Şiir, duyguların dilidir. -W. Winter |
|
||||||||||
|
Boran henüz on iki yaşında olmasına rağmen iki savaşa katılmış, kasları yüz metreden belli olan fidan boylu yakışıklı bir Barbar delikanlısıydı. Herkes onun ileride çok iyi bir komutan olacağını tahmin ediyordu. Babası Roskalener gurur duyuyordu oğluyla. Boran kaslı kollarını kaldırıp yanındaki danışmanın ensesine vurdu. Bu danışman Barbaria diyarında Boran’ın en sevdiği ve en çok konuştuğu kişiydi. Bu yüzden çoğu delikanlı ona imrenir, bazı genç Barbar kızları da Boran’ı kendilerine ayarlamak için onu araya koymaya çalışırlardı. Bu danışman Esikhulu adıyla bilinen ünlü bir müzisyendi aynı zamanda. Uzun saçları omuzlarından dökülür, sürekli başını sallayıp gürültülü müzikler yapardı. Yaptığı müzik çok sert bir tarza sahip olduğu için Barbarlar onun yaptığı müziğe demir ozancılığı derlerdi. Esikhulu da usta bir demir ozanıydı onlara göre. “Esikhulu, ne dersin sence denizci Drahur ile sefere çıkmalı mıyım?” dedi Boran ve soran gözlerle danışmanı Esikhulu’nun kahverengi gözlerine baktı. Esikhulu önce öksürerek boğazını temizledi, sonra cevap verdi. “Sizin denizciliği kotarabileceğiniz hususunda bir şüphem yok. Lakin deniz tehlikelidir, binlerce yaratık kol gezer denizlerde, sonra girdaplar sisli uçurumlar… Bir barbar karada savaşmalıdır.” Hava sıcak olduğu için hem Boran hem de Esikhulu sürekli mataralarından su içiyorlardı. Bulundukları yer bir zamanlar ünlü Barbar komutan Ballok’un boz ejderlerle boğuşup on bir boz ejderi yere serdiği Ballok Meydanı’ydı. Boran eliyle Ballok’un savaştığı yeri işaret etti. “Anlamıyor musun Esikhulu, karada savaşarak Ballok’un yaptıklarından daha iyisini yapamam. Ondan daha farklı bir şeyler yapmalıyım.” Esikhulu başını salladı ve gerindi. “Boran biliyorsun bu gün demir ozanı olarak bu meydanda konserim var. Şu an konsere üç saat var. Prova yapmam lazım. Prova yaparken bana yardımcı olabilir misin?” derken Boran’ın gözlerine baktı. Boran “Tabii ki,” dedi menuniyetini belirten bir sesle. “ Senin demir müziğini çok seviyorum Esikhulu. Bence tam Barbarlara göre bir müzik.” *** “Evet, Batu senin aklına uyup bu dağ başına metal müzik yapmaya geldik Bakalım kuşlar, böcekler, ağaçlar yaptığımız müziği sevecekler mi?” “Lütfen, arkadaşlar değişik bir çalışma yapmalıyız ki müzik dünyasında ses getirelim. Tabiatın içinde bulunmamız yaptığımız bestelere pozitif yansıyacaktır, diye düşünüyorum. Ayrıca bu bestelere çekeceğimiz klipleri de yine böyle bir ortamda çekmeliyiz. Ne dersin Ersin?” “Batucuğum gelirken kamera getirseydin de bir de klip çekmek için bu kadar yol gelmeseydik.” “Ersin seni ciddiyete davet ediyorum. Evet, çalışmaya başlayalım. Şarkımızın konusu barbarlar arasında yaşayan bir ozan. Önce gitarla Kaan başlayacak. Yavaş bir girişin ardından baterisiyle Ersin ona katılacak. Bu noktada müzik biraz hızlanacak ve sertleşecek.” “Barbarların metal müziğe ilgi duyduklarını hiç zannetmiyorum.” “Kaan çenen yerine ellerine çalıştır ve gitarını çalmaya başla.” *** On bine yakan Barbar, demir ozanı Esikhulu’nun konseri için Ballok Meydanı’na toplanmıştı. Bunlar arasında kısa boylu köylü Barbarlar bile vardı. Bu konser için köyden gelmişlerdi. İlk olarak Ballok Destanı adlı eserini çalmaya başladı Esikhulu. Son derece hareketli bir parçaydı bu. Boz ejderler saldırdı Babaria’ya Gün geceye yaklaşırken Barbaria’nın Kralı Ballok Yendi boz ejderleri gece biterken Esikhulu ormanda bulduğu Demirsaz adını verdiği bir enstrüman çalıyordu. Barbarlara güzel bir müzik ziyafeti sundu. Konser bitiminde Barbarlar Esikhulu’yu ayakta alkışladılar. “Nasıldım Boran, güzel miydi konser.” “Harikaydın dostum, şimdiye kadar tanıdığım en başarılı demir ozanısın. Gerçi tanıdığım tek demir ozanı sensin ama neyse.” “Şu yıllar önce ormanda bulduğum demirsaz çok işime yaradı. Onu oraya koyan eski zaman ozanlarına bir teşekkür borçluyum sanırım.” *** “Size demiştim değil mi? Bakın şarkılar ne kadar güzel oldu. Şimdi albüme bir ad bulmalıyız.” “Barbarlar Bandosu nasıl?” “Harika bir isim.” “Bu albüm satış rekorları kıracak.” “Sen ne yapıyorsun Batu?” “Buraya bir gitar bırakacağım çocuklar. Belki bu ormanın yakınlarında yaşayan bir barbar ozan bulur da müzik yapar.” Hep birlikte gülüştü Barbarlar Bandosu. Gitarı orada bıraktılar. Şarkılarını söyleyerek evlerine döndüler. Biz barbar ozanlarız Hem şarkı söyler, hem savaşırız Bir elimizde gitar, bir elimizde baltamız. Orman sessizleşti, hava kararıyordu. Batu’nun bıraktığı gitar ormanın içinde yeni sahibini bekliyordu.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mümin Can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |