Alan Etkisi ve Totemi Oluş 4
Yani anne tek başına kendi sağlama süreçlerini kolaylıkla ortaya koyamıyordu. Kaldı ki doğuran kadın çocuğun sağlaması olacak süreçleri tek başına ortaya koyabilsindi.
"Yazdığım her şey, aslında yazmaktan nefret ettiğim için yazılmıştır." — Franz Kafka"
"Yazdığım her şey, aslında yazmaktan nefret ettiğim için yazılmıştır." — Franz Kafka"
Yani anne tek başına kendi sağlama süreçlerini kolaylıkla ortaya koyamıyordu. Kaldı ki doğuran kadın çocuğun sağlaması olacak süreçleri tek başına ortaya koyabilsindi.
Analitik bilimsel düşünce ve kültürden uzak kişi, toplum; İlericilik ile Gericiliği en basit bakış açısı olan şekilcilikte görür. Bununla dünyaya mesaj verilmesi zavallı ve çaresizliğin bir ifadesidir.
Sağlatan birliklerin ortaya koyduğu işbirliğinin sonucu olan erek (amaç) kişisel doyumla düzleşiyor, deşarj oluyor, yeniden dolmak için kutuplaşıyordu. Sosyal yapı bu temel referansa (ana fikre) atıfla inşa oluyordu.
Biyolojik edim ve güdü tüm canlılarda mevcut olsa da, maymunların dışında diğer canlıların beyin hacmi ve nöron sayıları, insan beyin kapasitesinin çeyreği bile değildir. Bu yüzden hayvan türlerinin edim ve güdülenmesinde, öznel ya da nesnelliğin varlığı (Ontoloji) söz konusu değildir.
Geçmişi, tarih sel olanı anlayıp bilemedikçe; şimdimizi anlamak boş kuruntu (vehim sel) olmaktan öte gidemez. Çağdaş insan kavramı içinde; insanı anlamın özü, kendisi ve sosyo toplumu olmak kaydıyla; kendisini, sosyo toplumunu aşan bir sorumluluktu kavrama olmakla, ortaya konmaktadır. İlahi mana anlayışını ortaya koyan insan; o anlam üzerinde inşacı
Erkeklerin takım elbise kravatlı olması ve kadınların saçını başını açıp etek ve pantolon giymesi hiçbir topum için bilimsel buluş olarak görülemez görülmemiştir de. Giyim ve kuşamın bugüne kadar kişi ya da toplumun düşüncesinde en ufak bir değişiklik yarattığını kim gösterebilir?
Varlık, en genel yani kaplamı en geniş olan kavramdır. Kavramları kaplam (kapsadıkları şeyler) bakımından sınıflandırsak bu şemanın en üstünde varlık yer alır. Çünkü varlık, evrende bulunan her şeyi kapsar, içine alır.
Herşeyin özüne gitmeli insan, görünene değil. Bildiğin gördüğün kadardır çünkü, Gördüğün baktığın kadar ve baktığın düşündüğün kadar. Baktığını görmez, gördüğünü düşünmezsen eğer, Gördüğünün bildiğine sığmadığını da göremezsin ... Atakan Korkmaz
Önce ekmeği kızartmak, üstüne tereyağı ve incir reçeli sürmek sonra da sevişmek lazım/ Ekmek ile yarışmak/ Ağzın incir reçeli kokarken öpüşmek/ Severken sevilmek/ Koşabilirken koşmak lazım/ Aslında anlamak lazım: Yok'un var olabilmesi için 'var'lık şartsa ki şarttır: 'Var'ın yok olabilmesi olanaksızdır/