• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
741
|
|
|
|
Nasıl vücudumuz gerektiği kadar en az dış dünya ilişkisini vücudumuz içine alıp yalıtmışsa; totemi sosyal alan da gerektiği kadar en az dış dünya alan etkili koşulları totemi alan içinde yalıtmıştır.
Böylece totemi alan hem kaostan kaçınmıştır. Hem de bu yalıtılmış özel bağıntılı totem alanlı iç süreci, düzenli çevrimler haline getirmiştir. Totemi alan da tıpkı doğada olup bitenden bir parça yan taşır olmakla; doğa gibi davranmak zorundadır. Bu nedenle “totem alan” da, “doğal alan” içerisinde kopardığı “parça alandan” ötürü totem alan da, “bir alan” etkisine sahiptir.
|
|
742
|
|
|
|
İlahi yasa, totem meslekli girişmeler nedenel; totem alanın ve totem grubun dışında; totemden ve totem bilinçten bağımsız oluşla gerçekleşen bir boşluk devinmesidir. Bu boşluk devinmesi totem meslekleri irişmesine göre etkiyen alan gücüdür.
İlah, ilahi alana göre oluşan totem temsilcilikler olmakla; totem temsilciler ilahi alana göre takdirce söylem ve kararlarda bulunanlardı. İlahı alan, totem grup temsilcisi ilahlarla doldurulacaktı. Bu bağlamda ilahi yasa olan alanla, ilahları karıitırmamak gerekir. Yapılan tüm hata ilahi yasayı ilah saymaktı. |
|
743
|
|
|
|
Eski içinde yeni olanla örtüşen deyince okurun kafası karışabilir. Aslında çok nettir. Ortak olan üretim ve paylaşım hareketinin zıddı; ortak olmayan üretim ve paylaşımdır. İlahi dönem içinde ortak üretim ve ortak paylaşım var olan süreçtir. Zıddıyla da süreçle örtüşmeyendir. Bu da çok büyük sonuçların doğurup yansıması olmakla, yeni bir girişmenin inşasıdır. İşte bunlar Yeni olan El'den eski olan (ilaha) geçişme yapacak fark düşüncelerin, eski içinde yansıma geçişmeleri olacaktı. El’in ilahla olan kavgası olacaktı.
|
|
744
|
|
|
|
Üretirken de tüketirken de temel referanslar içinde kişinin kolektif etkiyi alması mutlak zorunludur. Bu durum keyfi bir temenni değil başlangıçtaki kolektif yasaların vaz geçilmez zorunluluğudur.
|
|
745
|
|
|
|
Bu nedenle insanımsının, toteminin ve ön ittifaklı insan olan kişinin "yaratıcı mana düşünceli betimlemesi yoktur". Risk veren anlayışça düşüncesi yoktur. Kaderleri belirleyen anlayışla düşüncesi, merhameti, acıması vs. yoktur.
|
|
746
|
|
|
|
Kişiler kolektif üretim hareketi içinde gördükleri bu tür kolektif üretim gücü nedeniyle, kişi sahipli bir üretim gücünü kurguluyordular. Böylece kişi sahipli kurgu anlayışına sarılan kişiler, ortamın egemeni olacak monarşin bir kişi anlayışını ön plana aldılar. İkinci ittifaklar monarşin ittifaklardı. |
|
747
|
|
748
|
|
|
|
Bu tür niceli ilikler içinde akıcı, geçişken durumlara kolaylık içinde bulunan süre durumların, derişimle veya engelliyle beliren durumlarından ötürü de özdek kendilik bir hep durumlu ve polarmalı oluşturlar. |
|
749
|
|
|
|
Kişi enerji eksiklik (boşalmış) ve boşalmış oluşun boşalana özlemi olanı stresli yüküyle belirmiş ise kişi çevreyle girişir. Kişi boşalan yer eksikliği olan yükle tamamlanmakla, eksiklik dolmaktadır. Kişi o girdiye karşı kapanma tepkisi ortaya koyar.
|
|
750
|
|
|
|
Çelişki şuydu. Yeni olanı eskiye göre anlıyordunuz. Bu durum yeni olanı, eski bilinene göre tarif eden anlama oluşuyla doğru bir süreç iken; eski olan yeni olanın kontur ve boyutlarıyla bire bir örtüşemez. Kişi yeni olanı eskiye göre, kırpar. Yeni üzerinde, eskiye göre olan kırpmalar nedeniyle yeni olan eski olana göre olur. Ve yeni olan eski olana göre anlaşılmaz da olur |
|
751
|
|
|
|
En kısa yol en az enerji harcatan en az yorucu olan yoldu. Bu da yiyecek için kendilerini yemeye kendilerini av yapmaya gelen tehdit gruba karşı totem meslekli ürünleri sunmaktı. Zamanla bu sunu yapıcı davranış tekrarlarını akıl etmiştiler.
|
|
752
|
|
|
|
İşte payitahttın direnmeyin diyen bu çağrısı karşısında oluşacak olan asi tutum YENİ İLKEYDİ. Kadro hareketiydi. Oluşan bu seyir ediş içinde halkın kutlu davaya inandırılması ve halkın yeni ilkeye ikna edilmesi gerekiyordu. Bu gerekiş düşüncesi içinde olunduğu andan itibaren bu güzide kadro; MEŞRU OLMAK ve MEŞRUİYETLE olmak için bu halk hareketine HAKİMİYETİ MİLLİYE, diyordular. |
|
753
|
|
|
|
Eşitlik; siyasi eşitlik, ekonomik eşitlik, hukuki eşitlik gibi bir çok alanda kendisini insan önünde konu eden bir açmaz olmaktadır. Bunlardan biriside eğitimdeki eşitliğin dile getirilişidir.
Söz gelimi Özlem, Anılı'ın 10 kez de anladığı bir konuyu beş kez de anlıyorsa; Özlem'e göre Anıl'a beş kez daha enerji ve daha fazla zaman harcamak adil mi?
Ya da öğretmen eşitlik (!) ilkesine göre, Özlem'e harcanan süreyi Anıla da harcarsa, adil mi davranmış olmaktadır? |
|
754
|
|
755
|
|
|
|
Kişi sahipli dil tümden sömrülen güdülmeyi taat ve ibadete çeviren anlam ve söylemler yüklü düşünmeler ilüzyono olmakla bu düşünme dışına çıkamamaydı. Kâr dediği sömrüyü, sömürüye tevekkül eden cehaleti kutsatma başarısı içinde sömürüye gidenler olmakla köleci dili sömürülenlere karşı bomboş söz ve lakırdılardır.
|
|
756
|
|
|
|
Oysa kolektif sistem her şeyi ile az çok bilinen bir yol, yöntem olmuştu. Adresliydi. Kütle çekimi gibi kişileri bir araya çekiyordu. Bir araya çekilen kişilerdi kütle ile yapı çevrimi hızlanıyordu.
Yapı çevriminin hızlanması her bir kişi ile kişisi birim zamanı çok daha fazla parçalı yapı haline getiriyordu. Birim zamandaki parçalı süre durum sayısını veren kişi sayısı yani kütle arttıkça çevrim; artan kütle oranında hızlanıyordu. .
|
|
757
|
|
|
|
“Topluluklar” hırsız yağmacı olabilirler. Ama toplum hırsız, yağmacı, kapkaççı; olamaz. Çünkü bunlar topluluk, toplum değil. Bunlar da birer meslek değil. Toplum üreten meslektir. Siz hırsızlığa büyücülüğe komisyonculuğa, rantçılığa, kiracılığa meslek derseniz bunun sonucu, sömürülen ülkeler kategorisinde olmaktır.
|
|
758
|
|
|
|
Bir bilgisayar da olan kopyalama tekniği; özne nesnel sürecin ırası olmakla bu ıra elektronik yolda ortaya konan kopyalama ve çoğalmadır. Bilgisayar virüslerinin de bu işi kolaylıkla başardığı bir şey. Bir bilgisayar virüsü nükleik asitlerle kopyalayıp tek yol DNA’dır demez. Siz doğada olup biten süreçlerden ayrı ve farklı bir şey değilsiniz.
|
|
759
|
|
|
|
El tarzı yönetimler, meslek sahiplerinin değil; mülk sahibinin yönetimidir. Bu nedenle mülk sahiplerinin yönetimi monarşi gibi tekil ve oligarşi gibi çoğul yönetimlerdir. Her ikisi, El tarzı paylaşım ve El tarzı yönetimdirler. |
|
760
|
|
|
|
El manalı inşa sistemi içinde toplum kolektif olarak üretimini yapar. Kolektif olarak üreten toplum bu kes de üreten yetenek ve ihtiyacına göre pay alamaz. Üretenlerin üreten yetenek ve ihtiyacına göre pay alamamasıyla sistem El manalı anlayış içine sıçrar. Çalışanların payı, ölmeyip te yarın yeniden çalışacak durumda olabilmenin en az beslenmesi içinde olur. Bu nedenle kölenin payı zorunlu bir en az sahiplik koşulu içinde aldığı rızk, boğaz tokluğu veya yarı aç yarı tok durumdur.
|
|