"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Bilemedik nerde nasıl akıttık. Çarda geçti,çurda geçti ömrümüz. Bu mektubu, ilmihale okuttuk. Yorda geçti,sorda geçti ömrümüz. Zülmet ile, zillet bize bitişti. Türlü bela gurbet ile yetişti. Söndürdükçe ateşimiz tutuştu. Narda geçti,harda geçti ömrümüz. Kader bize gül yüzünü asıyor. Gönül ana yaraya tuz basıyor. Kahbe rüzgar gediklerden esiyor. Elde geçti, yelde geçti ömrümüz. Hayat güldür biz de bülbül dalında. Sallanıyor herkes kendi salında. Düşe kalka yürür yolcu yolunda. Çalda geçti, çulda geçti ömrümüz. Kimimizin ekmeği var ocakta. Bir çoğumuz öksüz yetim kucakta. Ana ayrı, baba ayrı bucakta. Orda geçti, burda geçti ömrümüz. Ömür tohum ektik ekmek olmaya. Yarış ettik, dolu başak bulmaya. Çoluk çocuk gittik ekin yolmaya. Aşta geçti, dişte geçti ömrümüz. Pazar bulup herkes bir yer tutarken. Yitik gönül yıldızlarla yatarken. Acı umut, hasret hayal satarken. Düşte geçti, boşta geçti ömrümüz. Kavgalarda dava bindi araca. Koltuk bulan aldı saklı derece. Yatak yorgan verdik gitti haraca. Dışta geçti, kışta geçti ömrümüz. Baş oyunda ayağımız donarken. Turna uçtu baykuş göle konarken. Buza döndük etrafımız yanarken. Hayda geçti, huyda geçti ömrümüz. Fukaramız kışta düştü azara. Kar boranda tezgah açtı pazara. Kese yandı akçe geldi nazara. Dilde geçti, külde geçti ömrümüz. Köprü için eşek pozlu dayıydı. Armudun da sözlü yari ayıydı. Helalinden koyun kurdun payıydı. Vayda geçti, sayda geçti ömrümüz. Yaylamızdan mazlum bir su çıkardı. Döne döne her zalime akardı. İmam ile, bir de katil yıkardı. Sırda geçti, surda geçti ömrümüz. Gül solunca bülbül şaştı dalında. Arı düştü, sinek kaldı balında. Çiçek ilaç, çimen tabip yolunda. Hasta geçti, yasta geçti ömrümüz. Aşkta ise ayrılıktan yorgunuz. Her birimiz bir güzele vurgunuz. Yosun tuttuk, gölden bile durgunuz. Susta geçti, siste geçti ömrümüz. Sevgi ekmek taksim ettik dilime. Duyguları gizli yazdık kilime. Vuslat ile destan olduk ölüme Gözde geçti, sözde geçti ömrümüz. Mustafa nın gönlü gül e akardı. Kel ali ye bizim ayşe bakardı. Saklı töre hepisini yakardı. Kulda geçti külde geçti ömrümüz. Hıçkırığın, akibeti fırtına. Kasırganın yel yazılır kartına. Yüklenenler aşk odunu sırtına. Yarda geçti, darda geçti ömrümüz. Zaman zaman sedirlere kurulduk. Yıldızları geze geze yorulduk. Kadılara postumuzdan sorulduk. Bilde geçti, bulda geçti ömrümüz. Kar eder mi adalete boşa vah. Hak kalemi batıl hükme kıran şah! Hayalinde oda böyle padişah. Körde geçti, görde geçti ömrümüz. Dert yatırır, doktorumuz döşünde. Ecel bulur dermanımız eşinde. Mansur kaçar, yalan dünya peşinde. Durda geçti, vurda geçti ömrümüz. Mansur İlhan Yakar 2006 yılı 3.AVRUPA ŞİİR YARIŞMASINDA MANSİYON ALMIŞTIR
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Mansur İlhan Yakar, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |