• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
281
|
|
|
|
Her olgu ve olayı veya bir düşünceyi, bir eylemi başlatmak demek "yeni bir üssel durumlu eylem alanı açmaktı". Her açılan eylem alanına "eş anlı bir zaman mekân ve zaman mekân boşluğu eşlik eder". Siz de eyleminize koşut olarak açılan bu zaman ve mekânda olmak zorundasınız. |
|
282
|
|
|
|
Kolektif alan kişi davranışlı salınım genlikleriyle iç içe geçişen girişmelerdir. Aç insanın salınan frekansları savunma durumunda olan kişinin salınım frekansları arasındaki boşluklu tanecikli kısımlarla girişen eylemiyle kolektif ortamın işlerge kuvveti dediğimiz tahrik enerjisini ortaya koymaktadır. |
|
283
|
|
|
|
İhtiyaçların sağlanması zorunluluğu, kişi bünyesi dışında kişi-kişi ya da kişi kişilerdi sosyal ilişkileri kurmanın yansımasını vermişti. Toplumsal sürece gidecek yol adımının başında sosyal ilişkiler vardır. Hiç bir sosyal ilişki kendisinden haberdar olmadığı toplumsal ilişkiyi amaçlamamıştı.
|
|
284
|
|
|
|
Aslan biyolojik komplikasyonlu işlevlerin kimini bastırmış olması nedenle kükrüyordu. Dış ortamda olama uygun komplikasyonları sürdürecek olan kolektif bir bağlanım olmaması gibi nedenle ve olam komplikasyonların fazla enerji tüketmemesi gibi nedenle aslandaki kimi olası biyolojik işlevler baskılanmıştı.
|
|
285
|
|
|
|
El tasımının tartışılıp ortaya konuş dönemi içinde moda akım olan El söylemli enfeksiyon kolektif zenginliği henüz özel mülk kılacak ve yukarıda anlatılan olgularıyla bulaş yapamadığı için zararsız görünüyordu.
|
|
286
|
|
|
|
Kısaca ilk düzenli totem yapılar içine geçişte türümüze ait zorunlu olan kimi doğal referanslar totem yapılar içine eksen, çevrimi oldular.
İşin özü işin bağ enerjisi bu temel sağlatmalardı. Sosyal duygudaşlık, ortak özellikli seçilim yasası bu işe katkındı. Referans eylemleri hızlan-dıran etkiydi. Zaman zaman ekseni çevrimin zihinsel izahı yerine kon-dular. |
|
287
|
|
|
|
İniş ve çıkış; taban ve tavan neden varsa ölüm ve yaşam da birbirinin belirsizi üsteli durum olmakla birbirine göre birbirinin belirli durumu olmakla vardır.
|
|
288
|
|
|
|
Yine o mesleğe özgü anlama anlatım dili gibi, o mesleğe uygun düşünce üretme gibi, o mesleğe uygun kalıplarla anlama anlatmalar vardı. Yine o mesleklere uygun araç gereç yapımına özgü o araç gereçleri kullanma yeteneği gibi incelikler; farklılıkları vardı. |
|
289
|
|
|
|
Beklentiler(istekler) ile gerçekleşenler arasındaki ilişki-sınır nedir? Bunların etkileri varsa eğer bunun açılımı tam olarak nedir? |
|
290
|
|
|
|
Evet, adalet kaybedilen kolektif yapının kaybında doğup; kolektif yapıya göre oluşup kolektif değerlere yaklaşan kıyas davranışlarını ortaya koyan düzenlemelerden doğmuştu. Ama hiç bir zaman kolektif yapıların temeli olmamıştı. |
|
291
|
|
|
|
‘Şimdi’nin genetik haritasında fahişe bir gendir 'kutsal'lık...
Kutsal, tek kelimeyle YARATILANDIR.
Ama yaratılan KUTSAL değildir…
|
|
292
|
|
|
|
Tabii ki. Kişinin bir günde mutlaka yapması gereken eylemlerine "bir birim zaman" diyelim. Bu bir birimlik zaman içinde de var sayalım ki şu parçalı organizasyonlar olsun:
1-Besin bulacak bir parçalı zaman. 2-Savunma yapacak bir zaman. 3-Yavru bakımı.4-Barınak ve barınağın korunması.5-Uyku-dinlenme gibi beş parçalı zamanın kişi üzerinde beş tane baskısı vardır.
|
|
293
|
|
|
|
Monarşi "O'ydu" Değilse bir yapının adı ne olursa olsun o yapı çokluğun ortaklaşma gücü olmaktan asla kurtulamıyordu. Çünkü atom ve atomik inşa ile her şey molekülerdi (bileşen, bileşik yapılardı).
|
|
294
|
|
|
|
İttifakın başında BİR İŞ BİLİR, MESLEK SAHİBİ ilahlar, kendi melezlerine ve kendi torunlarına sofra kuruyorlardı. İlahlar totem alanda doğup büyümekle daha çok totem alana aittiler. |
|
295
|
|
|
|
Toplumlar; nüfus gibi; biliş, buluş, teknik teknolojileri kullanımları gibi zamana bağlı bir üretim gücüyle sınırları olan belirli oluşturturlar. Ama toplumla sınırlı bu belirli oluşlar kişileri Einstein gibi Cahit Arf gibi, Pir Sultan Abdal gibi Graham Bell gibi; Pasteur gibi belirleyen dalgalanmalarıyla kişilere yaratıcı birer dış olanaktırlar.
|
|
296
|
|
|
|
El kendisine geçen soyut kolektif güçle davranıyordu. Ama dıştaki somut kolektif gücü El; şirk saydı. Kendisine bühtan saydı. El bu eşleşme içinde kolektif etki olanı çekip kendisine alıyordu. Bu durumda kolektif yetenekli yüklerin tümü El ‘e geçen bir anlam yüklenimi olmasıyla; kolektif kapasiteyi El de bulmanız kaçınılmaz olurdu.
|
|
297
|
|
|
|
Totemi kişi, kendi totem eşlerinden başka; ittifakı grupların; ittifakı kişilerin de ruhunun dışında olan ama kendi ittifakının da içinde olanlara, saygı duyup; onlara da sorumluluk duyacaktı.
|
|
298
|
|
|
|
Hukuk kolektifti. Doğada ilk kes ortaklığı olanların hukuku vardı. İlk kolektif hukuk sosyal hukuktu. Sosyal hukuk sağlatan bir ortak anı yaşanmışlığını içeren bağ enerjili hukuktu. |
|
299
|
|
|
|
Sessiz bir gecede gürültülü bir uyanış gerekli ise gecenin sessizliğini kim bozacak? |
|
300
|
|
|
|
Hawking evrenin başlayış şeklinin bilimsel yasaların gerektirdiği bir yol olduğuna "inanıyor". Eğer inanıp inanmamak, yani, "inanç" söz konusu ise o zaman "bilimsel düşünce"ye ne oldu? O zaman bilim adamı ile din adamı arasında ne fark var? Bertrand Russell'ın öngörüsü gerçekleşiyor mu yoksa? |
|