• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
621
|
|
|
|
Ve bizler kaldıramayacakları kolektif yükü kişiler aileler omuzuna yükle-diğimiz halde bu gerçek karşısında bile kişilere iyi ahlaklı ol diyorduk. Tüm mesele bu çıplaklıkta olmakla, buydu. Bunları kolektif tutum içinde çözümlemek yerine biz kişilere iyi ana baba olacaksınız diyorduk. |
|
622
|
|
|
|
İttifakı girişmeyi başlatacak olan grupları birbirine yaklaştırıcısı olan her bir süre durumlar, birbiri ile alakasız olan alakalılardı. Üreten ilişkileri, yaklaştıran bir hareketti. Ama üreten bir ilişki, kendisini yaklaştıran ilişki için ortaya konmamıştı. Yamyamlık ta hem yaklaştıran bir ilişki hem kaçındıran, kaçınılan bir ilişkiydi.
Bir tilkinin açlığı tilkiye vereceğiniz yiyecek tekrarları ile giderek tilki ile sizin dostluğunuza dönüşür. Açlık, açlığa yönelim hareketi, tilkinin kürkünü size teslim edeceği hem zaafı hem sizinle dostluğuydu. Açlık nedendi. Ve açlık bir yansıma bağıntısı oluşla; zaaftı, dostluktu. |
|
623
|
|
|
|
Bu saldırılar üretme olanağı içindeki gruba da yapılıyordu. Üreten grup ta saldırganlarına karşı ürettiği bu ürünlerden takdimeler de bulunmayı, o ürünü yamyam gruba sunmayı tutum edinmişti. Saldırganlar için önemli olan ölümü göze alıp illa bir kişiyi yemek değildi. |
|
624
|
|
|
|
Yapının kişiye otomobil vermesiyle kişiye verilen otomobil kişinin kendi kapasite, kendi yeti ve kendi çeşitlilik kapasitesi içinde yaptığı otomobil değildi. Kişiye otomobil verilme nedeni bu değildi. Kişinin 24 saatle sınırlı olan emeğinin veya çalışmasının 24 saatle sınırlı olmayan bir üretim tüketim gücü ortaya koymasının refah payıydı. |
|
625
|
|
|
|
Şu halde suda boğulanların sapıklığına karşın, sudan kurtulanların hikayesi de El’e kulak verenlerin, El’e teslim olanların, salihlerin, kölecilik ahitle dosdoğru yol üzerinde olanların iman ahit hikayesi olmalıydı. Ki suda su da boğulanlarla kurtarılanların hikayesi kölelerin kulağına küpe olsundu. Köleci zulme isyan etmeyip durumlarına sabır etsinlerdi. Yoksa sonları suda boğulan imansızlar gibi olurdu! |
|
626
|
|
|
|
Kolektif bencillik kolektif yararı gözetmekle kolektif ağırlığın içindedir. Kişisel yarar (bencillik) kişi kaynaklıdır. Hayatta kalma ilkesidir. Kişisel yarar kolektif alan içinde El öğretisi, El adaleti, El takdiri lütuf veya Kayra olarak dile getirilen sahteciliktir. |
|
627
|
|
|
|
Mülk bir kez sizin olduktan sonra, beslenme yapacak olan mülksüzler; sizlerdeki çalışma nesneleri ile çalışmak için sizin sahipliğinizde olan mülke, araç gerece ve depo enerjiye yönelmekle iradenizden emir almaya gelecektiler. Bu hayal ve vaat ile köle siz olmadıkça, bir başkasının mülksüz olması nedenle kişilerin sizde iş, çalışma ve emir almasıyla köle olmasında hiçbir sakınca görmeyecektiniz!
|
|
628
|
|
|
|
Kendi farklı ömrü ile çevreyi oluşan bu değişkenlerin değişmesi halinde çevre içindeki bir olayı var da edebiliyorlardı yok ta edebiliyordu. |
|
629
|
|
|
|
Kolektif yapının inşacısı da finansmanı da yararlanması da depo enerji sağlamalı amortismanı da kolektif gücün kendisiydi. Bankayı tarlanın üzerine de kursanız tarla üretmek, ekilip dikilmek, hasat edilmek için para istemiyordu. Emek, üzerinde çalışacak “kolektif emek gücü” istiyordu. |
|
630
|
|
|
|
Sözlerimizin anlamını düşünmemek yine kendi başımızın belası olmaktadır. Sözlerimiz bizi tarih bilmez, bilgi bilmez oluşla ele veriştir. Siz kendinizi ne kadar heyheylerseniz heyheyleyin bu böyledir. Bundan kurtulamazsınız. |
|
631
|
|
|
|
Bugünkü inşanın temeli, tarihsel oluşla adım adım dünde inşa olmaya başlayan süreçlerin; seçme ayıklamaları yapılan bir devamlılıkla yansımasıdır. |
|
632
|
|
|
|
Hak kavramı daha önceki kolektif yaşantı düzenli ilişkilerinizden edinilen izlenim ve deneyden gelen referanslara göre, şimdiki köleci yapı içindeki her bir sapma ve değişmeye gösterilen dirençti. Bu hak noktası olan direnç “hak arama, hak ediş, hakkınız olanı isteme, haklı olma, haksız olanı ifade etme” gibi söylemlerle kolektife göre olandan kaynaklı direncinizin dile getiriliş şekliydi. |
|
633
|
|
|
|
Genel bağıntı içinde bir şey her şeydir. Maddedir, manadır, harekettir, zamandır, mekândır, hacimdir, boyutlardır vs. olur. Özel bağıntı içinde ise bir şey çok az şeydir. Sınırlıdır, tanımlıdır. Kesikli ve parçalıdır. Genelliğin kısıtlı özel hal ile işlevle belirme şeklidirler.
|
|
634
|
|
|
|
Sağlatan birliklerin ortaya koyduğu işbirliğinin sonucu olan erek (amaç) kişisel doyumla düzleşiyor, deşarj oluyor, yeniden dolmak için kutuplaşıyordu. Sosyal yapı bu temel referansa (ana fikre) atıfla inşa oluyordu.
|
|
635
|
|
|
|
Bu nedenle köleci sistem bu referans üzerine biat olan kendi geleneklerini, kutsama oluşla sürdürüp gidecekti. Bu alan tam bir "üzüm üzüme baka baka kararır" özdeyişine dönecekti. Eski iman ahitleri kişiler geleneği içinde imanı müktesebat oluşla anılıp; eylemli kılınıp; süre gelmeğe devam ederler.
|
|
636
|
|
|
|
Yamyam grup açısında sürece baktığınızda yamyamların amacı besin elde etmekti. Yine yamyamlara göre saldırdıkları grup alanında yağması yapılacak yiyecekler varken; gruba saldırması demek yamyam grubun kendisinin de ölmesi demekti.
Amacını elde eden yamyam grup, savunma içindeki gruba gereksiz yere üstelik dışa bırakılan yiyecek ile doymuş iken ölümüne saldırmayı göze almaz. Gereksiz bir saldırı yorulma, zorluğa karşı direnme olmakla bu tür boş boşuna enerji harcamama işi, kişi benci korunan yasa içinde enerji sakınım kanununa aykırıydı. |
|
637
|
|
|
|
Evrensel oluşmanın dinamizmi ve yasaları şu veya bu durumla şu veya bu görünümle her şeyin temelindeydiler. Ve her şey her bir farklı tekrarlarıyla enerjinin akış yönünde gerçekleşiyordu. |
|
638
|
|
|
|
Yani bir süredurum da üst üste zamanlar (parçacık, dalga ya da davranış zamanları) vardır. Yani bir süredurum (anne) direnç gibi (abla diyen gibi) “özel bağıntılı parça girişmeleri” oluşmadan “akış veya akım ya da akma” eylemi oluşamaz. |
|
639
|
|
|
|
Bu aşama itibarıyla grup tutumları kişiler hünerli bilme oluşla, kişilerin birkaç totem mesleği olan işi bilmeleri oluşla da süreç kişiler üzerine yansıyacaktı. Köleci sistem temel değer olan eşit eylemseli durumun karşılanma kısmını kişilerin muhtaçlığı kıldı. Kişinin grubun hüneri ve emeği, çalışmasının karşılığı; yok sayıldı.
|
|
640
|
|
|
|
Oyun, eğlence tarzı bu gibi boş zaman etkinlikleri sizinle birlikte ve sizin dışınızda sayılan nedenler içinde belirir olan durumlardı. Kolektif birim zaman, boş zaman, boş zaman etkinlikleri gibi bu türden sair zamanlar gerçekleşmeden sırf temel referanslar var diyen bir gelişme içinde olamıyordunuz.
Temel referanslar gelişmeyi değil kolektif oluşu ortaya koyuyordu. Kolektif oluş ta kendi dışındaki nedenle, kendi dışındaki süreçleri ortaya koyuyordu. Köleci sistemin dediği gibi üretimi, arz-talep başlatmamıştı.
Dışınızdaki eylemden, dışınızdaki deneyden, dışınızdaki izlenim ve gözlemden önce düşünce (keyfi istek) yoktu. Bir kez, deneyden gelen düşünceler oluştu mu, artık deneyden gelen düşünceler de eylemleri etkiliyordu. Bu girişme içinde artık eylemden, gözlemden, depo bilinçten gelen düşünceler; düzenli, çevrimli eylemlerin başına konabiliyordu. Bu diyalektikti. |
|