Ýþsizlik Türkiye’nin kaderi midir bilinmez ama Bir insan için iþini kaybetmenin ne demek olduðunu, iþsiz, güçsüz gezmek zorunda býrakýlmanýn nasýl bir þey olduðunu, kiþiye neler hissettirdiðini düþünmek gerçekten bir insan için yaþanýlabilecek en çaresiz duygulardan biridir.

Belki 20 yaþlarýnda birinin iþsiz kalmasý durumunda umut edebileceði bir parçacýk geleceði olsa da bu durum kendi düzenini kurmuþ bir 30 yaþ üstü için gerçektende çok daha zorludur.

Eðer bir de evini geçindirmek, ailesine de bakmakla yükümlüyse adeta bir korkulu rüya’dýr iþsiz kalmak. Düþünsenize iþini kaybetmiþ birisine, ailesinin ve yakýn çevresinin gözünden bakarak kendisi hakkýnda düþünülenlerin onda nasýl bir psikolojik çöküntü yaratacaðýný hesaplayýn.

Çocuklarýna ve eþine bakamamanýn, onlarýn istediklerini, ihtiyaçlarýný dahi karþýlayamamanýn bir baba’da yaratabileceði etkiyi hüznü düþünün.

Belki kendisiyle hesaplaþacaktýr onlara alamadýklarý þeyler için, kendini suçlayacak ve onlarý sefalete mahkûm ettiðini düþünerek bunun acýsýyla yanacaktýr, sýzlayacaktýr o çaresizlikte insanca yüreði.

Sevgili dostlar, Her þey den önce günümüzde çalýþmak ve para kazanmak artýk kariyer düþüncesinin de ötesinde, sorumluluk bilincinin yönlendirdiði ve hayatýn olmazsa olmaz kýldýðý bir zorunluluk haline gelmiþtir.

Çalýþmak, para kazanmak belki de etrafýmýzda saygý görmek ve insanca bir muameleye tabi tutulmanýn en önemli þartý haline gelmiþtir ne yazýk ki.

20 yaþlarýnda yýllarca çalýþýp, çabalamýþ üniversite mezunu biri için çalýþma hayatýna bakýþý ve deðerlendirilmesi daha basit gibi algýlansa da bir düzen kurma peþinde kendine bir gelecek arayan bu yaþlar için de iþsizlik çok büyük hayal kýrýklýklarý ve ruhsal çöküntülere gebedir.

Elbette, henüz evlilik sorumluluðunu almamýþ insanlarla bir aile geçindirmenin yükümlülüðünü sýrtýna asmýþ bir insanýn iþsiz kalma sorunu ayný boyutta deðildir. Ancak iþsiz kalmýþ genç yaþtaki insanlarýn da geleceði bakýþlarý, onlarýn umutlarýnýn tükenmesine, daha karamsar olmalarýna neden olacaktýr.

Bu bakýmdan iþsizlik her yaþtan insan için çok büyük bir bunalým demektir. Maalesef Ülkemizin endüstriyel altyapýsýnýn üretim yerine tüketime dayalý olmasý ve aç gözlü yöneticilerin yanlýþ yönetimleri sonucu oluþan sistemin çarpýk yapýsý ve ekonominin al-sat esasýna göre iþlemesi Türkiye’de iþsizliðin en büyük nedenlerin biri olmuþtur.

Bütün bunlarýn sonucunda kapitalizmin acýmasýzlýðýna kurban giden, iþsiz kalma tehlikesiyle yaþayýp düþük ücretle adeta köle gibi çalýþmak zorunda býrakýlan insanlarda bu çarpýk sistemin zulmüne uðrayarak kapitalist sistemin esiri olmuþlardýr.

Oysaki tek istekleri her an iþten atýlma korkusundan uzak çok fazla yýpratýlmadan insanca yaþayabilecek kadar kazanmaktý.

Ama ne yazýk ki kader önce iþsizleþtirdi daha sonra da köleleþtirdi týpký yýllar önce soðan bulamayanlarla bal yutanlarýn beraber ömür tükettiði, yazýsý bozulmuþlarla yazanlarýn beraber yaþadýðý dünyanýn keyfini kimsenin bozamayacaðýný unutanlara, az bilinen ama çok söyleyen türküsü ‘’dokunma keyfine yalan dünyanýn’’ diyen büyük ozan Aþýk Mahzuni Þerif’in de dediði gibi.

Anýl YÜCEL
anilyucel@hotmail.com