birazdan ağlayacağım dedi…
içinden dağlar geçen şehrin kıyısına oturmuş,yangınların içinden nasıl geçtiğini düşünüyordu. Zaman ağlarını örerken, iklimler karalarını bağlıyordu adamın gögsüne… Uzun suskunluklar saklıyordu güncesinde. Yorgun düşen gözlerine rağmen inatla bakıyordu istanbul’a… İstanbul bu bakışlardan bi haberdi…
İstanbul kendi bildiğince yaşardı. Aşkı kavgayı ve mevsimleri.
sonra perde açılır… ve söz insan da kalır
Şair;
Içlerinden biri güldü
Dedi ki sonra;
“hayat ne garip degil mi”
Hak vermemek olanaksizdi
Içimde bunca titreyen sehir
Hüzünleri dururken
Ben bir ceylan agidina
Sarinmistim
Aglamamak olanaksizdi…
İç’lerinden biri sustu
O bendim.
der ve istanbul a karşı tüm perdelerini açar…
SAHNE!..