"Bir kitabın kaderi okuyanın zekasına bağlıdır." -Latin Atasözü |
|
||||||||||
|
Her Allah’ın günü kendimi sorgularım söylemlerle söylemleri çarpar bölerim olaylar ararım olayların içinde göze görünmez ölçü yaparım yorgunlukları, dinginlikleri yeni denklemlere dalgalanmalarla dolu bir ömür dört yanı törpü dilsizin küfrü, topalın kovalaması, körün tanıklığı özürsüz özürlülerin tufanı yaşaya geldik günahlı günahsız bu ömrü. Vatan deyince silinir tüm günahlarım Toprağımla kan bağım var yedi ceddimden Sade bir ulusallık süsledi hep rüyalarımı Marksizmliğim asla engellemedi ezan sesini dinlememi Hiçbir ideolojinin ardında çıkar gözetmedim ben. Hep yalan görmüşümdür falanların filanların Vatan sahipliğini Ya Atatürkçüyümdür ya da değilimdir. Ya laiğimdir ya da değilimdir Hiçbir görüş, anlayış siperim olamaz Allah’la arama girecek siz kim oluyorsunuz Herkes kendi cennetini kendisi kurmakla meşgul Dünyanın altı üstü beni asla oyalamaz Geceleri altında, gündüzleri üstündeyim Saygı duyduğum toprağın bağrından illaki bir gün bir gömüt bana da açılacak Gündüz çalışarak geçerse Süslü rüyalarla geçer uykularım. İnsanları seversem Seversem doğayı Rahat uyurum sonsuzluk uykumu İllaki bir gün ben de yatacağım toprak anamın bağrına Uyumak için huzurlu uykumu Ben Rodopluyum aslının sahibi Mert insanlar diyarıdır bizim memleket Ellerden ellere akan sıcaklığıdır yüreklerin Her taşın doruğunda kahramanlık şarkısı okur rüzgarlar Acılarımız, sevinçlerimiz paylaşımlıdır Şarkılar yankılanır dağlarında Yankılar yankıları kovalar “Turgut’un karısı ayva sarısı Turgut motordan düşmüş gece yarısı! ” Erişir taa Toroslara Ercebim, yusufum, zeynebim, haticem Her köşe başında bir aşkın öyküsü, Her çalı dibinde parmak izlerimiz Bağrını sevgiyle doldurmuştur Rodop köylüsü Arda suları köpüklerine sarmalayıp Kucak kucak selamlar taşımıştır Ege’ye En iyi dostlarımdan biriydi Polihronis Eski bir Yunan komünisti çocuğu Kıbrıs savaşını ikimiz dinlerdik radyodan Haberleri kendi kabuğumuza çekilir sessizce yorumlar Ardınca birbirimize gülümser gidip birer içki içerdik. Nedense suçlu aramazdım olumsuzluklarda Art niyetlerin huzursuzluklarına bırakmazdım kendimi Yönüm, yöntemim başarmaya endeksliydi Başarmaya odaklanmıştı dinginliğim Başarmaya odaklanmıştı düşüncemle eylemim İnancım Güvenim. Yolumun sahibiydim Suyumuzun Işığımızın İşimizin sahibiydim. Yağan karın Yağan yağmurun Kayan toprağın Basan selin suçunu Devlette aramadım. Merhaba ata diyarım, Anadolu’m benim Benim, Rodoplunun sevdalısı merhaba Ruhu sıkılan, bedeni sıkılan sana koşmakta Senin sıcak kucağında aramakta huzuru Art niyetler kişinin dirliğinde erimeli. Güveni her zaman kendimde aradım Ulusumu sevdim Toprağımı sevdim Suyumu sevdim Terörist avında kaybettim oğlum Mehmet’i Şehidimi sevdim Ben düşmanım diyenden zarar gelmez Ondan korkmayı Ondan sakınmayı düşünmedim asla kötülüklerin erdemsizliğinin tanığıdır o biz yürekli ulusuz, Mehmetler bitmez Polisimi sevdim köşe başlarında nicesi can vermiştir huzurumuz uğruna koruyucu meleklerimizdir onlar Askerimi sevdim dağ doruğunda rüzgar bile selama durur önünde Vekilimi sevdim seçtimse arkasında duracağım elbette başarısızsa suç onda değil suçu kendimde aramalıyım Afetleri sevmeliyim her afet bir uyarıdır doğruları bulmamda gözyaşıyla karılan harç eşdeğerdir çeliğe hortumcuyu, hırsızı, kapkaççıyı ve daha bir sürü toplumumuzun dikenleri onları da sevdim onlar renkleridir günlerimizin. yüz karalarıdır onlar erdemsizliklerin İtirafsızlığı da sevdim Suçlayan savcıyı, berat ettiren hakimi de sevdim Suçsuzluğunu içerde, suçluluğunu dışarıda geçirenleri de namussuzluklar ölçeğidir namusumuzun hocayı, alimi sevdim orospuyu, pezevengi de sevdim en çokta ayakkabı boyayan küçük çocuğun kirli ellerini sevdim bağır bağır bağıran işportacıyı ekmek arası balık satan balıkçıyı sokaklarda meyve satan meyveciyi de sevdim tüm olumsuzluklar ancak sevginin potasında erir en çokta sevmeyi öğreten öğretmenleri sevdim ben Rodopluyum merhaba Anadolu’m benim,sana geldim bizim kır çiçeklerinden sevgiyi getirdim sana yüreklerden sevmeyi değerlerimize sahip çıkmayı getirdim ata diyarım Anadolu’m merhaba ben Rahim Recep Akdora’yım sırtımda beş yüz yıllık tarihimle kötülüklere zırh yaptım sevgiyi aç koynunu Anadolu’m huzurum adına çalışmayı başarmayı aldım da geldim sana aç koynunu bas bağrına bu mert Rodopluyu 12 Kasım 2001 Rahim Recep Akdora
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © rahim recep akdora, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |