..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > Fırat Ayhan




27 Ekim 2008
Gitme Demek Yeterli mi?  
Vedalar Aciz insanlar İçin midir?

Fırat Ayhan


'Veda edilmeden Gitmek' yaşanılanları siler mi yüreklerden?


:BCDA:
http://firatayhan.com/

Fakülteye ilk kayıt olduğumuz gün gördüm onu. İlk gördüğüm anda yıllardır beklediğim birini bulmuş duygusuna kapıldım. Parıltılı gözlerle ve kendine özgü pozitif duygular saçan gülüşüyle, farklı biri olduğunu hemen hissettirmişti. Kayıt sırasında kısa kısa diyaloğumuz oldu. Birbirimize bildiklerimizi aktararak, ilk acemi öğrenci duygusunu beraberce üstesinden gelmeye çalışmıştık. Yanında babası vardı ve o heyecanını onunla konuşarak unutmaya çalışıyordu. Bakışlarındaki içtenlik ve sıcaklık insanın içini ısıtıyordu. Orada tanışmış olduk ve onu tekrar görebilme umuduyla, üniversitenin açılmasını sabırsızlıkla bekledim.

Derslerin başladığı ilk gün heyecanla onu aradım, her yerde onu bulmaya çalıştım. Sonraki gün ve daha sonraki günlerde onu görebilmenin umudu vardı hep içimde. İlk hafta geçmişti ama onu bulamıyordum. Umudumu kesmişken ikinci hafta aniden o geldi. Onu gördüğüm anda anlamsız geçeceğini düşündüğüm fakulte sendromundan kurtulmuş, onun
varlığının içime umut aşıladığını hissetmiştim. Kendimi hatırlatmak için yanına giderek konuştuğumda, içimdeki duygu çırpınışlarının artmakta olduğunu ve o çırpınışların sevgi olup, sağanak sağanak yağacağını anlamıştım.

Günler geçtikçe paylaşımlarımız artmaya, birbirimizi tanımaya başladık. Aramızdaki sevgi aylar geçtikçe daha da arttı. Artık o demek ben, ben demek o idi. Sevgi, mutluluk, hüzün, özlem gibi duygulara dair ne varsa hepsini, yaşadığımız anların içinde olağanca hissediyorduk..Dört yıl boyunca her anı paylaşmak, ona olan sevgimi daha da arttırmıştı. Bana 'Bir insanın başına gelebilecek en büyük mutluluk sensin' derken, hayatımızın sonuna kadar ayrılmayacağımızı defalarca söylemişti.

Ve okul bitti. O'nun bir süreliğine Hollanda'ya ablasının yanına gitmesi gerekiyordu. Bana hep 'Gitmeme kızıyor musun?' derdi. 'Gitmen gerekiyorsa git' dediğimde, anlayışımdan dolayı bana minnettar kaldığını söylemişti. Aslında içimden ona 'Asla gitme, sen gidersen içimden her şeyi götürürsün' demek geliyordu. Fakat gitmek için o kadar istekli, o kadar heyecanlıydı ki. Söyleyemedim işte, ona 'Gitme' diyemedim.

O gittiğinde onsuz geçen üç ayın her günü, onu yaşayarak geçirdim. Günler geçtikçe, içimde tanımını yapamadığım endişe birikiyordu. Zaman ilerledikçe endişelerim çığ oluyor, gecelerime kor olup yağıyordu. Evlerine telefon ediyor, onun sesini duymak için dualar ediyordum. Her telefon açışımda onun ipeksi sesini duymak istiyordum. Hadi artık aç şu telefonu ve bana 'Merhaba, geldim işte artık' diyerek, özlediğim o gülüşünü duyur diyordum. Ama olmuyordu, onu sesini duyamıyordum. Onun artık gelmiş olması gerekiyordu fakat günlerce ulaşamıyordum ona. Her geçen gün içimde biriken kargaşa, endişe dayanılması güç korkularla beynime saldırırlarken, elim kolum bağlı bir şey yapamamın verdiği çaresizlik, beni yaşadığım hayattan alıp götürüyordu.
Her gün arıyordum evini, bir gün biri çıktı telefona ve bana onun hiç gelmeyeceğini söyledi. Daha fazla bir şey soramadan kapattım telefonu. Elim, ayağım, yüreğim titremişti, ne sorabilirdim ki?
Günlerce rüyamda onu görüyordum, her gece uyanıyor, sabaha kadar uyuyamıyordum. Onun gelmeyişini kabullenemiyordum. Böyle mi bitecekti her şey? Bu kadar basitmiydi? Elveda bile edilmeden bitecek bir aşk mıydı?
Dayanamadım artık, bir gün otobüse binip, evlerinin bulunduğu şehire gittim. Daha önceden bildiğim için buldum evlerini. Annesi açtı kapıyı, beni görünce hıçkıra hıçkıra ağladı. 'Neler oluyor? Dediğimde, 'Hollanda'da trafik kazasında kaybettik' dedi.

İçimden her şeyi alıp götürmüştü. Bir daha hiç getirmeyeceksine.
Yıllarca kendi kendime sordum hep: Gitme demek yeterli mi?

Fırat AYHAN

.Eleştiriler & Yorumlar

:: keşke yetseydi...
Gönderen: emine demir / , Türkiye
31 Ekim 2008
Bu soruyu defalarca sordum aslında kendime ve izledim "Babam ve oğlum" filmindeki babanın "gitme deseydim olmayacaktı bütün bunlar" derken feryat edişini,defalarca....Ve sonra gidecekse giden,koymuşsa aklına gitmeyi,hiçbir gücün onu durduramayacağını öğrendim hemen akabinde gelen sahnede.hayat da aynen böyle,içimizde kalan acabalar da cabası.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Unuttur Hadi Kendini Unutturabilirsen! [Şiir]
Sen Hiç Bilmedin Ki! [Şiir]
Aşk Çekim Eki Almıyor [Şiir]
Aşk Sana Kalsın [Şiir]
Aşk Kapalı Bu Yöne [Şiir]
Seyreyle Artık Fısıltıları [Şiir]
Anlayabilirsen Anla! [Şiir]
Bir Yabancının Dönüşü [Roman]


Fırat Ayhan kimdir?

Ankara'da yaşıyorum. Yazmanın verdiği keyfin yaşanılması gerektiğine inanırım. Şairin duygularıyla evrenselliği paylaşabilmesi gerektiğini düşünürüm. Paylaşımlar için: firatayhan. com

Etkilendiği Yazarlar:
Her yazardan alınacak bir değer mutlaka vardır. İyi yönde de olsa kötü yönde de olsa mutlaka size bir şey kazandırır..Onu keşfedip ders almak gerek..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fırat Ayhan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.