Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
HERKESE.... önce aşktan konuşacağım biraz ( sanki dağları delmişim gibi bir ukalalıkla ...) sonra ilişkilerden... her okuyan bana bir yafta eklemeyi bırakıp bi kendine bi de çevresine baksın lütfen... bi gün uzun zamandır tanıdığım birine ilgi duydum... bir süre sonra onunla yatar onunla kalkar bi duruma geldim... kısacası onu düşünmeden zaman geçmiyordu... sırasıyla; onurumu, ailemi, en yakın arkadaş ve dostlarımı, iş ve sanatsal kariyerimi terk ettim onun için... artık bi dünya vardı; içinde sadece biz, ikimiz... ruhlarımız, yüreklerimiz, beyinlerimiz ve bedenlerimiz... kaçıp gidecektik buralardan... her aşk öyküsünde olduğu gibi yeni yepyeni bi dünya kuracak, soğan ekmek bile yemeye razı olacaktık... yaklaşık 8 yıl birlikte olduk... en yüksek ruhsal çoşkudan (olumlu) en yüksek ruhsal çoşkuya kadar (olumsuz) akıllara gelebilecek herşeyi milim milim yaşadık... en kötü zamanımda yaşadığım yeri terk edip göç etmek zorunda kaldım, yine onun içindi... bir iki yıl sonra gitti tamamen... çırılçıplak ve yapayalnız bırakarak... ben de ise, içesinde bir intihar girişimi, hiçbir akrabamda olmamasına karşın hafif ama yineleyen (yoğun üzüntü dönemlerinde) bir kalp hastalığı, asla dokunulamayan ve kapağı açıldıkça hüngür hüngür ağlanan bir sandık dolusu anı (obje v.b.)kaldı... 35'inden sonra hele ki 5-0 yenik biten bir ilk yarıdan sonra yeniden tırmalamak... çırılçıplak ve yapayalnız... elbette bin tane hatam ya da eksikliğim olmuştur ve yitirmişimdir... elbette her insan hakettiğini yaşar... elbette yaşam sürüyor süründürse de dönem dönem... her ne olursa olsun 5-0 bittiğine inandığınız ( ki belgelerle sabit!!) bir ilk yarıdan sonra, yorgunsunuzdur, bitkinsinizdir, çıplak, yalnız ve yerin bir kalt altındasınızdır... artık bi tek huzur ararsınız... ne aşk ne büyük sevgiler ve ilişkiler ne de başka bir şey... sadece basit gerçek doğru bir ilişki ya da bir insan... yapmak istedikleriniz deliler gibi gelecek planları, yatak odanızın rengi, "şuraya da gidelim hayatım" gibi şeyler değildir... sadece TV seyredebileceğiniz, birlikte sinemaya gidebileceğiniz, birlikte bir şeyler yapmaktan zevk alabileceğiniz, sevişebileceğiniz ve belki de karşınızdakini minik minik keşfedip küçük sürprizler yaparak mutlu edebileceğiniz birini ararsınız... birey olmuş, gerçek, doğru ve dürüst birini... bulursunuz... çok güzel anlar yaşar mutlu olur, onun için her ne durumda ( ruhsal/zihinsel/duygusal ve ekonomik olarak ) olursa olsun birşeyler yapmak istersiniz... güzel geçer... ağzından çıkan her söze inanırsınız... yaptığı her davranışa... çok değilsinizdir ve çok şey beklemiyorsunuzdur yaşamdan, insanlardan... tamamen inanırsınız... evlenip çoluk çocuğa karışmasanız bile günün birinde, güzel bir ilişki yaşayacağınızı sanarsınız... SANMAK HATALARIN ANASIDIR.... yeni bir bedensel hastalık bırakmadıktan sonra her türlü BOKTAN ilişki ve o ilişkiyi yaşadığınız BOKTAN insanın üzerinizde bıraktığı tüm OLUMSUZLUKLAR psikolojiktir... GEÇER...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ese ese, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |