Dün seni gördüm rüyamda. Ýskelenin ucunda denize karþý oturuyoruz. Yaðmur almýþ baþýný gidiyor fakat biz yaðmura inat oradayýz.
   Yanýmda baþýný omzuma koymuþ bir þekilde oturuyorsun. Terli ve soðuk ellerin avuçlarýmýn içinde. Islak saçlarýn gözlerinin üzerine düþmüþ. Onlarýn arasýndan bana bakýyorsun. Benimse boynum bükük, sadece denizi izliyorum. Suskunuz...
   Cesaretimi toplayýp yüzüne bakýyorum. Gözlerinde birkaç damla yaþ... Yanaklarýndan süzülüp dizlerime damlýyorlar. Ýçimde bir sýkýntý oluþuyor giderek. Ellerini ellerimden ayýrýyorum ve titreyerek ayaða kalkýyorum. O yaþlý gözlerle beni takip ediyorsun ama ben sana bakamýyorum.
   Ýçimdeki sýkýntý daha da artýyor. Uzaklaþmak istiyordum besbelli... Gitmek, kaybolmak istiyordum. Daha fazla dayanamazdým. Gitmek için adým attým. Dönemedim arkama... Uzaklaþtýkça uzaklaþtým senden ama içimden bir ses durmamý söyledi. Arkama döndüm sana bakmak için... Yoktun!
   Gidemezdin ki hiçbir yere... Koþarak oturduðumuz yere geldim. Yerde yatýyordun kýpýrtýsýzca. Gitmiþtin... Öylesine, bir anda. Yere eðildim ve sana sarýldým. Yanýna yattým, gözlerimi kapadým. Tekrar açtýðýmda yine senin yanýnda, yine ellerim ellerindeydi...