Serpil Başol

Acıyordu... ve de Kanıyordu...

“Yaşasın!” deyip gülümsedi kendine, camdaki yansımasına bakmadan yine. Çok anlamsızdı her şey. Korkunçtu ayrıca. Korkunçluk içini kanatan, acıtan duyguda değildi; Her şeyi açık ve net anlamasındaydı.

Bugün Çaresizlik Dört Yanımda...

Dost adına korkarken, endişelenirken ağlarsın yine odalar dolusu. Sesin duvarlara çarpıp tekrar sana döner, iki kat endişe olup. Hararetin yakar, kavurur yangınlarında. İçinden kanar bir yerlerin.

Eylül

Eylül…
En sevdiğim ama en sevmediğim ay…
Mutluluk ve mutsuzluğu aynı zamanda yaşamak…
Sevmek…
Sevmeyi hak edip etmediğini düşünmek…

Gecenin İçinde Yalnızlığımla...

Üşüyorum ben. Sanki çıplağım. Sanki korunmasızım. Sanki ben, ben değilim. Sanki anlamsız her şey. Dost kuytumu arıyorum böyle zamanlarda. Beraber ağlayabilirim onunla. Anlamasa da benimle ağlar, beni sarar, ısıtır dost kuytum.

Özlem Dolu Bu Gece!

Bu akşam okuduğum birkaç yazı, bana geçmişteki özlediklerimi hatırlattı. Benim için değeri tartışılmaz sevdiğimin dediğine göre "özlem, kaybedilene duyulandır".

"" Özlediğin..! ""

“Özlediğim...! ” diye haykırırsın rüzgarlara verip sesini. Duyar da belki yüzünü sana çevirir diye. Nafile olduğunu bilsen de sesini rüzgara emanet edip usanmadan seslenirsin. “Özlediğim...!”

Mutlu Bir Gün :)

Bugün mutlu olmalıydım, gün mutlu olma günüydü. Hüzne yer yoktu planımda:)) Derin derin nefesler alıp, temiz havayı depoladım ciğerlerime. Buydu işte yaşamak. Buydu işte aşk!

Başa Dön