• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
361
|
|
|
|
Spritüal akým Platon sembolizmiyle anýlacaktý. Spritüaline Platon’un bulduðu bir düþünce deðildi ama spritüaliler olan tüm düþünce Platonla bilinecekti. Platon'un idealar öðretisine göre bu dünya simülasyonlardan ve illüzyonlardan ibaretti. Dünya gölgeler alemiydi. Ýmmanuel Kant bu spritüali neyi "biz rüyanýn rüyasýný görmekteyiz" diye belirtecekti. Rüyamý deðiþtiremiyorum diyecekti. |
|
362
|
|
|
|
Hawking evrenin baþlayýþ þeklinin bilimsel yasalarýn gerektirdiði bir yol olduðuna "inanýyor". Eðer inanýp inanmamak, yani, "inanç" söz konusu ise o zaman "bilimsel düþünce"ye ne oldu? O zaman bilim adamý ile din adamý arasýnda ne fark var? Bertrand Russell'ýn öngörüsü gerçekleþiyor mu yoksa? |
|
363
|
|
|
|
Kýsacasý ön ittifaklar üreten iliþki nedeniyle; birisi üreten iliþkinin kendisi olmak üzere sosyal mantýklý ikinci bir giriþme seremonisini, öngörüyordu. Üreten iliþkinin kendisi iradeni, zorunlu, somut ve gerçekçi bir giriþmeydi. Burada sosyal tabanlý ritüelin ikna edici kaynaðý totemi mana anlayýþýydý. Ve totemi hafýzada var olan animizmdi (canlýcýlýktý). |
|
364
|
|
|
|
Dalga parçacýktý. Ya da dalga tepenin çukuruyla çukurun tepesiyle birlikte vardý. Çukur kendi yaptýðý tepeyle fark (potansiyel) yapýyor, tamlaþýyor, doluyordu. Tepe de kendi oluþturduðu çukuruna kayýp düþmekle çukurunu dolduruyordu. Bir dalgayý tamlaþan tepe-çukur gibi parçalý durumlar boþluk, doluluk gibi en az bir ikili belirsizle üssü süredurumlardý. |
|
365
|
|
|
|
“Bir ýrmak’ta iki defa yýkanýlamayacaðýný” biliyoruz, elbet. Irmaðýn yanýna her geliþimizde, “hep yeni sular akmaktadýr”; ancak, farkýnda olmamýz gereken nokta þu ki: “sular hep akmaktadýr”!.. |
|
366
|
|
|
|
El mana anlayýþlý üreten groteski canlýcýlýk kolektif güvenceyi yok edip; kolektif güvenceyi groteski anlama içinde istetip, aratan; yalvarma, biat ve taat ibadetinin belirmesi olacaktý. Bu belirmeyle El MANA ANLAYÞLI TEOLOJÝ doðacaktý. |
|
367
|
|
|
|
Hayatýn kendi dýþýnda türümüz de kolektife organize ve amaçlý biçimde ilk depo enerji "sosyal alanýn" içinde biriktirilir. Ýlk toplumsal depo enerji de "toplumsal alan" içinde depolanýr. Biriktirilen enerji potansiyel enerji olarak depolanýr |
|
368
|
|
|
|
Þimdiki zamanýn geriye etkimesi içindeki paylaþým El ‘in takdirine yönelme ve El ‘in takdirini anlama oluyordu (iç sel duyuþ). Baþlangýcýn ileriye etkisi de El ‘in takdirine boyun eðen tevekküldü (imandý). |
|
369
|
|
|
|
Yani hayat karada, yürüme ve týrmanmayý gereken ortamdý. Karadaki engelli alan içinde yüzme eylemi týkanma, yýðýlmaydý. Karada engellenmeye, baskýlanmaya uðrayan yüzme eylemi; bu ortama denk düþen yürümeyi, týrmanmayý belirli yapýp seçecekti. |
|
370
|
|
|
|
Keyfine göre iþ açmanýn ortamýnda bu kes de yeterince savunmanýn, yavru bakýmýnýn üstlenilmediði yerde 6 kiþiden dördünün keyfi besin bulma iþinde olmasý demek sistemin karar alamamasý demekti.
|
|
371
|
|
|
|
Bu nedenler kiþilerdeki silinti kazýntýlarýn izleði olan geri gönderili kolektif çaðrýþýmlar, köleci sistemin hunharlýðý karþýsýnda kiþilerin kolektif dayanýþmalý kolektif vicdanýydý. |
|
372
|
|
|
|
Olmasaydý....?
Olmazdý.
Adý baþka olurdu.
Olmazdýk.
|
|
373
|
|
|
|
Quantum kimyasý ve fiziði…Parçacýk ve dalga…Geleneksel idea ve madde ikileminin bir sürekliliði olarak ele alýnabilir mi?
Buna göre, materyalizm bir parçacýk teorisi olarak ele alýnýrsa ne olur?
|
|
374
|
|
|
|
Çevrenin fantastik ve eðlenceli yanlarý, kiþiye göreydi. Kiþinin göreliliði de yaþama sevinci ve can korkusuydu. Bu neden ile kiþinin fantastik kurgularý, þimdilik kiþinin kendisinden baþlattýðý ikisinin arasý bir yol olan eylem alanýydý. |
|
375
|
|
|
|
Eðer boþluk bir birim, dolulukta bir birime kýl payý kadar yakýn durumla 0,99988 deðerinde olsun. Yani bu durumda doluluk boþluktan 0,00012 sayýsý kadar eksik veya azdýr veya küçüktür ya da hafiftir. Sýcaklýktýr, soðukluktur. Daha yoðundur az yoðundur vs. |
|
376
|
|
|
|
Bu eylem alaný içinde ilk kavga; Ýlk kez ilah kardeþler arasýndaki kavgaydý. Yeni açýlan bu tür eylem, söylem ve düþünce alaný içindeki çatýþmalar kolektife karþý kolektifin malýný paylaþma yüzünden çýkan mal kavgasýydýlar.
El alanlý sahada Ha El, Ha Ýlah deme düþüncesinin gerisinde “eðer mülk sahibi El ise, El, ilah gibi olamaz. El mülkünü dilediði gibi tasarruf eder denecekti. El dilediðine kendi mülkünden bol bol verir. Kimine az verir. Kimine de kýsar. El ‘in hudutlarýna; El 'in iradesine mi karýþýyorsunuz” denecekti. |
|
377
|
|
|
|
Tekil durumla davranan kiþilerin üzerinde beþ baský vardý. Tekil kiþi kolektif alan içine gelince bu beþ baský tekil kiþi üzerinde kalkmýyordu. Tekil kiþi üzerindeki bitiþik zamanlý beþ baský ilk kolektif alanlar içinde birbirine baðlý kalmak koþuluyla ayrýþýp, birbirine göre beþ tane organizasyonu oluþturacaktýlar. |
|
378
|
|
|
|
El mana süreci kolektif geri baðlaným yasasý içinde oluþan bu bolluðu; "bana var sana yok" sürecine çevirmiþti. Köleci teolojiye göre kiþi bana var dediði sürece de sabredecekti. "Sana yok" denen sürece de tahammül edip sabýr gösterecekti!
|
|
379
|
|
|
|
Her yetenek, sýnýrlý bir kapasite içinde ama bir yetenek birçok yeti durumun çevrimiyle sýnýrsýzdýr. Bu baðlamla kapasite bir yetenek türü özelleþmesi de deðildir. O kapasite içine "bir türden kapasitenin daha bir iþlevle depo edilip olmakla kullanýlmasýdýr".
|
|
380
|
|
|
|
Köleci sistem yanýlsatýcý bir imajdý. Köleci sistem kendisinin ezelden beri var olmasýný söylemekle, güya kolektif sisteme açýklama olmuþtu! Oysa köleci sistem gerçeði perdeler.
|
|