• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
341
|
|
|
|
Alevilik; maddi zenginliðe dayanýlarak kazanýlan itibar, iktidar, ibadet ve siyasetin her zaman insaný küçülttüðünü belirtir. Ýnsanlýðýn bunlara kurban gitmemesi için insanýn insani karakterinin eðitilerek yüceltilmesini ilke edinir. |
|
342
|
|
|
|
Felsefe, bireyselliðin söz konusu olduðu bir uðraþý alanýdýr. Ve bu alanda uðraþan insanlarýn; içinde bulunduklarý topluma biraz daha dýþarýdan (yukarýdan) bakmalarý gerektiði konusunda hakim (yaygýn) bir görüþ vardýr. Buna kýsmen katýlmak mümkündür. Felsefecinin ait olduðu toplumun sýnýrlarýný zorlayabilen, hatta bu sýnýrlarý aþan bir yapýda olduðunu felsefe tarihi bize gösterir. Fakat bu yukarýdan bakma durumu bazen bu uðraþý içerisinde bulunan insanlarýn; halktan birisi olduðu gerçeðinin göz ardý edilmesine yol açmamalýdýr. Yani felsefeci halktan tamamen soyutlanýp, düþünce sarayýnda tahtýna kurulup, yalnýzca düþünerek vakit geçirmek zorunda olan birisi deðildir. Böyle bir zorunluluðu yoktur. Yalnýz olmasý onun tercihi olabilir fakat zorunluluk olarak anlaþýlmamalýdýr. |
|
343
|
|
|
|
Monarþi "O'ydu" Deðilse bir yapýnýn adý ne olursa olsun o yapý çokluðun ortaklaþma gücü olmaktan asla kurtulamýyordu. Çünkü atom ve atomik inþa ile her þey molekülerdi (bileþen, bileþik yapýlardý).
|
|
344
|
|
|
|
+1 kabili sembolik anlatýmlý yazýlý görselin yanýnda, 1'i çektiðimizde kalan + görseli 1 çekildikten sonra yerinde kalan + iþareti yazýlý görseldi. Bu yazýlý görsel sembol "bir baðýntý iliþkisi içinde çözülmüþ belirli bir etkileme gücü" veren hareketin simgesiydi. |
|
345
|
|
|
|
Kamu zenginliðini daðýtacak olan köleci düþünsel, eylemsel olgular; zaten adým adým geliþtirilen süreç içinde kolektif kapasiteye sahip çýkmak isteyen kiþi ya da kiþilerin, kurguladýklarýydý.
|
|
346
|
|
|
|
El yasalarýnýn birine göre “Hýrsýz malý kimin yanýnda bulunursa o kiþi alý konulup köle ediliyordu”. Yani efendi için öncel El takdir olan hýrsýzlýk; kâfir malý olmadýkça, fakire hýrsýzlýk yapmak yasaktý. Ýyi de hýrsýzlýk malý zenginin yanýnda da bulunamaz mýydý?
|
|
347
|
|
|
|
Ana zemine göre olan totemi referanslar üzerinde yapýlacak ekleme çýkarma olan geliþtirmeler ittifaka göre deðiþtirilmelerle sürecekti. Yeni tema karþý grup kardeþliði ya da birlikteliði üzerine ikame edilecekti |
|
348
|
|
|
|
Paradan önce altýn gümüþ vs. ile takas yapýlýyordu. Kýymetli madenden önce de çiziklerle, mal kadar taþ, im gibi eþleþicilerle köleci takaslar yapýlýyordu.
|
|
349
|
|
|
|
Ýçimizdeki ve dýþýmýzdaki etki alaný birbirine doðru; dýþýn içe, için de dýþa doðru bariyerli bir giriþme belirmesi vardýr. Kültüre gidecek yolda, sosyal oluþa gidecek yolda, kolektif oluþa gidecek yolda bu giriþim ilk belirmedir. |
|
350
|
|
|
|
Küçüklüðün dünyasýndan büyüklerin dünyasýna doðru geçiþte türlü faz hatlarý vardýr. Bu tür faz durum içinde olanlardan birisi iyon hareketidir. Ýyon hareketi bir yanýyla proton hareketiydi. Diðer yandan da bir kuark olan elektron hareketiydi. |
|
351
|
|
|
|
Baþkalarýnýn cehaletine gülmek kolay halbuki. Yýllarca o cahillere güldük. Kendi elleriyle yaptýklarý putlara tapýyorlardý; hayret bir þey ya..! |
|
352
|
|
|
|
Çokluk olmadan, birlik veya teklik olasý deðildir. Birlik olmadan da çokluk bilinir deðildir. Biri diðerinin var olaný ve yok olaný olmakla geri baðlaným iliþkisi içinde birbirinin çaðrýlanlarýdýr. |
|
353
|
|
|
|
Yazmak deliliktir. Eðer ben akýllý bir adam olmuþ olsaydým, yazýlarýmla bir týmarhane kurup, satýr aralarýndan kendini akýllý sananlara göz kýrpmazdým. Yazmak; sözcükleri, harfleri eze eze yazmak, içini dökmek, sayýp sövmek, sevmek, gömmek, diriltmek, ters köþe yapmak, daðýlmak, toparlamak, çaðýrmak, itmek, ümit vermek, süründürmek, güldürmek, sýrýtmayý yok etmek, saçmalamak, mantýkla boðmak ......yazmak; ilah gibi. |
|
354
|
|
|
|
Kurban eti yiyen gruplar, kurban veren grubun canýyla kanýyla ruhuyla doluyordu. Karþý grubun caný kaný; kurban etini yiyen gruba geçiyordu. Böylece gruplar can kan kardeþi oluyordular. Ritüelin esasý buydu.
Bu tutum ön ittifakýn sosyal mantýðýydý. Bu mantýk totem mantýðýydý. Ön ittifakýn içine sokulan sosyal mantýklý bu ritüeldi. Bu ritüel ittifak içine sokulan bir totem hukuku olmakla ittifakta da totemi kardeþlik yürürdeydi.
|
|
355
|
|
|
|
Doðuþta kuantum teorisini bilen bir "yaratýcýlýkla" da doðmuyordunuz? Doðuþtan kuantum teorisini öðrenemeyecek bir engel ile de doðmuyordunuz. Kapasite içi yetiler belli bir þeyle belirli deðildi. Yetiler belli bir þeye karþý nötrdü (yansýzdý). Einstein’a kendi öncesinin o alana dek (fiziðe dek) kolektif hafýzasýný vermeseniz, Einstein rölatife teorisini ortaya koyabilir miydi?
|
|
356
|
|
|
|
Totemi kiþi, kendi totem eþlerinden baþka; ittifaký gruplarýn; ittifaký kiþilerin de ruhunun dýþýnda olan ama kendi ittifakýnýn da içinde olanlara, saygý duyup; onlara da sorumluluk duyacaktý.
|
|
357
|
|
|
|
Bir miktar buðday ile bir kundura, farklý bir üretim; farklý bir tüketim ve farklý bir kullanýmdýlar. Fark veren her þey kendi aralarýnda FARK POTANSÝYELLÝ durumdular. Aralarýnda FARK GERÝLÝM olan çekimin akýþýydýlar. Ýþte üreten ve iradi olan ÝLAHLAR; gruplar arasýndaki bu fark potansiyelin çekimine uygun “temas etmenin ve ittifak yapmanýn” kararlarýný da alan ÝRADEYDÝLER.
|
|
358
|
|
|
|
Oysa tekil kiþi yaþamýnda ve sosyal grup yaþamý içinde ve ilk sel yaþam içinde kolektif oluþ eksikti. Baþtan beri totem yapýlara kadar süreç, kolektife bir eksikle olup ta çevresel baskýlarý; yýldýrýma, paratonere; uçaða, piste; teolojiye öte dünyaya fikrine dönüþemeyecekti. |
|
359
|
|
|
|
Kapasite baþka bir þeydir. Yeti baþka bir þeydir. Yetinin kapasiteyle eþ zamanlý bir ilgisi varsa da kapasite yeti demek deðildir. Her yeti bir kapasite içindedir. Ama bir kapasite her yeti ile deðildir. Ve kapasite yeti demek te deðildir. Kolektif kapasite ve kolektif yeti baþka, kiþisi kapasite ve kiþisi yeti baþka. |
|
360
|
|
|
|
Kolektif yapýya göre kiþide olmayan, kiþide asla olamayacak olan yüksek enerjili ortak akýldý. Ya da kolektif zekâ karþýsýndaki kiþinin düþüncesi, kiþinin fikri, kiþinin aklý böylesine bir sýfýr düzeyli boþluk enerjisi ruhu taþýr olmasýný artýk anlamýþ olmalýyýz. |
|