Yedi iklim dört köşeyi dolandım / Meğer dünya her tarafta bir imiş. -Dadaloğlu |
|
||||||||||
|
Gülom...! Biz yüz elli beş can ciğer arkadaştık Tam yüz elli beş can Yüz elli beş yürek Topladık memleketimizdeki Umut kırıntılarını Yüreğimizdeki sevgiyi Gözlerimizdeki merhameti Aldık birer birer yanımıza Soğuk, kar, buz demedik Geriye taze aşklarımızı Kundakta bebelerimizi bırakıp Umut olduk Diyarbakır'a Kardeşlik olduk Cizre'ye, Tunceli'ye Barış olduk Kars'a, Ardahan'a Palandöken'e, Allahuekber'e Anadolu'nun yaylalarına Tane tane serpildik Serpildikya serpilmesine Gün oldu giydik çizmeleri ayağımıza Altı ay, bir güz yürüdük Nar çiçeği şafaklarda Aç kurtlar saldırdı üzerimize Bıyıklarımız buz tuttu Ayaklarımız kangren oldu soğuktan Kan kustu da ciğerlerimiz ayazdan Yüreğimize sardık umudu Biz üşüdük de Gülom Umudu hiç üşütmedik Gün oldu, dört duvar arasına sıkıştık Sevgisiz aşksız Günlerce beş parasız kaldık Aylarca bir sıcak çorba Görmedi boğazımız Umuda sarıldık, yağmur suları içtik Kurtlu, kutcuklu kuyulardan Yılanlar sardı lojmanlarımızı Yedi boğum akrepler soktu Kalem tutan parmaklarımızı Sevgiyi öyle zulalarda sakladık ki Zehirleyemediler yüreğimizdeki sevgiyi Gülom...! Gün oldu korkunun körpe yürekleri Esir aldığı gecelerde Uzak dağ köylerine Mum ışığıyla Gaz lambasıyla girdik İnsanlık ateşini, bilim aşkını Umutsuz yüreklerde tutuşturduk Asırlık kan davalarını Mezhep kavgalarını Matematik problemleri gibi Birer birer bitirdik Gün oldu lokman hekim olduk Ölüm döşeğindeki hastalara Dinmez acılarını sardık Boynu bükük yetim çocuklara Ana olduk, baba olduk Sevgi dağıttık, umut dağıttık Solgun yanaklarına En güzel buselerimizi kondurduk Göz yaşlarını kimseler görmesin diye Yüreğimize akıttık Biz kana kana ağladık da Umudu hiç ağlatmadık Gülom…! Gün oldu ezan sesleriyle Uyanan yaralı şafaklarda Çığlık çığlığa andımızı okuttuk Yoklama yaptık Aldık beyaz tebeşiri elimize Geçtik kara tahta başına Sevginin resmini çizdik Çaresizliği, yoksulluğu yeşile Umudu gökyüzüne, denize boyadık Barışı ve kardeşliği altın harflerle Kara tahtaya, beyaz sözcüklerle Nakış nakış işledik Biz hedef olduk da Hedef yapmadık barışı ve kardeşliği Kahpe silahların kurşunlarına Gülom…! gün oldu Aldık kara kalemleri elimize Kalem tutmasını, yazı yazmasını öğrettik Açtık defter sayfalarını Yaprak yaprak Umudu soldurmayacağız…! Barışı kurşunlatmayacağız…! diye Satır satır yazdırdık Çevirdik kitap sayfalarını Sıraların üzerine koyduk Savaşın ve ihanetin acılarını İyi bilsinler diye Sözcük sözcük ezberlettik Kimseye karalatmadık Barışın ve kardeşliğin adını Biz bulaştık da Savaşa bulaştırmadık çocuklarımızı Gülom…! gün oldu Mayınlar döşendi yolumuza Pusular kuruldu Delikanlı çağında umudumuza Kurşun yağdı Ateş yağdı üzerimizden Dar ağacına çekildi Gülden, çiçekten genç bedenlerimiz Yetmiş yedi yerinden Bir adım geri atmadık…bir adım Doğru bildiğimiz yoldan Yürüdük de savunmasız yürüdük Umuda giden yolda Gülom…! gün oldu Silahlardan korkmasın diye Geceleri gökyüzü Yaylım ateşlerden çıkmış Yaralı bir yemen türküsü çığırdık Al bayrağı dalgalandırdık Kara bulutların arasında Al kızıl kanımız göndere bulaştı Yüreğimiz vurulup düştü Kanadı kırık bir kuş gibi Ak pembe çiçeklere Çiçekler kana bulandı da Umudu kana bulamadık Gülom…! gün oldu Kalleşlik dost kılığına girdi de İlaç için vurdu kapımıza Bilemedik kalleşliği, puştluğu Açtık ardına kadar kapımızı Beynimize, yüreğimize kurşun sıkıldı Ağıtlar yakıldı Gül dalında bedenlerimize Al bayraklara sarıldık Kimselere küsmedik Kimseleri düşman bellemedik Kardeşliğimiz yaşasın diye Ağlattık anamızı, bacımızı Umudu hiç ağlatmadık Eğitim Şehitleri Anısına 28-09-1996 Gebze
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Yusuf Ziya Yılmaz, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |