yetiniyorum şu fani bedenimde,iyi ki yoksun,yoksa çok acı çekerdin benim yanımda,ben ki başarısızlıklarımı başarı bilen,onlara bin bir lakaplar takan ve belki buna kendini de inandıran bir hiçliğin hükümdarı,sen ise suların akışkanlığı kadar berrak güzelliklerin sultanı.Senin varlığın mı iyi olurdu,yoksa yokluğun mu daha iyi,hiçbir fikrim yok.Elbette ki bu iyilik kavramı görecelidir, senin açından mı,benim açımdan mı,yoksa beraberliğimiz veya aramızdaki bu sönmek kavramından bihaber sevda bozuntusu,alevler hükümdarlığın acısından mı iyi olurdu bilemem.Tek bildiğim,şu an senin olmadığın. ‘Sen olsaydın’ diye başlıyorum tüm sözlerime, daha sonrada cümlelerimin bel kemiğini inşa ediyorum ‘belki’ tuğlalarından.Dedim ya,şu an sen olmadığın için daha cesur konuşuyor olabilirim, tüm umutlarımı küllükteki artık izmarit gibi söndürmeyi ihmal etmiş,kor halinde bırakmış olabilirim,belki hiç umulmadık bir anda sen karşıma çıkıverirsin de,o umutlarımın izmariti bitip tükenmeden külünü silkip,kor alevler içinde sönmeye yüz tutmuş umutlarımdan birkaç nefes daha çekerim fikriyle beklemede kaldım.Bilmiyorum şimdide yanımda olsan dünyamı yine bu kadar çok kaplayacak mıydın, yoksa bu dünyamı kaplayan sen değil de senden arta kalan karanlık boşluğun mu? Ben senden geride kalan kırıntılardan bir dünya yaptım sen geri dönünceye kadar kendime,tek kişilik bir dünya tasarısıydı lakin şimdi tek kişi için büyük,iki kişi için küçük oldu bu dünya,senden arta kalanlarda var yanımda,şimdi ne yalnız kalabiliyorum bu dünyamda,nede bir başkasıyla paylaşabiliyorum. Sen den arta kalanları da karantinaya aldığımda,ikinci kişiye pek fazla bir şey kalmıyor dünyamda.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |