Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
Maden ocağında öldüm, bana bağırma, baba Bülbüllerimi kaçırdın ormanlarımdan Kulaklarımın kapılarını grizularla uçurdum Kapılardan giren metan gazları,__ ___ Benimle pencereleri alıp gittiler baba, Neden, ters yüz olası mollaların rüyasındasın hala, Aşağılık, Kepazelerin, Pisliğinde__ne ararsın baba, Bunlar değilmi soframdan ekmeğimi çalanlar, Çevreye saçıldı metan kokuları da_ __kuşlar kaçtılar ses çınlayışından, Kimserler sesimi duymadı, __ne, sen, nede, sağır kardeşim, baba, Hiç unutmadığım yalanları yazdım defterime Ak günlere, yoksul çocuklar doğuran kadınların,___ Doğum sonrası acılarını, Savaşan halklar taktınız dünyanın boynuna, ki benim savaşım henüz yeryüzüne yansımadı baba... O keskin gözleriyle kömürü biçerken sesim bayrak direklerine konan kartallar duydu çığlığımı da göremediler kardeşlerim ocaklardaki insan avcılarını.. madende, şans, yıldızlara özgü bir yalan baba... Kırılan birer ağaç gibi,__ __ hayatın dibinden kırılıyoruz , Madenlerden geliyor bu çığlık sesimi duy, Yaşam yolunun ezdiği oyuncak tuzaklarına düşer gibi_ ___ düşüyor toprağa can baba.. İlkbahar güneşi, Acılarımı damıtır buz tutan koyaklara da, Zemheri sonrası eğreti baharlara sürükler yüreğimi sular. Yakın tarihimizin, bir yaşamlık kaygı duruşundayım Göçüklerden geliyor bu çığlık sesimi duy baba.... Hayatın, O, ağır insan yüküne dayanamayıp, yıkılıyor dağlar, ilkbaharsız nasıl anlarız,_ ___ meyve çağında, daldaki sızıyı baba Bir kulağından giriyor sözlerim, ____öbür kulağından çıkıp gidiyor baba. Yarın ben olmayacağım, yine gelecekler zamanın boşluğuna, düşmemek için_ Etine yapışan böcekler gibi, sarılacaklar sana, Gelecekler. Seni yine kandıracaklar patlak bir ampulle Kapkara bir lamba ellerinde,__ _ yine sana yutturacaklar karanlığı ışık diye baba, Biliyorum yine kandıracaklar seni, Bilginin bilgisizlikten daha çok acı verdiği yerde, Bıçağın kemiğe dayandığı, anda_ ___yine utanmadan diyecekler Kemikte bıçak kaçığına, çare hintyağı gibi bir şeydi,işte.. isyanlarını dillerinde saklayan adamlar vardı bir zamanlar, Ne duruyorsun gayrı, soyguncuya, hırsız iktidara dil cek gayrı Haydi gayrı çek dilini baba................ Abdullah Oral
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül tuna, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |