Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
İyileşeceksiniz. Dinecek bu acılar. Bitecek bütün sıkıntılar. İnanın buna.İnanın bana... Gün gelecek,unutacaksınız bile... Belki bir dost meclisinde, Belki de bir hasta ziyaretinde, anımsayacaksınız sadece... Ve,anlatacaksınız örnek olsun diye umut doğsun diye... O hasta dostunuz ya da yakınınız, yaşamı bırakmasın diye; sizi bırakıp gitmesin diye... Şimdi belki de ağlıyorsunuz için için... Yakınlarınız,çok kaygılı sizin için.... Ama inanın buna,inanın bana, o gün geldiğinde; gülerek anlatacağınız o öyküde, adım geçmeyecek belki de... Hastalar! Kardeşlerim! İyileşeceksiniz... Dinecek bu acılar... Bitecek bütün sıkıntılar... Kapının dışında hayat var... Güzel günler,mutlu günler göreceksiniz. İnanın buna,inanın bana... Göremeseniz de,hissedin güneşin sıcaklığını... Duyamasanız da,canlandırın kulağınızda rüzgarın sesini... Biraz gayret! Hadi,biraz daha gayret! Tutunun hayat ağacının dallarına,sıkı sıkı tutunun. Sakın bırakmayın ellerinizi... Sizsiz bırakmayın sevdiklerinizi ve...bizi... Hastalar! Yavrularım! İyileşeceksiniz. Dinecek bu acılar... Bitecek bütün sıkıntılar... Gün gelecek,göreceksiniz bak... Top oynayacağız bahçede... Anneniz uçacak sevinçten... Arkadaşlarınız da öyle... Kaç zamandır uyuyorsunuz. Kimbilir,ne düşler görüyorsunuz? Tatlı rüyalar görün çocuklar! Üstünüzde büsbüyük,sımsıcak bir güneş; kırlarda koştuğunuzu görün... Barış türküleriyle ve sevgiyle; çılgınca coştuğunuzu görün... Kuşların kanadında,göklerde; uzun uzun uçtuğunuzu görün... Hastalar! Yavrularım! İyileşeceksiniz. İnanın buna.inanın bana... Yeter ki sahip çıkın düşlerinize... Yeter ki tutunun; yaşam uçurtmasının kuyruğuna, sımsıkı tutunun,sakkın bırakmayın... Bir ses,bir nefes verin artık... Yetmez mi bu suskunluğunuz? Geri dönün çocuklar! Nerelere gittiniz? Uyanın artık ama, saklambaç değil ki bu... Küstüm işte size, oynamıyorum ben... Hadi Ayşe,hadi Fatma! Hey Ali,şşştt Ahmet! Elma dersem dönün, Armut dersem de...dönün! Lütfen,lütfen dönün... Sizsiz bu dünya cehennem olur. Yiyip içemeyiz biz,herşey zehir-zıkkım olur. N'olur uyanın,uyanın artık... Bakın,bakın ne diyorum? Eğer; eğer uyanırsanız,size SÖZ: Kocaman kocaman çukulata alacağım,dondurma alacağım. Lütfen yavrularım...N'olur uyanın... Lütfen iyileşin! ... İyileşeceksiniz. İyileşeceksiniiz! İ-yi-le-şe-cek-si-niz! (Yanınızdayız,ÇÜNKÜ BİZ...) Huriye Özbey Atlamaz 01/05/1999 Bursa
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Huriye Özbey Atlamaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |