"Tanrı öldü, ama ben de pek iyi hissetmiyorum." - Friedrich Nietzsche"

Bilimsel

Müruru Zaman 16

Ne var ki günceldeki değişen şartlar içinde eski yaşantıdan eser kalmaz. Eser kalmayan eski yaşantıları destekleyip anlatan sözlerin karşılığı olan mana devinmesi içinde ki anlamlar şimdinin yaşantı ilişkileri ile anlaşılmaz olurlar. Böylece eski yaşam içinde kullanılan anlam dili olmakla aktarılan eskinin gerçek manalı düşünceleri; şimdinin anlam dili içinde

Şefaat ve Kur'an Perspektifi: İslam'da Şefaatin Gerçek Anlamı

Şefaat kavramını İslami perspektiften ele alan bu metin, kelime anlamından yola çıkarak şefaatin doğru anlaşılması gereken boyutlarını açıklıyor. Yaygın yanlış anlamaları düzelterek, Kur'an'a göre şefaatin yalnızca Allah'ın izniyle gerçekleşebileceğini ve bu konudaki yetki sınırlarını net bir şekilde ortaya koyuyor. İslam'da şefaat anlayışını Kur'an ayetleri ışığında doğru anlamak isteyenler

Adalet Üzerine (Yeni Bir Evrensel Sistem Arayışı ve Adalet Düşüncesi)...

Yüzyıllardır sömürge politikalarını temellendirmek için kullandıkları felsefi düşünce ve argümanlara baktığımızda bunların bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlandığını görüyoruz. Dediler ki, ölümden sonra hayat, insan için geçerli bir olgudur. Bu yüzden, ahlaka ve adalete uygun yaşamak zorunda olan insandır. Devletse bu dünyada ödülünü alacak veya cezasını çekecektir. Onun

Nasreddin Hoca Yazar Oldu

Muallim Tâci'nin baş muharrir olduğu Edebi Gazete, birbirinden meşhur yazarlarıyla sizleri bekliyor. Göbeğini Kaşıyan Adam, Nasreddin Hoca, Kedi Gli, Karagöz yazarlardan birkaçı sadece...

Monarşinin Dili Oligarşinin Dili 6

Monarşi tekil ve ortak tanımazdı. Tekil karardı. Oysa oligarşi tekil irade değildi. Monarşi gibi tekil söylem karşısında oligarşi biz söylemliydi. Yani oligarşi kendisine ortaklar tanıyan karşı söylemdi.

Adalet Üzerine - 4 (İnsanlığın Şafağı)

Yeryüzünde hüküm süren anlayışları genel hatlarıyla gördükten sonra en zor iş, bu pragmatist dünyayı nasıl ters yüz ederek idealist bir dizgeyi hakim kılacağımız noktasında toplanmaktadır. Bunu gerçekleştirebilmek için olanı bir kenara bırakıp olması gerekeni bir çerçeve halinde, duyularımızca kavranabilecek tarzda sunmakla başlamayı uygun görüyorum.

İnsan ve Diyalektik

diyalektik kavramına (sartre etkilenimli) salt insan boyutundan bir bakış.çok kopukluklar var bu yazımda.çoğu yerini düzeltmeye çalıştım.yalnız yine de çok eksik.kusurlarımla...

Bir Kadın Neden Ağlar?

Sessiz tinimin özsuyu gümüş bir çizgi gibi çenemde birleşip, kucağıma akarken, düşündüm.
“ Gözyaşlarının tadı neden tuzludur?”
“ Denizlerin ve Okyanusların suyu neden tuzludur?”

Kusursuzluk...

Kusursuz: Ben olmayan, benim dışımda olan, olacak olduğum, hiçbir zaman olamayacağım…
Kusur, çok olmayandır...

Sıfır Tabanlı Düşünme

Bir de kavram icat ettim ve buna “sıfır tabanlı düşünme” adını verdim. Benden önce birilerinin böyle bir laf edip etmediğini bilmiyorum, bunu kendi başıma üfürdüm inanın…

Başa Dön