 • ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar |
1
|
|
|
|
Geçen haftasonu akþam arkadaþlarla mahallemizin çay ocaðýnda sohbet için bir araya gelmiþtik. Yatsý namazý vakti yaklaþýnca Hayati Ýnanç hocayý gördük... |
|
2
|
|
|
|
Ýntihar yeni bir þey, bir rastlantý ya da âni bir karar deðildi onun için; düpedüz tasarlanmýþ, hatta tecrübe edilmiþ bir eylemdi. |
|
3
|
|
|
|
Pandemi döneminde Clubhouse “Serbest Çaðrýþým” grubunda yaptýðýmýz edebiyat konuþmalarý hariç uzun zamandan beri dostlarla çenemiz yorulana kadar kültür, sanat ve edebiyat ile ilgili sohbetlere hiç katýlmadým. Geçtiðimiz Ramazan ayýnýn sonlarýna doðru Ayasofya’da meþhur köfteciye arkadaþlar iftara davet ettiler. Ýftarýmýzý açtýktan sonra Çorluluya geçtik. |
|
4
|
|
|
|
Shakespeare’in yazdýðý ve Okan Bayülgen’in baþrolünü oynadýðý III. Richard oyunu hakkýnda gözlemlemelerim |
|
5
|
|
|
|
Türkan Þoray, Fatma Girik, Filiz Akýn, Hülya Koçyiðit.. Türk Sinemasýnýn 4. en önemli kadýn oyuncusu, 4. temel kilometre taþý.. Dört Yapraklý Yoncasý, Mahþerin 4. Atlýsý.. |
|
6
|
|
|
|
Türk Tiyatrosu'nun Ýlk Oyunu Kabul Edilen "Þair Evlenmesi" ile Ýlgili Bir Makale |
|
7
|
|
|
|
'Ay bu fakirler çok aç, çoook yazýk.' Sesine acýma duygusunu adeta 'acýsso' tadýnda yükleyen 'beyaz leydi' bir yandan salýncakta sallanýrken bir yandan da tavuklarýný, yani fakirleri besliyor. 'Gel bili bili, gel bili bili, gel bili bili…(Sonra kadýnýn çýngýraklý þuh kahkahasý duyuluyor, týpký aptal liseli kýzlar gibi sürekli gülüyor...) 'Ayyyyyy, burasý çok eðlenceli canýýýýýým'. Çekirdekleri kapmak için eðilip koþuþturan, eþelenen, birbirleriyle itiþen insanlara bakarak, yüzünde belirgin bir tiksinti duygusuyla, sanki biraz önce tavuklarýný besleyen o deðilmiþ gibi, yanýndaki adamlara dönerek emir vermekten de geri kalmýyor.'Ah, bu arada, þehrin kenarlarýndaki sefil barakalar yýkýlacak ona göre'. Sanki hiçbir þey olmamýþ gibi ýlgýn ýlgýn salýncakta sallanmaya devam eden Natella Abaþvili hazretleri. Yani, saygýdeðer valimizin kýymetli eþleri.
|
|
8
|
|
|
|
Endülüs Ýslam Devleti' nde Musýki faaliyetlerine dair bir araþtýrma... |
|
9
|
|
|
|
Türk Mûsýkisi Bestekâr ve solisti Münir Nureddin Selçuk Hakkýnda... |
|
10
|
|
|
|
Bir konser vesilesi ile Ödemiþ'e gelen Münir Nureddin Selçuk, bestecinin yaþamýnda bir dönüm noktasý oluþturur. |
|
11
|
|
|
|
Bu yýl 20.si düzenlenen Uluslararasý Ýzmir Festivali, 12 Haziran – 20 Aðustos tarihleri arasýnda gerçekleþtiriliyor. Ýzmir Kültür Sanat ve Eðitim Vakfý (ÝKSEV)’in son 20 yýldýr büyük bir baþarýyla yürüttüðü festival kapsamýnda bu yýl görkemli bir kutlamayla sanat severlerin karþýsýna çýkýyor. Beþ ayrý festival mekanýnda 645 sanatçýyý festival izleyicisiyle buluþturacak olan Uluslar arasý Ýzmir festivali bire ilke daha imza atarak ilk defa bu yýl üç aylýk bir zaman dilimine yayýlýyor. |
|
12
|
|
|
|
Gri takýmlarýyla, zarif insanlarla donatýlmýþ resimde, ‘punctum’ noktasý gibi duran aykýrý Japon’a alýcý gözle bir daha baktý. Birden, onun Willy Loman’ýn aksine, ortamýn kurallarýný zorladýðýný sezinledi. Uygunsuz kýyafeti ve tavr |
|
13
|
|
|
|
Yurtdýþýndan döndüðümde, Ahmet Adnan Saygun, Ýstanbul’da AKM’de verilen ilk konserime gelmiþti. Konserin sonunda, Ahmet Adnan Saygun’u tanýmayan görevliler kendisini yukarý býrakmamýþ ve hocam içeri girememiþti ve o yaþta büyük besteci kapýda beni beklemiþ. Ahmet Adnan Saygun o gün bana þunlarý söyledi. “Atatürk, bunu bana 1936 yýlýnda söylemiþti. Þimdi de ben sana söylüyorum. Bu ülkede çok büyük iþler baþaracaksýn sen oðlum” dedi ve bana sarýldý. Ahmet Adnan Saygun’un bana söylediði bu söz, yaþantýmda aldýðým en büyük madalyadýr.”
|
|
14
|
|
|
|
Birkaç gündür çoðunuzun bildiði meþhur filozof Sokrates’in döneminde kendisini suçlayanlara karþý yapmýþ olduðu meþhur savunmasýný okudum. Bu okumalarý öylesine deðil kendi dönemini, içinde bulunduðu ruh halini, karþýsýndaki muhataplarýný kafamda canlandýrarak gerçekleþtirdim…
|
|
15
|
|
|
|
Hakan Yozcu ile Öykü, tiyatro, sanat üzerine bir söyleþi |
|
16
|
|
|
|
Yazmak için yazarlarýn da kendince sebepleri var mýydý acaba diye bir araþtýrma yaptým ve gördüðüm kadarýyla çoðunun yazmak için sebepleri var imiþ. Ýþte o isimlerden bazýlarý niçin yazdýklarýný þöyle anlatmýþlar…
|
|
17
|
|
|
|
1930’ lu Yýllarda Musýkimize Yönelik Tasfiye ve Ayar Sonrasý Aralanan Kapý Ýle Tanýþýp Dost Olduðumuz Arap Musýkisi ve Arap Filmleri Maceramýz |
|
18
|
|
|
|
Romanda, hasta bir katilin kurbanlarýný kaçýrdýktan sonra onunla yakýndan ilgisi olan bir kiþiye telefon açarak "Bu kadýný neden kaçýrdýðýmý kýrk sekiz saat içerisinde bulabilirsen kadýn yaþar. Eðer bulamazsan, ölür." þeklinde haber vermesiyle baþlayan cinayetlere yer verilir. Tabii, polise haber verildiði anda kadýnýn anýnda öldürüleceði ve bunun sorumlusunun da o kiþinin olacaðýný belirtir. Ýnandýrýcý olmasý için de o kiþiye kurbaný ile ilgili bir hediye gönderir. Bu, ya onun kesilmiþ bir parmaðýdýr; ya da onunla ilgili olan bir nesnedir. |
|
19
|
|
|
|
Çakýrcalý Mehmet Efe de bunlardan biridir. Küçük yaþta babasýnýn öldürülmesi, babasýnýn intikamýnýn alýnmasý için toplumun ona yaptýðý baskýlar ve babasýný öldüren zaptiye çavuþunun ondan çekinmesiyle ona çeþitli iftiralar atýp hapse girmesi için çaba harcamasý üzerine hapiste yatýp delil yetersizliðinden çýkmasý sonucunda daðlara çýkýp eþkýya olmasý anlatýlýyor. |
|
20
|
|
|
|
Çocukken önüne serdiði bir haritada, minnacýk parmaklarýyla iþaret ettiði yerleri umduðundan fazlasýyla gezip gören ve tanýtýmýný en güzel þekilde yapan þanslý insanlardan biri, modern bir Evliya Çelebi idi, Barýþ Manço. |
|