..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yedi iklim dört köşeyi dolandım / Meğer dünya her tarafta bir imiş. -Dadaloğlu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Yusuf Ziya Yılmaz




24 Eylül 2008
Umudu Hiç Ağlatmadık  
Yusuf Ziya Yılmaz

:BAHH:


Gülom...!
Biz yüz elli beş can ciğer arkadaştık
Tam yüz elli beş can
Yüz elli beş yürek
Topladık memleketimizdeki
Umut kırıntılarını
Yüreğimizdeki sevgiyi
Gözlerimizdeki merhameti
Aldık birer birer yanımıza
Soğuk, kar, buz demedik
Geriye taze aşklarımızı
Kundakta bebelerimizi bırakıp
Umut olduk Diyarbakır'a
Kardeşlik olduk Cizre'ye, Tunceli'ye
Barış olduk Kars'a, Ardahan'a
Palandöken'e, Allahuekber'e
Anadolu'nun yaylalarına
Tane tane serpildik

Serpildikya serpilmesine
Gün oldu giydik çizmeleri ayağımıza
Altı ay, bir güz yürüdük
Nar çiçeği şafaklarda
Aç kurtlar saldırdı üzerimize
Bıyıklarımız buz tuttu
Ayaklarımız kangren oldu soğuktan
Kan kustu da ciğerlerimiz ayazdan
Yüreğimize sardık umudu
Biz üşüdük de Gülom
Umudu hiç üşütmedik

Gün oldu, dört duvar arasına sıkıştık
Sevgisiz aşksız
Günlerce beş parasız kaldık
Aylarca bir sıcak çorba
Görmedi boğazımız
Umuda sarıldık, yağmur suları içtik
Kurtlu, kutcuklu kuyulardan
Yılanlar sardı lojmanlarımızı
Yedi boğum akrepler soktu
Kalem tutan parmaklarımızı
Sevgiyi öyle zulalarda sakladık ki
Zehirleyemediler yüreğimizdeki sevgiyi

Gülom...!
Gün oldu korkunun körpe yürekleri
Esir aldığı gecelerde
Uzak dağ köylerine
Mum ışığıyla
Gaz lambasıyla girdik
İnsanlık ateşini, bilim aşkını
Umutsuz yüreklerde tutuşturduk
Asırlık kan davalarını
Mezhep kavgalarını
Matematik problemleri gibi
Birer birer bitirdik

Gün oldu lokman hekim olduk
Ölüm döşeğindeki hastalara
Dinmez acılarını sardık
Boynu bükük yetim çocuklara
Ana olduk, baba olduk
Sevgi dağıttık, umut dağıttık
Solgun yanaklarına
En güzel buselerimizi kondurduk
Göz yaşlarını kimseler görmesin diye
Yüreğimize akıttık
Biz kana kana ağladık da
Umudu hiç ağlatmadık

Gülom…!
Gün oldu ezan sesleriyle
Uyanan yaralı şafaklarda
Çığlık çığlığa andımızı okuttuk
Yoklama yaptık
Aldık beyaz tebeşiri elimize
Geçtik kara tahta başına
Sevginin resmini çizdik
Çaresizliği, yoksulluğu yeşile
Umudu gökyüzüne, denize boyadık
Barışı ve kardeşliği altın harflerle
Kara tahtaya, beyaz sözcüklerle
Nakış nakış işledik
Biz hedef olduk da
Hedef yapmadık barışı ve kardeşliği
Kahpe silahların kurşunlarına

Gülom…! gün oldu
Aldık kara kalemleri elimize
Kalem tutmasını, yazı yazmasını öğrettik
Açtık defter sayfalarını
Yaprak yaprak
Umudu soldurmayacağız…!
Barışı kurşunlatmayacağız…! diye
Satır satır yazdırdık
Çevirdik kitap sayfalarını
Sıraların üzerine koyduk
Savaşın ve ihanetin acılarını
İyi bilsinler diye
Sözcük sözcük ezberlettik
Kimseye karalatmadık
Barışın ve kardeşliğin adını
Biz bulaştık da
Savaşa bulaştırmadık çocuklarımızı

Gülom…! gün oldu
Mayınlar döşendi yolumuza
Pusular kuruldu
Delikanlı çağında umudumuza
Kurşun yağdı
Ateş yağdı üzerimizden
Dar ağacına çekildi
Gülden, çiçekten genç bedenlerimiz
Yetmiş yedi yerinden
Bir adım geri atmadık…bir adım
Doğru bildiğimiz yoldan
Yürüdük de savunmasız yürüdük
Umuda giden yolda

Gülom…! gün oldu
Silahlardan korkmasın diye
Geceleri gökyüzü
Yaylım ateşlerden çıkmış
Yaralı bir yemen türküsü çığırdık
Al bayrağı dalgalandırdık
Kara bulutların arasında
Al kızıl kanımız göndere bulaştı
Yüreğimiz vurulup düştü
Kanadı kırık bir kuş gibi
Ak pembe çiçeklere
Çiçekler kana bulandı da
Umudu kana bulamadık

Gülom…! gün oldu
Kalleşlik dost kılığına girdi de
İlaç için vurdu kapımıza
Bilemedik kalleşliği, puştluğu
Açtık ardına kadar kapımızı
Beynimize, yüreğimize kurşun sıkıldı
Ağıtlar yakıldı
Gül dalında bedenlerimize
Al bayraklara sarıldık
Kimselere küsmedik
Kimseleri düşman bellemedik
Kardeşliğimiz yaşasın diye
Ağlattık anamızı, bacımızı
Umudu hiç ağlatmadık

Eğitim Şehitleri Anısına
28-09-1996
Gebze



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sen Gülünce
Sen Sensizliğin Kaç Renk Olduğunu Bilir misin
İlk Senin Gözlerinde Tanıdım


Yusuf Ziya Yılmaz kimdir?

Umutların harman olduğu bir ülkenin, umutlarını bir başak tanesi kadar yeşşertebilmek benim insanlık görevim.

Etkilendiği Yazarlar:
Dünya klasikleri , Bertolt Brecht,Pablo Neruda,Necip Fazıl Kısakürek,Nazım Hikmet Ran,Fakir Baykurt,Ülkemin insanları ve Güneydoğu olayları


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Yusuf Ziya Yılmaz, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.