Turnalar...
Siyaseti sanatla, sanatı hayatla, hayatı tabiyatla emzirerek besleyip büyütmek ve dost sofrasına katık etmek ne güzel.
"Edebiyatın en acımasız eleştirmeni, son sayfayı çevirip 'Eh, fena değilmiş' diyen okurdur." - Terry Pratchett"
"Edebiyatın en acımasız eleştirmeni, son sayfayı çevirip 'Eh, fena değilmiş' diyen okurdur." - Terry Pratchett"
Siyaseti sanatla, sanatı hayatla, hayatı tabiyatla emzirerek besleyip büyütmek ve dost sofrasına katık etmek ne güzel.
Totem doğada sağlama ilişkisi olan bilinçle vardı. İlah üreten ilişki bilinciyle vardı. İlah, toteme neden karşıydı? Totem on binlerce yıldır sosyal grubu çevresinde yalıtmıştı. Totem grubun çevreye açılmasını istemiyordu. Totem grubun dışla temas kurmasını yasaklayan tabulardı.
El söylemi neydi? El söylemi teolojiye göre Dünya ve biz bu gün nasılsak, 4 milyar yıl önce de, dünya ve biz aynıydık diyen dogmatik anlayışın tarihi iyi analiz etmeyen söylemiydi.
Zamanda Yolculuk mümkünse geçmiş değiştirilebilir.
Yeni Hayat kitabından yaptığım alıntı. Yine virgülüne, noktasına dokunmadım.
Monarşi tekil ve ortak tanımazdı. Tekil karardı. Oysa oligarşi tekil irade değildi. Monarşi gibi tekil söylem karşısında oligarşi biz söylemliydi. Yani oligarşi kendisine ortaklar tanıyan karşı söylemdi.
Yüzyıllardır sömürge politikalarını temellendirmek için kullandıkları felsefi düşünce ve argümanlara baktığımızda bunların bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlandığını görüyoruz. Dediler ki, ölümden sonra hayat, insan için geçerli bir olgudur. Bu yüzden, ahlaka ve adalete uygun yaşamak zorunda olan insandır. Devletse bu dünyada ödülünü alacak veya cezasını çekecektir. Onun
Muallim Tâci'nin baş muharrir olduğu Edebi Gazete, birbirinden meşhur yazarlarıyla sizleri bekliyor. Göbeğini Kaşıyan Adam, Nasreddin Hoca, Kedi Gli, Karagöz yazarlardan birkaçı sadece...
diyalektik kavramına (sartre etkilenimli) salt insan boyutundan bir bakış.çok kopukluklar var bu yazımda.çoğu yerini düzeltmeye çalıştım.yalnız yine de çok eksik.kusurlarımla...
sıcak bir yaz günü, ünlü bir diş doktoru bir kentten bir başka kente gitmek için bir eşek kiralar. eşek sahibi önde, diş doktoru eşeğe binmiş halde yola devam ederler. tam öğle sıcakları başladığında ortalıkta tek bir ağacın bile olmadığı bir çölde mola verirler. hava o kadar sıcak ki
Kusursuz: Ben olmayan, benim dışımda olan, olacak olduğum, hiçbir zaman olamayacağım…
Kusur, çok olmayandır...