titrek ve sersem eser

yine bir gün
          yeni başlayan
oltamın ucunda bir yem
     denizsiz şehrimde
ellerimde bekleye bekleye kuruyan
     sevgilim yok ki yanımda çiçekleri
seferden az önce döndü
     geç kalmışlığın dördüncü düğünü
yine bir gün
     yeni başlayan
oltamım ucunda bir yem
     balıklı bir şehirdeyim
ve denizin üzerinden Don Kişot atıyla geçiyor
sayfayı yeni açtım
     kitabı Robin Hood vermişti
gözlerimde yirmi birinci asırda ki korku
               paydamız eşitti en azından
az önce Don Huan evlenmişti
yetişemedim
sırada Cyrano-Roxanne evliliği
               kaçırır mıyım
asansörde akordeon çalıyorum
               çalmayı sahi nereden öğrenmiştim
yine bir gün
          yeni başlayan
kar kar yağıyor
          işini biliyor besbelli
penceremde beyaz badana boyası
Müslüm Babanın ustaları da bir uyku hastası
Penceremde beyaz duvar
          siyah siyah zift yağıyor
çay bardağımın mikrosu tavanda
ellerimde bir ceviz ağacı
      o meşhur park çok küçükmüş unutmuş
ellerimde uçurtma
     Orhan Velinin mezarına bıraktım bir de erik çekirdeği
yine bir gün
     yeni başlayan gecenin ortasında
sersem sersem bağırıyorum
titrek titrek yazıyorum
insanlar panik ruh hastası yollarda
     bilemiyorum çişe olmalı
     okula
genelevin karşısına bir cafe açılmış mış

uzaylılar bu şehri de basmışlar
oltamın ucunda bir yem
     balıklar yeni yirmi milyonluğu tanımadılar
Amerika dan bir yankiye beş dolar ısmarladım
     Atıyla gelecekmiş
Don Kişot sanacakmışım
               Kanar mıyım