 • İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
261
|
|
262
|
|
|
|
Büyü kavramlı ifade, büyü yapmaktan mı ortaya konmuştu; yoksa büyüsellik çevrenin insanımıza bir algılatması mıydı?
Devinimin ve mucizenin, büyünün kaynağı nedir? neden canlı çeşitliliği vardır? Parada da, bir çok yansımanın efendiliği mi var? |
|
263
|
|
|
|
Bilimsel olanı söyleyen biri bilimsel düşünce sahibi olmayabilmektedir. |
|
264
|
|
265
|
|
|
|
Hayat;
acımasız ve istikrarsız bir yol..
o yolda;
edruli yumağına
sarılı bedenimiz..
çözüldükçe farklılaşan
farklılaştıkça düğümlenen
bir realite bırakmaz peşimizi..
kafa karıştıran bir yığın bilmece..
|
|
266
|
|
|
|
Bir girişme içinde, firen etkili enerj dönüşüm biçimlerinden birisi de yine sürece dıştan bir etki olan EMK'dır. |
|
267
|
|
|
|
Biz olgu ve olayları semboller dünyasının dili ile anlarız. Anlama ve çeviri dünyamız ancak ve ancak sembollerle eşleştirilerek öğrenme ve anlama dünyası olurlar. İç dünyamız bunlarla bir düşünmedir. Tıpkı rakamlar gibi ilim, din ve totem bu bağlamda bir semboller dilidirler. Yine animizm dış dünyayı iç dünyaya aktarıp okuyup değerlendirmenin, öznelliği olmaların bir sembolizm dilidir.
|
|
268
|
|
269
|
|
|
|
Tarihi bir gerçeği anlayamamak kusurumuzdan, insan muhayyilesinin dehası olan, masal doğmuştu. Bu ilkeye kusurdan doğan yarar ilkesi denir. İnsanlık anlayamadığı ama kendisine aktarılan söylence destan türü şeylerin kurgu gibi gelen büyüsüne öykündü. Günceldeki olup bitenleri, masaldaki gibi hoş gelen bir anlatımın (kurgu) tarzıyla, insanlar hayal gücünü harekete geçirmişti. Kusurdaki güzellik buradaydı. |
|
270
|
|
|
|
Kültür ve uygarlık neydi? İnsanlık kültürle mi yola çıkmıştı, yoksa uygarlıkla mı? Sümer kültürüyle, Sümer uygarlığı aynı şey midir? Kültür ve uygarlıklar ekstradan bir entropi salınımı mıdır? Doğayla bağıntı, bir kültürse; doğayla bağıntılı olan fareler de kültürlü müydü? Neden bir fare uygarlığıdan bahsedemeyiz? Falan şarkıcı sanatçının çocukluğunu ve hayatını kutsal sure gibi ezbere biliriz de neden insanı ve onun ittifaklığının kırıntısını bile bilemeyiz? |
|
271
|
|
|
|
Atatürk gibi olmak istemek duygu oluşla değil de kibir olarak kendi bile olamamakla eş değerdir.
Atatürk zamanın ve tarihin insanlığa armağan ettiği ender isimlerden biridir.
Öncülün işlerini tersine çevirerek büyük adam olunamadığı gibi yeni bir şey söyleyememekle de hiç bir tarihi kişilik olunamaz.
Şartların vukuunda Atatürk olunsaydı, başta Vahdettin Atatürk olurdu! |
|
272
|
|
|
|
Devam yazısı.
Kültür ve uygarlık neydi? İnsanlık kültürle mi yola çıkmıştı, yoksa uygarlıkla mı? Sümer kültürüyle, Sümer uygarlığı aynı şey midir? Kültür ve uygarlıklar ekstradan bir entropi salınımı mıdır? Doğayla bağıntı, bir kültürse; doğayla bağıntılı olan fareler de kültürlü müydü? Neden bir fare uygarlığıdan bahsedemeyiz? Falan şarkıcı sanatçının çocukluğunu ve hayatını kutsal sure gibi ezbere biliriz de neden insanı ve onun ittifaklığının kırıntısını bile bilemeyiz? |
|
273
|
|
|
|
İletişim Varlığını Hissettirmektir. |
|
274
|
|
|
|
Yok olmak üstüne var olmak... |
|
275
|
|
276
|
|
|
|
Ey Fransız ırkı! Tanrı’nın sevdiği ve seçtiği ırk! Kudüs dolaylarından ve Konstantinopol’den acı haberler geliyor. Tanrı’ya bütünüyle yabancı, lânetli bir ırk (Türkler’den söz ediyor), Hıristiyanların topraklarını vahşice işgal ve |
|
277
|
|
|
|
Yazılanlar yazandan bağımsızdır... |
|
278
|
|
279
|
|
280
|
|
|
|
Tarihi her bir anlatım düzeyi ile hepten mit görmek, bizleri yanıltan ve mantıki bakışlarımızı köreltişle büyüyen bir sürece dönüşmektedir.
Mezopotamya ilahilerini ya da destan dediğimiz eserlerini çok çok iyi okumak gerekmektedir. Ayrı ayrı düeyin ayrı zaman zemin düzlemi içinin gelişmişliği ve anlayışlık mantığı içinde yazılmış olmakla, aynı yazı içinin anlatım nüanslarını çok iyi okumalıyız.
Aktarım ve anlatımların asıl anlamlarını ilişkileyen sosyo toplucu politik bağıntıların değişmiş olmakla ileri süreçlerce anlaşılamaz bir inisiye yöntemine dönüşeceği hiç unutulmamalıdır. |
|