..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Soyut > Orkun Levent




3 Ocak 2005
Tanrı ve Test  
Tanrı ve Test

Orkun Levent


Dışsal etkenler ne olursa olsun, kendini arayan birinin öyküsüdür. "Hepimiz, diğer yarımızı arıyoruz" düşüncesiyle kaleme aldığım bu yazımda 2 kelimeyle ne aradığını bilen bir deliyi anlattım.


:CJEI:
Bir gün tanrı dünyaya baktığında bir şeyler dikkatini çekmiştir. Sistem oturmuştur ve artık tatminsel doygunluk da evrimini tamamlamıştır. Bu nedenle gelişmeler de durmuş, canlıların değişikliklere adaptasyon yeteneği de zayıflamaya başlamıştır. Gerçi insanlar, yine rutin telaşlarının peşinde koşturup durmaktadırlar ama tanrı, bu tür klişeleşmiş günlük uğraşlardan da hoşnut değildir.
Aniden aklına, dünyadaki canlıların ani ve şok değişiklere karşı göstereceği reaksiyonu test etme fikri gelir ve hemen yanındaki görevlilere döner.

“Şimdi dünyada nisan ayı yaşanıyor. Takvime hiç dokunmadan, mevsimi, yani sadece iklim koşullarını üç ay geriye alın. Bakalım canlılar ne yapacak? Bir test edelim ani değişikliklere reaksiyonlarını?..” diye emir verir.

Tanrının buyruğuna karşı durulur mu hiç? Hemen dünyaya ocak ayı iklimi hakim kılınıverir, aynı dakikada.

Baharı yaşayan dünyaya kış geri gelivermiştir işte!.. Tüm bahar çiçekleri ölür; aynı yeni doğan kuzular gibi. Hayvanların ve bitkilerin müthiş derecede olumsuz etkilendiği bu iklim değişikliğine çabucak adapte olan tek canlı türü ise insan olmuştur. Dolaplarına kaldırdıkları kışlık giysileri, botları, çizmeleri, kürkleri tekrardan çıkararak ani iklimsel değişikliğin olası olumsuzluklarını bertaraf edivermişlerdir hızla. Sadece sokaklarda yaşayan savunmasız insanlar yitip gitmiştir bu ani değişiklikte!..

Tanrı, olanları izlemek için dünyaya baktığında bir çok şeyin yanında, bir kişi de çok dikkatini çekmiştir. O, ana caddenin, diğer caddeyle kesiştiği köşedeki direğin dibinde hiç kıpırdamadan duran orta yaşlı adamdır tanrının dikkatini çeken kişi!.. Günler, haftalar geçer ama adamda en ufak bir kıpırdanma bile yoktur. Onca değişikliğe rağmen, olduğu yerden kımıldamayan adamın bu tavrının, daha doğrusu tavırsızlığının nedenini merak eden tanrı yanındaki can alıcı'ya dönerek,

‘Git şu adamı al yanıma getir, neymiş bakalım derdi, bir öğrenelim!’ diyecek olur ama aynı anda bu düşüncesinden ‘Zamansız ve gereksiz bir şey yapmış olmamak’ için vazgeçer ve tanrı, kendi kendine ‘O zaten kışlık giysileriyle durduğu için uzun süredir orada bekliyor olmalı. Onun için etkilenmemiş olabilir kış ikliminin geri gelmesinden!’ deyip, yanındaki görevlilere yeni bir talimat verir.

“Dünyayı tekrar yaşadığı tarihteki iklime geri getirin ve bir gün sonra da aniden yine takvime hiç dokunmadan dünyayı iklimsel olarak üç ay ileriye yani temmuz ayı iklimine taşıyın” der ve içinden ‘Bakalım şimdi ne yapacak o adam?’ diye sorar içinden.

Tanrının buyruğuna karşı durulur mu hiç? Hemen dünyaya bir günlüğüne tekrar nisan ayı iklimi ve ertesi günde temmuz ayı iklimi hakim oluverir kısa sürede.

Ve bu yeni durumdan da, yine en çok etkilenen hayvanlarla, bitkiler olmuştur. İnsanlarsa yine bu değişikliğe en çabuk adapte olan canlılar olmuşlardır. İnsanlar, bu kez yazlık giysilerini dolaplardan çıkararak üstlerine geçirmişler ve takvim uygun olmasa da iklimin uygunluğu nedeniyle tatil yerlerine koşmuşlardır.

O, köşedeki direğin dibinde dikilen adam da ise hiçbir değişiklik olmamıştır yine!.. Hiç kımıldamadan öylece beklemektedir, sessizce ve tepkisizce.

Bu duruma çok şaşıran tanrı, onunla konuşmayı kararlaştırır ve o gece yarısı, el ayak çekildikten sonra o adamın karşısına geçer.

“Ben tanrıyım, senin durumun dikkatimi çekti!.. Dünyayı bir mevsim geri aldığımda sen hariç her bir şeyler değişti, etkilendi. Daha sonra dünyayı iki mevsim ileri aldım birer gün arayla. Yine, sen hariç her bir şeyler değişti, etkilendi!.. Niçin sende bir değişiklik olmadı? Kimsin sen?”

Direğin dibinde dikilen adam, tanrıya doğru bakarak tek kelimelik bir cümleyle yanıt verir.

“Deliyim”

Tanrı ^çok şaşırmıştır.

“Peki burada; neyi, kimi bekliyorsun?”

Deli tekrar tanrıya bakarak tek kelimelik yanıtlarından sonuncusunu verir.

“Ötekimi”


O. L. Boya

.Eleştiriler & Yorumlar

:: İnce bir öykü..
Gönderen: aynur özbek uluç / İstanbul/Türkiye
2 Haziran 2005
İlginç bir hikaye..Dünyada her günün bir öncekinden aynı olma teması ile başlamasından hoşlanmadım öykü başlangıcında dürüst olmak gerekirse.... Çünkü aynı değildir. Bir adım öndedir mutlaka her yeni gün. Doğanın kanunlarına terstir aynı olması..ve Böyle bir teste gitmek için böyle bir zemine de gerek yok diye düşündüm.. Direk merak sonucu testine başlayabilirdi tanrı.Ötekisini bekleyen adam figürü güzel.. "Deliyim" diyor kendine; ama ermiş edasında bir deli.. Dikkat ederseniz olumsuz bulduğum şey biçimsel bir öge..Hikayenin düşüncesel çıkış noktası ve öteki yarıyı arayarak ilerleme olgusuna zum yapan finali çok hoşuma gitti..(Olduğu yerde kalıyor gibi görünen görüntüsüne tezat olarak) sevgi ve saygılarımla aynur özbek uluç

:: tema
Gönderen: Serpil Başol / küçük bir deniz şehri.../Türkiye
22 Şubat 2005
Merhaba... Tema çok özel bir tema. Ne aradigini bilmek ise bir erdemdir bana göre. Alisilagelenden farkli bir öykü kurgusu. Hos bir anlatim bence. Sevgiyle...serpil...

:: Yanlış Test
Gönderen: zeynep küçük / kırşehir/Türkiye
18 Şubat 2005
Kaleminiz güzel ama yorumunuz yanlış. Allah (cc) ile test olmaz.

:: selam:)
Gönderen: bee / İstanbul/
7 Ocak 2005
bana ötekini bulmuş gibi geldi, diğer deli de olsa olsa ben tanrıyım diyendir...

:: ONUN GÜCÜ HER ŞEYE YETER
Gönderen: ruşen karaarslan / Ankara/Türkiye
7 Ocak 2005
Belki teşbihte hata olmaz. Bu belki sadece bir hikaye fakat burda ALLAH'a nüksedilen sıfat çok yanlış ki nitekim onun gücü her şeye yeter.Onun bir şeyi bilmek için sormaya ihtiyacı yoktur, zaten her şeyi bilendir... Bir hikayede olsa yaklaşımı yanlış buldum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bendeki Karga ile Tilki
Küçük Deniz Kızı ve Sevgi
Kutu Kutu Pense
Deve ile Yılan
Anastasia & Pietro
Kış Günlüğü
İlk Öğretmenim
Hale'nin Papatyaları
Bozulmayan
Çal Hanky Çal!..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Tiktak Tiktak [Şiir]
Mutlu Olma Sanatı [Deneme]
Ufak Şeyleri Dert Etmeyin [Deneme]
Yeni Tanrı [Deneme]


Orkun Levent kimdir?

Basit, sade, sıradan bir şeyler yazarım.

Etkilendiği Yazarlar:
Klasikler


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Orkun Levent, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.