..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle baþederken, yapýlacak en mantýklý þey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Kesinlikle Karþýyým! > Þenol Durmuþ




24 Mart 2012
Cezaevlerinde Neler Oluyor  
Þenol Durmuþ
Bir þair “Hasretinden prangalar eskittim” dediðinde insanlar yýllar boyu aðlamýþtý. Bir þarkýcý “Dýþarýda deli dalgalar var, vurur duvarlarý yarar.” dediðinde yine aðladýlar. Bir diðeri de “Uçurtmam tellere takýldý anne, hani benim gençliðim nerede” diye haykýrýrken aðlamalar bu kez feryatlara dönüþtü. Dünyanýn hiçbir toplumunda görülmeyen tuhaf bir hak arama mücadelesini asýrlardýr yapýyoruz. Aðlayarak, yalvararak bizi sömürenlerden, iþkencecimizden, af aman diliyoruz. Askeri darbelerde, iþkencelerde öldürülen idam edilen insanlara aðladýktan sonra bir gün geliyor bu kez o iþkenceyi yapan otoritenin subaylarýna, gazetecilerine, sözde aydýnlarýna aðlayýp , acýyoruz.


:BJFD:
Bir þair “Hasretinden prangalar eskittim” dediðinde insanlar yýllar boyu aðlamýþtý. Bir þarkýcý “Dýþarýda deli dalgalar var, vurur duvarlarý yarar.” dediðinde yine aðladýlar. Bir diðeri de “Uçurtmam tellere takýldý anne, hani benim gençliðim nerede” diye haykýrýrken aðlamalar bu kez feryatlara dönüþtü. Dünyanýn hiçbir toplumunda görülmeyen tuhaf bir hak arama mücadelesini asýrlardýr yapýyoruz. Aðlayarak, yalvararak bizi sömürenlerden, iþkencecimizden, af aman diliyoruz. Askeri darbelerde, iþkencelerde öldürülen idam edilen insanlara aðladýktan sonra bir gün geliyor bu kez o iþkenceyi yapan otoritenin subaylarýna, gazetecilerine, sözde aydýnlarýna aðlayýp , acýyoruz. Askeri vesayetten kurtuluyoruz derken bu defa sivil vesayetin acýmasýz yüzünü gördüðümüzde aðlýyoruz.

Bugünlerde sýk sýk sorulan bir sorudur. Cezaevlerinde neler oluyor?.. Eðer son yýllarda bazý paþalar, gazeteciler, prof.lar, iþ adamlarý o cezaevi denen cehenneme girmeseydi bu sorun eminim hiç kimsenin umurunda bile olmayacaktý. Cezaevlerinde neler mi oluyor?.. Kerim Korcan’ýn Tatar Ramazan, Orhan Kemal’in 72. Koðuþu’nda neler olmuþsa, onlar oluyormuþ. Yetmiþli yýllarýn Sultanahmet, Saðmalcýlar cezaevinde ki yaþanan olaylarýn aynýsý yaþanýyormuþ. 12 Eylül’ün Mamak, Metris cezaevlerinde neler olmuþsa hem de beteriyle, misliyle, olanlar oluyormuþ. Sadece iþkencenin dozajý biraz azaltýlmýþ. Hatta söylentilere göre güya o yýllarý hasretle arayanlar bile varmýþ. CHP Ýnsan Haklarý Komisyonu üyelerinin cezaevlerinde yaptýðý bazý tespitlermiþ. Cezaevlerinde çocuklar birbirlerine tecavüz ediyormuþ. Ýçeri giren bir tutuklu anadan doðma çýrýlçýplak bir vaziyette iki aramadan geçiyormuþ. Cezaevlerinde gardiyanlarýn kurduðu acil müdahale timleri varmýþ. A Takýmý olarak bilinen bu tim kar maskeleri takarak koðuþlara operasyon yapýyormuþ. Ýnsanlar yerlerde, tuvaletlerde yatýyormuþ. Bir ranzada iki kiþi, üç kiþi karý koca misali yatarken çok mutluymuþ.

CHP milletvekillerinin gördükleri, duyduklarý bazý münferit olaylarmýþ bunlar. Birkaç yýl öncesi cezaevleri ile ilgili yazýlarýmdan bazý bölümleri paylaþmak istiyorum.
---------------------------------------------------------------------------------

--11 Temmuz 2010 "Cezaevleri"--

Günümüz iktidarý devamlý insan haklarýndan bahsederken, buralarda yaþanan insanlýk dramýný gözardý etmektedir. Hatta buna muhalefet partileri dahildir. Bu konuda meclise yazýlan dilekçeler belkide çöp bidonlarýndadýr. Tüm cezaevlerinde sefalet, periþanlýk, hastalýk, bunalým sonucu çýkan kavgalar, psikopatlar, gardiyanlarýn, jandarmalarýn dayaklarý, günlük yaþamý oluþturmaktadýr. Bir yatakta iki kiþi karý koca gibi yatarken bu odalar adeta mezar evlere dönmüþtür. Her geçen gün suç artýþýndan gittikçe dolan cezaevleri boðazýna kadar taþmýþtýr. Þuanda cezaevlerinde yatanlar ölüm kalým mücadelesi içersindedir. Yargý reformu, insan haklarý gibi televizyonlarda gösterilen bazý cezaevleri göstermelik bir reklam filmi gibidir.

Avrupa parlamentosundan denetlemek için gelen heyetler bile bu sahte sistemin bir oyuncusu olmuþtur. Yýlda bir kaç kez gelen bu heyetlere ülkemizde sadece iki cezaevi gösterilmektedir.

"UÞAK E-TÝPÝ KAPALI CEZA ÝNFAZ KURUMU"

"ELAZIÐ E-TÝPÝ KAPALI CEZA ÝNFAZ KURUMU"

Bu iki cezaevi pilot bölge olarak seçilmiþtir. Boyanmýþ, temizlenmiþ konforlu bir hale getirilmiþtir. Yemekleri güzeldir, spor salonu, sinema salonu vardýr. Avrupalý heyet de her yýl hiç býkmadan tekrar tekrar buralarý ziyaret ederek aferin raporu vererek görevlerini tamamlarlar. Geriye kalan beþyüzden fazla cezaevinin önünden dahi geçmemiþlerdir. Son yýllarda bu sefaletten dolayý tutuklu ve hükümlülerin çýkardýðý isyanlar ve çýkan olaylar örtbas edilirken hiçbir gazetede yahut televizyonda da gösterilmez. Belkide sansür yüzünden yahut planlý bir organizasyonun hareketidir. Sanki bizim sözde aydýn kiþilerimizin, ünlü gazetecilerimizin yahut HSYK yada bakanlýðýn umurunda mýdýr?.. Yahut özgürlük, insan haklarý diye sürekli naralar atan barolar birliðinden hiçbir çýt çýkmýþ mýdýr acaba?.. Barolar birliði bazen bu konuda kendisini az da olsa ekranda gösterir. Rütbeli makam mevki sahibi Ergenekoncu sanýklarýn cezaevinde yaþadýðý sýkýntýlarý defalarca dile getirmiþtir. Çünkü onlar yaþlý, hasta, hassas, temiz, dürüst, vatanýný seven insanlardýr. Bu adamlar bir hýrsýzla, psikopatla eþ tutulabilir mi?

Adalet mekanizmasýný oluþturan tüm kurumlar bu insanlýk suçunun belkide ortaðý haline gelmiþtir. En acý olaný ise insan haklarýný bu sisteme karþý savunan avukatlarýn bunlarla ortaklýk yapmasýdýr. Kendi ideolojilerinde gruplara ayrýlan, çatýþan bu kurumlar sýradan halka, sefil insanlara karþý her zaman bir ortak duruþ sergilemiþtir. Günümüzdeki otorite iktidara geldiðinde iþkenceyle bir süre mücadele etse de sonunda o da pes etmiþtir. Gittikçe yozlaþan, fakirleþen, kontrol edilmesi güçleþen halkýn mahküma dönüþme aþamasýndaki tedavisinin belki de en iyi ilacýnýn iþkence olduðunu görmüþlerdir. Bir kaç yýl öncesinden Ankaradan gelen gizli sözlü bir emir cezaevlerine ulaþtýðýnda müdürler, gardiyanlar, jandarmalar harekete geçmiþtir.

Sözlü emirde cezaevinde otoriteyi saðlamak için idareye dayak atma serbestliði tanýnmýþtýr. Bir çok cezaevinde hemen dayak mangalarý kýsa bir sürede kurulmuþtur. Ama bazý cezaevlerinde ise müdürler savcýlar bu gizli, sözlü emre biraz temkinli yaklaþmýþtýr. Cezaevi savcýsýnýn ve müdürünün desteðiyle kurulan bu mangalarý oluþturan gardiyanlar özel seçilmiþtir. Kabadayý, cahil, birazcýkta egoist olan gardiyanlardan seçilen bu mangalara "A takýmý" adý verilmiþtir. Bayrampaþa cezaevinde isyanlardan sonra kurulan, model alýnan bu "A takýmý" mangasý daha sonra bir çok cezaevinde faaliyete geçmiþtir.

Ýþte Engin Çeber bu manganýn kurbaný olmuþtur. Yýllardýr Engin Çeber gibi onlarca insan cezaevlerinde ölmüþtür. Fakat tutulan raporlarda ölenler ya hastalýk ya da intihar vakalarý olarak gösterilmiþtir. Çünkü onlarýn haklarý aranmadýðý için o insanlar yok olup gitmiþtir.

Þu andaki cezaevi sistemi yaþamý, yargýlama sistemi Çarlýk Rusyasý dönemini hatýrlatmaktadýr. Bunu görmek için Tolstoy'un "Diriliþ" adlý romanýný okumak yeterlidir. Sonrada hangi yüzyýlda yaþadýðýmýzý görebiliriz.

---------------------------------------------------------------------------------

---10 Mart 2011 "Geceyarýsý Ekspresi Yolda"---

Yetmiþli yýllar da Bayrampaþa Cezaevinde geceyarýsý bir vakit sübyan koðuþarýndan çýkarken fermuarlarýný çeken gardiyanlarý gören bir çok mahkum da olmuþ derler ama iftira da olabilir belki?..Sonra bu sübyanlarý yaþý tutuðu zaman diðer koðuþlarýn ensesi kalýn aðalarýna para karþýlýðý sattýðýný görenler de varmýþ güya...Ya Anadolu hapishaneleri?..

O yýllar da böyle kabadayýlarýn, zenginlerin, aðýr cezalý mahkümlarýn özellikle gençleri, sübyan koðuþundan gelenleri adeta karýsý gibi kullandýðýný bilen bilmiyor mu?..Üstelik Cezaevi idaresinin ve diðer mahkümlarýn bunu gayet normal karþýladýðýný olaðan gördüðünü bilen elbette biliyordu.

Ama bunlarýn hepsi iftiradýr...Aynen Amerikalýnýn attýðý iftira gibi zaten sonrada itiraf etmiþ. Yýlmaz Güneyin "Duvar" filmi de bir iftiradýr..Bizim milli manevi birliðimizi, bütünlüðümüzü sabote etmiþtir bu filmi yapmakla...Zaten o da yasaklanmýþtý.."Geceyarýsý Ekspresi" gibi Tunç Okanýn "Otobüs" filmi gibi...

Þimdiler de ikinci bir Geceyarýsý Ekspresi filmi yoldaymýþ...Þu Alman genci denen Marco serserisi iþte..Hani sevgilisini becermiþ ya iþte O...Sevgilisi Ýngilizmiþ. Ama nereli olursa olsunlar isterse Japon olsun ne olursa olsun bu topraklar da yaþayan herkesin namusundan biz sorumluyuz...Bizim sarsýlmaz geleneklerimiz, örf adetlerimiz var...Tutmuþlar bu sapýk Alman genci Antalya Cezaevine koymuþlar...Antalya Cezaevi turizm bölgesi olduðu için haliyle cennet gibi bir yermiþ. Malum tatil yöresi insanlar buraya akýnlar halinde geliyor.Suçlular da buna tabii ki dahil oluyor..Aðzýna kadar dolmuþ hapishane, yatacak yer, içecek su yokmuþ.Tutuklular, hükümlüler üst üste bir yatakta ikiþer, üçer kiþi üst üste yatýyor. Açlýktan kývrananlar, yerler de, tuvaletler de yatanlar bini bin para...

Tinerciler, hýrsýzlar gaspçýlar,eroinmanlar, sapýklar birbirini becerenler, vuranlar iç içe koyun koyuna yaþýyor. Ülkemizin diðer hapishaneleri gibi...Sakat kalanlar, aklýný yitirenler, çýkan olaylar, intihar edenler gýrla tam gaz gidiyor ama çýkan olaylarýn ya da bu görüntülerin hiç biri medyada yer almýyor...Otorite iþini sýký tutmuþ.Eskiler gibi acemi deðil bu hususlar da çok maharetli...Ne yapsýnlar inançlý insanlar, suç iþleyene madalya takacak halleri de olamaz. Dinimiz ne der suç iþleyen cehennem de cezasýný çekecek ve yanacak. Onlarda herhalde çok çalýþkan olduklarýndan olacakki hem bu dünyanýn hem öbür dünyanýn kanunlarýný burada birleþtirip cehennemi de galiba buraya nakletmeye karar vermiþler. Malum çok çalýþkanlar..Yargýtay da olduðu gibi öbür tarafda da bir hayli iþ yükü varmýþ...

Bizim zavallý Alman da bu yaþamdan galiba biraz etkilenmiþ. Zavallý annesi bile ziyaret kuyruklarýnda aramalar da helak olup gitmiþ...Onlar da haklarýný aramak için sanýrým birazcýk da insanlýk onuru ve gururu için bu filmi yapmaya karar vermiþler...Bizim insanýmýzýn arayamadýðý hakký basýnýmýzýn,yazarýmýzýn,aydýnlarýmýzýn yapamadýðýný onlar yapacakmýþ. Memleketimize hayýrlý uðurlu olsun...

Geceyarýsý Ekspresi son sürat yolda geliyor. Ama bizim "Doðu cephesinde hala yeni bir þey yok"
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
26 Haziran 2011--Paþa Paþa Yatmak---

Cezaevleri zenginler, elitler, bürokratlar, masonlar, subaylar, mevki sahibi insanlar için herhalde yapýlmamýþtýr. Köylüler, iþçiler, serseriler, sefiller, açlýktan çalanlar, hak arayanlar için yapýldýðý söylenir. Bugünlerde durum tersine döndü gibi. Köylü kurnazý devlet sistemi cumhuriyet kurulduðundan beri de bu sisteme çok güzel bir kýlýf bulmuþtu. Bu yýðýnlar, sefil suçlular için. Kader mahkumu edebiyatý. Ýnsanlarý sömür, aç sefil cahil býrak, sonra da bunlar suç iþlesin, kendi açýðýný kapatmak için de bu insanlara "kader mahkumu" de, iþin içinden çýk git.

Sistem týkandýðýnda da on yýlda bir af ver. Rahþan haným gibi loca üyelerinden birisi ve kocasýnýn yaptýðý gibi de gözyaþý dök, aðla sýzla ve bir af ver. Ýsyan çýktýðý zamanlarda da televizyon ekranlarýnda boy gösteren büyük hukukçu Adalet bakaný H.Sami Türk baþkanlýðýnda Çetin Paþa gibi komutanlar ile yüksek yargý mensuplarý toplanarak bir emir ver. "Ýsyaný her türlü þekilde bastýrýn." Sonra da ölen, sakat kalan, kemikleri kýrýlan mahkumlarýn çýðlýklarý, feryatlarý.

Operasyondan sonra bu otorite bir sistemi hayata geçirdi. Otokontrol sistemi. Bir gardiyan diðer gardiyaný kontrol ediyordu. Jandarma beraber görev yaptýðý gardiyana güvenmiyordu. Ayný þekilde gardýyan da ona. Bir vilayetin cezaevi yönetimi, diðer vilayetin cezaevine güvenmeyecekti. Müdürler, memurlar, personel arasýnda -güvenmeme- üzerine kurulu bir kontrol sistemi. Koðuþ aramalarýnda bile mahkumlar bir yana, gardiyan jandarmayý ararken, jandarma da gardiyaný arama sistemi çok baþarýlý oldu. Sistem kendi içersinde kendine güvenmiyordu. Mahkumlar arasýnda bile sistemi oturttular. Mahkumlarýn kendi arasýnda koðuþ temsilcisi, yöneticisi seçmesi yasaklandý. Gardiyanlarýn tanýdýðý en yalaka, ispiyoncu, muhbir suçlular koðuþlara atamayla yönetici yapýldý. Ýdarenin, devletin aleyhine konuþanýn vay haline. Dünyadan tamamen tecrit edilmiþ bir odanýn içersinde iki mahkumun konuþma özgürlüðü artýk yoktu.

Dayak mangalarý, kameralar, güvenilir muhbirler ile tam bir adalet saðlanýyordu. Yeni cezaevi sistemi, modern insan rejimi hayata geçirilmiþti. Barolar, yargý, üniversite, ordu destekli, projeli bir sistem. Acaba bu sistemi oluþturanlardan kaç tanesi þu an Silivri'de, Hasdal'da?

Cezaevleri sefillerin, yattýðý yerlerdir. Onlar hiçbir zaman zorluk çekmez. O doðduðu andan beri zaten bir yokluðun, sefaletin, cehaletin ortasýndadýr.

Ya bunlar, subaylar, iþadamlarý, rektörler, gazeteciler, bu milyon dolarlýk adamlar, general lojmanlarý, villalar, yazlýklar,kýrmýzý, yeþil pasaportlar, Bodrum, Marmaris, Paris, Amerika...

O küçük koðuþlarda bu imkanlardan yoksun yaþamak acaba nasýl bir duygudur? Acaba bu akþam karavanada ne var?.. Nohut mu kuru fasülye mi?.. Ýnþallah etli patates gelir. Gelir de bir parça et yüzü görürüz...








Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Paþa Paþa Yatmak
Edebiyat
Cezaevleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kurtlar Sürüsü [Þiir]
Ego - [Þiir]
Çingeneler Zamaný [Þiir]
Açým Ben [Þiir]
Olmalý [Þiir]
Zaman Geçsin [Þiir]
Hani [Þiir]
Konstantin Aðlýyor... [Þiir]
Kuyu [Þiir]
Sen Gidersen [Þiir]


Þenol Durmuþ kimdir?



Etkilendiði Yazarlar:
CERVANTES


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.