Deneme > Gülmece (Mizah)
Otobüs Uyumaları
Bazen tekli koltukta kimi zamanda iki kişilik koltuklarda seyahat ederim. Bir bakarsınız arkanızdaki veya önünüzdeki koltukta bir adam vapur düdüğü gibi horlamakta... Zaten o durumda ne sizin, ne de başkasının uyumasına imkan yoktur. Bir sağa bir sola dönersiniz, gecenin içine edilir... Hele bir de ufak bebek varsa, bir
Halay Başı Olacaklara Taktiksel Nasihatler
Halay Başılık halayda en önemli makamdır... Öyle herkes halay başı olamaz, herkes halayın başına geçemez. İster de geçemez... Bu işe çok meraklılar vardır en başta... Bir kere halay başına geçmeyi düşünen adayların o gün cebinde beş on tane mendil bulunması gerekir... Olur ya biri düşerse hemen diğerini çıkartacaktır...
Olayları Çözüyorum Yavaş Yavaş
Sam Amcasının sevgili yeğeni Trampa Dayı neden bu kadar saçmalıyor, çözüyorum yavaş yavaş bunun saçma atan bir tüfeği varmış zamanın da kuşlara çok sıkmış saçmaları, evde de bir miktar kalmış o tarihte saçmalar, onları nasıl bitirecek Trampa Dayı, işte böyle saçmalayarak bitirmeye çalışıyor. Sam Amcasının kemikleri sızlıyor mu
Doğruluk (Yarım Perdelik Komedi)
Politika kökenli yeni bir müdüre görevi tevdi edilir.
Görev değişimi yaşanmadan önce halka şeffaf olacağını söyleyen yeni müdür kameraların karşısında Mal Beyanında bulunmak ister.
Yeni müdür ile mal beyanını yazan memur arasında geçen bir diyalog
Ve perde açılır
Mudurnulu Fatma Nine Jimnastiğe Gidiyor
Eğer gençlerin yapdıkları her hareketi yapmazsam, bana bıyık altından gülen o çiroz gıza inat zayıflamazsam, adım Fatma değil, Şaziment olsun. Allah benim iyiliğimi versin. Bu Şaziment de nerden çıkdı? Ben çok yaşayım inşallah.
Fetö Evleniyormuş!..
FETÖ bu kez evleniyormuş…
Düğünü de “40 gün, 40 gece” sürecekmiş.
Neden 40 gün, çünkü masallardaki standart düğün-dernek süresi 40 gündür de ondan…
Hal böyle olunca bize de “41 kere maşallah” demek düşer, değil mi?
Şaka gibi gelebilir size ama
Fatma Nine Öz Türkçe Sözcük Kullanıyor - 3
Duyarlı bir ninenin günlüğü.(Mudurnu ağzıyla yazılmıştır.)
Narsizmin de Böylesi
İstanbul'a gitmiyorum. Yerle bir olmasın, karizması sarsılmasın diye. Bir gittiğimde marmara depremi olmuştu. Şimdi gitsem ne olur Allah bilir. Oradakiler İstanbul'un karizmasıyla yetinsin. İstanbul benim gibi bir padişah daha görmesin.
Türkiye Hristiyanbir Devlet Olsaydı...
Türkiye Hristiyan bir devlet olsaydı ve Türklerin %99u Hristiyan olsaydı acaba ne olurdu? Hiç düşündünüz mü? Bi düşünün bakalım... O zaman belki titremez ve kendimize dönmezdik... :)
Key Günlüğü
KEY OLASILIĞI: Kasım / 2025 – KEY’ imi tam alamadım. 170 T.L. verdiler sadece. Oysa arkadaşlarım 1000’ in üzerinde almışlar...Ancak, eksik alanlar için yirmi dördüncü liste hazırlanacakmış.
Çamlıca'ya Hoparlörlü Cami Projesi :)
Diyanet İşleri ile Çamlıca Hoparlörlü Cami Yaptırma ve Yaşatma Kültür Derneğinin ortak çalışmasıyla İstanbulun her yerinden gözükecek caminin altı baştanbaşa otopark, kontörlü apteshane ve kontörlü yüznumara olup bakkal, kasap, aşevi, berber, turşucu, sulu yemekçi, lahmacuncu ve manavın yanı sıra hamam tası, takunya, ibrik, taharet bezi, ramazan davulu, tespih,
Kahramanlar Yalnız Yaşarmış, Yalnız Başına Kahraman Olurmuş.
Kahramanlar Yalnız Yaşarmış, Yalnız Başına Kahraman Olurmuş.
Ondan Sonra - 7
Tüvan’a giden var mı?
Yok mu?
Orası, Harika bir dünyadır!
Yaşayabilmek için herkesin kötü olmasının zorunlu olduğu bir dünya…
Ant Olsun ve Şart Olsun ki Umursamayacağım!.. Nerde Benim Şu Cımbızla Ayna?..
Allah sizi inandırsın, körkütük aşık olup dişiyi gözlerini kırpmadan kesmekten, tavuğu, ciğeri gözü görmez olan erkekler gördüm. Dişi, afiyetle tavuğa gömülmüş yerken, öylece, kıpırdamadan izleyen erkekler... Bir tanesi, benim Kömür’dü. Hem de ilk aşkıydı bakir Kömür’ümün... Karı da kart ve çirkin bir şey, iyi mi?... Eh, gönül bu,
Deli P… ile Çılgın T…"nin Kıssadan Hisseli Sergüzeştleri
“Bilge nereye gittiğini görür, ama akılsız karanlıkta yürür. Ancak, ikisi de aynı yazgıyı paylaşır. Akılsızın başına gelen, benim başıma da gelecek dedim. Öyleyse bilgelikten kazancım ne? Çünkü akılsız gibi, bilge de bir süre sonra anımsanmaz, gelecekte ikisi de unutulur. Bu yüzden yüreğime dedim: Bu da tamamen anlamsız. Nitekim
Darwinistler'den 'İşte Öylesine Hikayeler' - VI
Doğada bir maymuna gördükleri üzerinde düşünüp sonuç çıkarmayı, akılcı çözümler üretmeyi, sevinmeyi, üzülmeyi, heyecanlanmayı, haz almayı, kısacası ruhun özelliklerini verebilecek bir güç var mıdır?