İslam’ın kaynağı olan Kur’an, fidyenin miktarını belirlerken sabit bir rakam koymamış, bunun yerine bir yoksulu doyuracak kadar olması gerektiğini bildirmiştir. Ancak günümüzde mezheplerin içtihatlarıyla belirlenen fitre oranları Kur’an’ın bu hükmüne tam anlamıyla uygun düşmemektedir. Diyanet gibi kurumlar tarafından belirlenen miktarlar, günümüz ekonomik şartlarına göre eksik kalmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de fidye ile ilgili açık bir hüküm şu şekildedir:
“Sayılı günlerdir. Sizden kim hasta veya seferde idiyse sayısınca başka günlerde tutar. Ve ona dayananların bir yoksulu doyuracak fidye vermesi gerekir. Kim gönülden hayır yaparsa o kendisi için hayırlıdır. Ve savm etmeniz eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara Suresi 184. Ayet)
Bu ayete göre fidye, bir yoksulu doyuracak kadar olmalıdır. Kur’an’da belirlenen bu ilke, fidyenin sabit bir miktar yerine, kişinin yaşadığı döneme ve ekonomik şartlara göre değişebileceğini göstermektedir. Ancak bugün birçok İslami otorite, fidye miktarını belirlerken mezheplerin geçmişteki içtihatlarına bağlı kalmaktadır. Oysa bu miktarlar, günümüz şartlarında eksik kalmaktadır. Fidyenin miktarını belirlerken Kur’an’ın hükmüne sadık kalmak için şu esaslar göz önünde bulundurulmalıdır:
- Sabit Bir Rakam Yerine, Güncel Gıda Fiyatları Baz Alınmalıdır:
Fidyenin miktarı belirlenirken, geçmişte belirlenen sabit oranlara değil, günümüz şartlarına göre bir insanı doyurabilecek güncel gıda fiyatlarına bakılmalıdır. Örneğin, bir yoksulun bir öğün veya bir günlük beslenme ihtiyacını karşılayacak kadar bir miktar hesaplanmalıdır. - Fidye Sadece Para Olarak Değil, Gıda Olarak da Verilebilir:
Kur’an, fidyenin bir yoksulu doyuracak kadar olması gerektiğini belirtirken bunun yalnızca para ile ödenmesi gerektiğini söylememektedir. Dolayısıyla kişi, fidyesini doğrudan bir ihtiyaç sahibine gıda olarak da verebilir. - Bölgesel Ekonomik Şartlar Göz Önünde Bulundurulmalıdır:
Bir yoksulu doyurmanın maliyeti her ülkede veya bölgede farklıdır. Dolayısıyla, fidye miktarı belirlenirken yaşanılan yerin gıda fiyatlarına göre bir hesaplama yapılmalıdır.
Kur’an’a göre fidyenin miktarı, bir yoksulu doyuracak kadar olmalıdır. Günümüzde mezheplerin içtihatlarına dayanarak belirlenen sabit oranlar, ekonomik şartların değişmesiyle yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle, fidye miktarını belirlerken güncel gıda fiyatları baz alınmalı ve bunun sadece para ile değil, doğrudan gıda yardımıyla da karşılanabileceği unutulmamalıdır. Kur’an’ın esas aldığı temel ölçü, geçmişin değil, her dönemin ve toplumun ekonomik koşullarına göre bir yoksulu doyurabilme ilkesidir.