Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
......... Uzun zaman oldu biliyorum seni görmeyeli. Çocukluğumun yüz üstü devrildiği mekânlardasın. Seni görmek için çırılçıplak soyuluyor kimliğim ve sonu hüsran kavgalara tutuşasım geliyor her seferinde. Korkuyorum aslında. Sana dokunmak için deryanın dalgası olasım geliyor, dokunamıyorum ve rutubet oluyor, tenine işliyor, zehirliyorum seni. Parmaklıklarına dokunsam potin izi kalıyor yüzümde. Ne aşılması zor mekânlardasın! Zamanın mekânda, mekanın zamanda silikleştiği vurdum duymaz bir savaşın kıyısındayız şimdilerde. Kimin kimi vurduğu, kimin kimi gömdüğü, kimin kime hakkını helal ettiği, kimin kime dua-beddua ettiğini bilinmez oldu. Top atışlarındayım şimdi yüreğinin. Her soluklanışımda vuruluyorum, her vurulduğumda soluklanıyorum çatışmalarında bu savaşın. “Bugün de vurulmadım” diyemiyorum sonbaharın ayrılma saatleri çaldığında. Veda zamanı gelmişse yiğidin, varsın yolu açık olsun! Masal değil biliyorum yaşadıklarımız ve düş değil gördüklerimiz. Gerçeğin kendisine ihanet ettiği bir mekândasın, zaman ise kendi döngüsünde döne döne sarhoş oluyor. Saatlerim hep seni gösteriyor gözleri bağlı. Prometheus olup çalamıyorum seni yüreğimin ateşi, beni bile yakıyorsun. Siluetinin perspektifini çiziyorum resim defterime ve sana gelen yollar o kadar uzun oluyor ki; çizgilerinde kayboluyorsun beyazın. Zaman sende, sen zamanda esir ve tüm esaret melodilerini, küfürlerini diziyorum şimdilerde, son bulsun diye esir düşen düşlemelerim, düşlerimdeki sen, sendeki ben, bendeki ülke.. Veda zamanı geldiğinde sen uçurum ol ve tüm zamanlar intihar etsin kayalıklarında gözlerinin. Soluduğun havada bir nefes olup ölümün, o an sen de kalayım, sen de öleyim. Hala mekânların, zamanların soluk benzinde senin resmini çiziyorum esaretinin tuvaline. Ne zor imiş sana kahrolası umutlar beslemek, senin yalnızlığını düşünmek, yalnızlığına yol almak. Çocukluğumun yüzüstü devrildiği mekanlar yıkılın, ben geldim, sana geldim, kimliksiz boş bir kağıt parçasıyla. Elimdeki beyaza adını yaz özgürlüğümün, kendi yalnızlığını hecele ve vurgula beni . .................
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © süleyman tekin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |