• İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon |
81
|
|
|
|
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, şiddetli bir fırtına, sırları olan on yabancıyı bir araya getirir. |
|
82
|
|
|
|
“Hür Adam” filmini, izleyebildiğim kadarıyla; eleştirmeden de edemeyeceğim.
Peşinen söyleyeyim; “Hür Adam” dan beklediğimi bulamadım…
Hiç kimse Şeyh Sait kıyamını, Bediüzzaman’ın gölgesine sığınarak; birkaç çapulcu Kürt isyanıymış gibi lanse ettirme, hakkına sahip değildir.
Yani demek istiyorum ki; “Hür Adam” filmiyle Türkiye’de, Türk sinemalarında bir ilki gerçekleştirdik, hiç kimse bunları görmemezlikten gelemez/gelmemelidir…
Ancak; bu tür, ehem ifade eden hizmetlerde, birilerine yaranmak gibi düşüncelere de imkân tanınmamalıydı…
|
|
83
|
|
|
|
‘Muhteşem yüzyıl’a maalesef kendi akıl, bilgi ve irademizle reaksiyon vermedik. Adeta uzaktan kumandayla birilerinin yönlendirmesine maruz kaldık. Avam ifadeyle acayip gaza getirildik. |
|
84
|
|
|
|
Tarih, insanların kaderinin sergilendiği bir sahnedir. Acıların, savaşların, ölümlerin, doğal afetlerin, aşkların, göçlerin, ayrılıkların, kültür merkezi olan şehirlerin harabeye dönüşümü, ihanetlerin, ideolojik çatışmaların, toplumsal-sınıfsal ayrılıkların bazen bir arada bazen de art arda sahneye konulan bir arenadır tarih. Tarih unutulanı insanlığa tekrar hatırlatmak ister. Bugünü okuyamayanların en azından geçmişte yaşananlara gözyaşlarının yüreği yıkamasını ister.
|
|
85
|
|
|
|
Bugün ülkemizde yeterli tiyatro salonu yoktur. Tiyatro sayısı genel nüfusa oranla çok azdır. Futbol seyircisine düşen koltuk sayısının belki onda biri bile tiyatro seyircisine düşmemektedir. Bu da bizde futbolun tiyatronun çok önünde bir seyirlik oyun olduğunu gösteriyor. Ülkemizin kültürel tercih analizini bunlardan yola çıkarak kolaylıkla yapabiliriz. Tiyatronun dizilerle eşit şartlarda mücadele etmesi için tiyatro altyapısının geliştirilip tekmil edilmesi şarttır. Okullarımızda tiyatroyu sevdirmek için amatör temsil çalışmaları yürütülmelidir. Bu sadece yılsonunda değil, daha sık yapılmalıdır. Çocuklar sık sık tiyatroya götürülmelidir. Gerekirse çocuklara bedava bilet temin edilmelidir. Çocuk okulda öğreneceğinin daha fazlasını tiyatroda kazanacaktır. Fakat tiyatrolarımızda öncelikle bizi anlatan, yerli değerlere yer veren oyunlar oynanmalıdır. Görüyoruz ki tiyatrolarda daha çok yabancı yazarların oyunları oynanmaktadır. Bu biraz da yerli oyun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Oyun yazarlığı teşvik edilirse bu sıkıntı ortadan kalkar.
|
|
86
|
|
|
|
Neye göre , kime göre başarı? Yaşamda gerçek başarı ne?
Ferzan Özpetek'in Kutsal Yürek filmi için yazdığım satırlar
|
|
87
|
|
|
|
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu şeklindeki özdeyişi bilmeyen yoktur.TV 'de izlediğimiz dizilerle ilgili olarak bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizlerle. Ben söz konusu dizilere '' Perhiz '' diyeceğim. Buyrun bu perhizlerden birkaçına birlikte göz atalım.
|
|
88
|
|
|
|
Moby Dick romanın kötü kahramanı. Okyanuslarda ender görülen dev boyda bir beyaz balina. Hayatımda hiç beyaz balina görmedim. Aslında balina bile görmedim. Bir kaç yıl önce yunus görmüştüm ama o sayılmaz. Ben kaptan Ahab’ın yalancısıyım. |
|
89
|
|
|
|
Dünya tarihinde önem kazanan iki olay var. Bunların biri filme bir şekilde aktarıldı. Diğeri ise büyük bir prodüksiyon isteyen alt yapısıyla çekilmeyi bekliyor: Kudüs ve İstanbul. |
|
90
|
|
|
|
İskender’in ayak bastığı yerlerde hayat bir daha eskisi gibi sürmedi. Bu büyük ideal, karmaşa ortamının hüküm sürdüğü meydanlarda ezildi ve tarihten bir sayfa olarak günümüze kadar ulaştı |
|
91
|
|
|
|
mistik boyutta sinemamızın yeni açılımlara ihtiyacı var ve artık bu topraklara göz atmanın asırlık çınarlara yaslanmanın vakti geldi. Türk sinemasını üzerindeki büyü ancak bu topraklara kulak kesildiğimizde bozulmuş olacak. |
|
92
|
|
|
|
Aşk özel bir serüvendir. Her aşkın ne kendine has yaşanmışlıkları, duyguları ve izleri vardır. Hiçbir aşk bir diğer aşka benzemez. Benzeyen: ayrılık, acılar, kaybetme, kavuşamama gibi sonuç hallerin varlığıdır. Bu sonuçların dillendirilmesi ortak bir sese dönüşür. Böylece hisler, arzular hazza dönüşür. |
|
93
|
|
|
|
Son yıllarda Tv reklamlarında cinsellik fazlaca ön plana çıkmaya başladı. Reklam alanındaki engellenemez rekabet, beraberinde bazı soru işaretlerinide getiriyor aslında. |
|
94
|
|
|
|
Ihlamurun beklemişi makbûldür... Ama her şey gibi onun da beklemişi acı tad verir... |
|
95
|
|
|
|
..Ve sen bütün alçaklığını ortaya çıkardın ve yine sen kutsallığı kullanarak eziyet ettin. Aziz kılığına girerek şeytanın rolünü üstlendin.( Piskopos: Lütfen merhamet et!)Bu gece olmaz, piskopos bu gece olmaz... |
|
96
|
|
|
|
Festival'den bir öneri... |
|
97
|
|
|
|
Bir çoğumuzun fazlasıyla sıradan bulduğu için belki de en son karşılaşmayı isteyeceği tiplerden biridir Recep İvedik. Öyle ya, olanca iticiliği ile günün yorgun koşuşturmaları arasında hiç işiniz gücünüz yokmuşçasına, birden bire karşınızda beliren ve nasıl bir tepki alacağınızı öncesinde asla kestiremediğiniz böylesi bir adamın varlığına katlanmak zorunda kalmanız, sanki azımsanacak bir sıkıntı mıdır onca yorgunluğun ardından? Sanmıyorum.Düşünsenize bir, bu öyle bir tip ki; sırf dış görünüşü bile karşısındakini rahatsız etmeye yetip artıyor. Üstelik bunun için ekstra bir çaba göstermesi falanda gerekmiyor hani! Biliyorsunuz ki o an karşı karşıya olduğunuz şey, etiyle, kemiğiyle fazlasıyla doğal ve abartılı, hormon takviyeli natürel, homo sapiens türü bir canlı. |
|
98
|
|
|
|
Sinemamızın aileye karşı merhameti yok. Vicdan kapılarını kapatmış. İş intikama dönüşmüş. Ergen kararsız ve sistemsiz davranışlar sergilerken, sinemamız aileye karşı kararlı ve sistemli bir davranış içindedir. Daha planlı hareket eden sinema, aşamalı ama sürekli aynı konularla insanların zihinlerini ve duygularını köreltmektedir. Seyircisini düşüncesini kendi değerlerine yabancılaştırma politikasını başarılı bir şekilde uygulamaktadır. |
|
99
|
|
100
|
|
|
|
Büsbütün olur kadın
Ölü gövdesi
Başarının gülümsemesini kuşanmış
|
|