Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
‘’ Ben sana ne yaptımki ?’’ dedi kadın. Bu soru genç adamı darmadağın etti. Yüreğinde bulunan tüm hisleri paramparça oldu ,kırılan ama dağılmayan bir ayna misali. Her parçada kadından bir görüntü ; her parçada eşi , çocukları ve hayatı. İşitme engelli olmadığına lanet etti kendinde konuşacak gücü bulamadığından. Kör olmadığına lanet etti kadının gözlerine bakarak konuşacak gücü olmadığından. Ve erkekliğine lanet etti bu ilişkiden korkup kendine kaçacak yer aradığından. Nereye kadar susacak , nereye kadar kaçacaktı. Kaçtığı yerdeki kilitli kapıları ona kim açacaktı içerden. Kim yakacaktı ona ateşleri ısıtmak için yeniden buz tutmuş hislerini. Aklında hep kim soruları dolanıyordu. İçinde soruları cevaplamaktan nefes alamıyordu nerdeyse. Yavaşça kalkıp yerinden kadının bacakları dibinde diz çöktü. Kadının öne eğilmiş başını eliyle hafifçe kaldırdı. Ve ardından geçen zaman içinde aklından yazdığı şiiri okumaya başladı. Çaresi yok yüreğim , geri dönüş yok Nekadar üzülsekte unutacağız Ayrı ayrı anarken geçmiş mutlu günleri Çaresiz beraber avunacağız. Ağlama yosun gözlüm , geri dönüş yok Ağlamanın sonu yok unutacağız Hayalini kurarken yaşanmamış günlerin Çaresiz beraber avunacağız. Kadın o ana kadar kafasında kurduğu tüm düşünceler siliverdi aklından. Vazgeçmekten başka bir çare yoktu aşkından. Genç adamın gözlerinin içine baka baka ‘’ teşekkür ederim’’ dedi. ‘’ yaşattığın tüm güzellikler için’’ Eğer bu aşk bitiyorsa , eğer ayrılacaksak bilki bu senin için. …. Aslında genç kadının daha söyleyeceği çok şey vardı ama genç adamın onu öpüşü konuşmasını yarım bıraktı. O güne kadarki en uzun öpüşmeleri oldu bu. Kendilerini belkide ilk defa okadar cesur hissettiler. Ne yanlarından geçen bisikletliler , ne arabaların farları ne de meraklıların bakışları. Sadece öpüştüler. Öpüşürken ikiside bir daha bu fırsat ele geçmez düşüncesindeydiler. Öpüşürken beraber şarkılar söylediler , öpüşürken dans ettiler ve öpüşürken seviştiler. O ayrılık vakti üzerinden seneler geçti. Bir daha ne görüştüler , ne aradılar birbirini. Internet adreslerinden sildiler birbirlerini. Telefon numaralarını bile değiştirdiler geri dönüşü olmasın diye. Çünkü söz vermişlerdi birdahası olmaz diye. Yine de genç adam şiirler yazmaya ve o şarkıyı dinlemeye devam etti. Telefonunda her bilinmeyen numara gördüğünde kalbi heyecanla atmaya devam ediyordu. Terk ettiği istanbul sokaklarını her gezişinde ; acaba bir yerden karşıma çıkarsa neyaparım düşüncesi bile onun yüzünü kızartıyordu. Kızartmayada devam edecekti. Çünkü kadının bilmediği bir şey vardı. Genç adam ölene dek unutmayacağına yemin etmişti. Kaç ay geçti aradan ,kaç mevsim aştı Sende en az benim kadar hasretin farkındasın Unutulması çok zor hatıraların var ya ! Nedeni bilinmez değil , sen hala aklımdasın.. Bir yağmurun toprağı öpüşü kadar özel Bir çiçeğin dalında açışı kadar güzel Sen şiirlerimin mısraları arasında Bıkmadan usanmadan anlatılansın ; Nedeni bilinmez değil , sen hala aklımdasın… SON
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |