Bu Havalarda… Ramazan TOPRAK
Bu havaları sevmem…Güneş en yanıltıcı demindedir çünkü. Bir tebessüm eder bir naz edip kaçar. Duygu ve düşünce karmaşasında en çetin savaşları verir insan. Korkuları depreşir, gereksiz, yığınla kaygılar esir alır benliğini.
Kara bulutlarla olan mücadelesinde cüretkar değildir. En ufak bir hamlede aydınlığını yağmur yüklü bulut kümesinin ardına çeker ve kendisini görmeye hasret gözleri, sıcaklığıyla ısınmak isteyen bedenleri, toprağın altında patlayıp yeryüzüne çıkmak için sabırsızlanan sayısız nebatata hayal kırıklığı ile gelir bu havalarda.
En belirgin vasfı kasvettir. Kara kışın yüreklerde yer ettiği olumsuzlukları besleyip büyütürcesine munzurluk eder. Çetin geçen kışın sonunda tam da iyi ve güzel günlere eriştik derken aslında mevsimlerin en sevimsiz hali olan şu günlerde içimizdeki özlemler büyüyor. Özlüyoruz…Yazın o sıcak, berrak günlerini, sevgilinin o güzel çehresini, bir gelinlik gibi süslenen kainatı, kuş cıvıltılarını, kuzu melemelerini, şen şakrak muhabbetleri, bolluğu, bereketi, sevdiklerimize kavuşmayı…
Bu havalarda vurulurum, bu havalarda çöker bir yanım, bu havalarda solar umutlarım, bu havalarda soluksuz kalırım…
Yaşanmamış aşkların, ödeşme duygusunun, ukdelerin, soru işaretlerinin azgın birer yaraya dönüşüp çatlayan kabuklarından kan sızdırdıkları çileli bu devrede sert esen rüzgarlara karşı koymak oldukça güçtür.
Sığınılacak mevzi, merhamet dilenecek yüz, varlığıyla güven duyulacak güzel adamlar yoktur çünkü. Şairin ifadelerini için yanarak tekrarlarsın: “Güzel adamlar iyi atlara binerek önden gittiler…”
Gizliden gizliye kıskançlığım depreşir…Yürek yangınlarımı hissettirmem ama içim içime sığmaz. Bir yerlerde birileri mutludur, kaygısız, kedersizdir bilirim, hissederim…Sorsalar söyleyemem, anlatamam.
Kırlarda koşan bahar kuzuları gibi özgür, hayata karşı pervasız, umarsız gözlerle açılan çocuk yürekleri severim, genç kızların özlemlerini, delikanlıların heyecanlarını…
Bir yerlerde yaşanan bir başka hayat vardır, zaman başka, mekan başkadır orda. Güneş bir başka güzel doğar, doğduğu yerde sıcacık umutlara dönüşür, dönüştürür değdiği her şeyi…