"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Neydi özgün yaþam, neydi özgün düþünce? Ýnsanlýða ve topluma zarar verilmediði sürece, hiç bir gücün yasaklýyamayacaðý, ama yasaklý bir dünya da özgün düþünmek neydi ? Sevda, bu düþünceler içerisinde yer almýþ, henüz kendisini tanýyamamanýn karesinde, hayat dolu, güzel olan her þeyi seven, özgürlüðün, yürekte ve beyinde oluþtuðuna inanan þirin bir kýzdý. Okumayý seviyordu, idealinde öðretmen olmak vardý. Ailesi de istiyordu kýzlarýnýn okumalarýný. Her þafak, mavi doruklarda pýrýl pýrýl gün ýþýðýyla uyanýr, uzaklarý özlemle seyre dalar, hayaller kurardý Sevda. Kim bilir, ne gizemliydi uzaklar, ne güzel yerlerdi diye düþünüyordu? Kurduðu bu hayallerini her akþam, göz kýrpan yýldýzlarýn altýnda, bavullara yerleþtiriyor, devamýný, ay ýþýðýnda yakamozlara yollamak üzere, safaða bohçalýyordu. Hayat gelip geçiyordu böyle, kalan kýrýntýlarý ise ertesi güne erteliyordu. Sevda, son günlerde derslerine çalýþamýyor, dalýp dalýp gidiyordu, deðiþmiþti. Bazan neþeli olur, bazan kederlenirdi. Anneside fark etmiþti kýzlarýnýn durumunu ama, ses etmemiþti. Sempati duyduðu bir grubun eylemlerine katýlýyordu. Katýldýðý seminerlerde düþünceler hoþuna gidiyordu. Her þey özgündü, insanlarýn iyi ve eþit yaþamasý için fikirler üretiliyordu.Benimsemiþti söylenenleri. Ve Sevda, içinde yer aldýðý bu özgün düþüncenin yolundan ilerlemeye kararlýydý. Yoldaþlarýyla omuz omuza çýktýklarý bu yolda var olacak, gereken mücadeleyi verecekti. Aklý her þeye yetmiyordu ama bir þeyler yapmasý gerektiðine inanýyordu. Arkadaþlarýndan bir þeyler öðreniyordu. Arkadaþlarý, en büyük cehaletin bilgisizlik ve duyarsýzlýk olduðunu söylüyorlardý. Sevda onlarý dinlerken, bir þeylerin deðiþeceðine umutla bakýyor ve umut treninde insanlar, yürüdükleri yola benzermiþ diyordu. . Sevda, kendisini tamamen eylemlere ve gönlünün sevda yoluna kaptýrmýþtý. Artýk derslere girmiyor, arkadaþlarýyla dersleri boykot ediyorlardý. Kýsa süre sonra aileside öðrenmiþti kýzlarýnýn derslere girmeyip eylemlere katýldýðýný. O’nu hemen alýkoymalarý ve kendilerince kurtarmalarý gerekti. Oysa Sevda, çýktýðý yolda kararlýydý. Üstelik elâ gözlü yaðýz yoldaþýna tutkundu. Tutkunun ne olduðunu pek bilmiyordu ama, esmer yoldaþýný her gördüðünde kalbinden bir þeylerin koptuðunu, kanýnýn sýcaklýðýný yanaklarýnda ve göðsünde hissederdi. Bedeni sanki, Aðrý daðý eteklerinde yamaçlara doðru yuvarlanýyordu. Ruhu, yemyeþil ovalarýn binbir çiçekli kokularýna beleniyordu. Bedeninde ve beyninde bu güzellikleri yaþamanýn gizlerini yeni keþfediyordu. Bütün bu duygularý tek baþýna yaþarken ; sevdasýna bakamazdý, baktýðýnda, yanaklarýnda açýlan gelincik çiçekleri toyluðunu ele verir diye utanýyordu. Aþk bumuydu acaba ? Hayat bu kadar güzel miydi ? Bu sorular zihnini meþgul ederken, baþka bir þey düþünmek istemiyordu. Aradan epey zaman geçmiþti ; ailesi onu kurtarmak umuduyla evlendirmek istiyorlardý. Üstelik yüzünü hiç görmediði, tanýmadýðý birisiyle. Henüz on beþ yaþýndaydý. Annesinin bu fikrini öðrendiðinde yýkýlmýþtý Sevda. Hiç bir þey yapamayacaðýný biliyordu. Biliyordu ki, yasaklarýn olduðu bir mekânda damat ve gelinleri anne babalar seçerdi. Kendilerinin fikrini kim soracaktý ki ? Ýnsan deðeri ne derece önemliydi, ya da deðer ne ifade ederdi. Esrik bir düzende, asýrlardýr süregelen bu geleneklerin yanlýþlýðýný kavramýþtý. Bunlarý düþünmek ve bilmek yetmiyordu Sevdanýn kaderini deðiþtirmesine, ve tek baþýna, ailesine karþý koyamayacaðýný biliyordu. Ne pahasýna olursa olsun bile bile ailesinin bu isteðini ve yanlýþýný kabul edemezdi. Geç olmadan bir þeyler yapmalýydý. Ailesinin fazlaca baskýlarý, kendisini sevmedikleri kanýsýna itmiþti. Durumu yoldaþlarýna anlatmaya karar verdi. Yüreði haykýrýyordu ; durdurun dünyayý baþým dönüyor. Yok olmak üzereyim. Ve Sevda arkadaþlarýna anlatmýþtý durumu, fakat kimse bu sorumluluðu almak istemiyordu. Belki de haklýlardý, sadece Sevda’ya deðil, ailesine karþý da sorumlu olacaklardý. Sevda, uzun uzun düþünmüþtü, safca yorumladýðý düþünce ile, sevilmediði bu ev de ne diye kalacaktý. Üstelik tanýmadýðý bir insanla evlenmek yerine uzak diyarlara kaçmak daha uygundu. Evet, tek yol kaçýþ diye geçirdi aklýndan. Bu onu ayný zamanda korkutuyordu. Kimi zaman kaçmanýn bir anlamý olmadýðý gibi, hiç bir þeyide halletmiyordu, önemli olan sonuna kadar mücadele etmekti diye geçirdi içinden. Fakat bunlarý uygulayacak vakti yoktu. Kararýný vermiþti Sevda. Bir eylül sabahýydý. Güneþ, henüz açýyordu turuncu gözlerini. Günün yanaklarýný okþayan sýcak ýþýnlarýyla uyanmýþtý. Gözlerini ovuþturdu, içinde buruk bir sevinç vardý, uzun uzun yola baktý… Bu onun ilk hedefli, ama hüzün dolu yolculuðu olacaktý ve sessizce mavinin doruklarýna akseden kýzýllýða þöyle seslendi : Yol engebeli yol Al beni Götür beni mavinin kollarýna Özgürlük delisiyim Sar beni sarmala Yalnýz býrakma Tozlarýna toz ederken Telek eyle kanatlarýna Sevgili Özbek
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Sevgili Özbek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |