Yazar Tanıtımı | 1Yusuf Değirmenci yoksul bir dağ köyünde yoksul bir ailenin 4 cü çocuğudur,orta okulu okuduktan sonra yoksulluk nedeni ile okuyamamış ve babasına beni okutmuyorsun diye sitem ederek İstanbul a kaçmıştır. askerlik hizmetinden sonra 1968 yılında polis olmuş,okuma arzusu hala bitmediği için polisken akşam Ankara Atatürk akşam lisesini bitirmiş ve sonrada akademi imtihanlarını kazanarak polis akademisine girmiş 1977 yılında 3 çocuk babası iken polis akademisinden komiser yardımcısı olarak mezun olmuş,
mesleğinde her rütbede Ankara,Malatya,Erzincan,Elazığ,Sivas,Trabzon,Giresun, Osmaniye ve en son
Balıkesir polis okulunda emniyet müdür yardımcısı ve öğretmen emniyet müdürü olarak görev yapmış birinci sınıf emniyet müdürü olduğunda da yaş haddi nedeni ile emekli olmuştur.
2-benim dedem mahalli halk ozanı imiş okur yazar değilmiş söyler geçermiş teyzem ben çocukken dedenim şiirlerini okurdu bende dinlerdim ilk okulda ağabeyim Mehmet değirmenci şiir yazmaya başlamıştı bende merak ettim,ilk okuduğum şiir kitabı karaca oğlan şiirleri idi köyde bir kitapta sürmeli ile senem elime geçti okudum o zaman şiir yazmaya başladım ilk şiirim 23 nisan diye bir şiirdi ilk okul hocam beğenince cesaretlendim. bana bu konuda yol gösteren olmadı gençlikte yazdığım şiirlerim askerde arkadaşlarım tarafından yok edildi iyimi kötümü bilmiyorum yalnız polis olduktan sonra gezici kütüphanelere üye oldum her hafta 2 kitap alıp okuyordum.ilk okuduğum şiir kitabı Mehmet Akifi’n sefahat ı idi hasan Hüseyin in kızıl ırmak şiiri beni çok etkilemişti Abdurrahim Karakoç tan da etkilendim o tarihlar de Ümit yaşar Oğuzcan çok konuşuluyordu aldım okudum. sonra nazım hikmet yasaklı dediler beni merak sardı bir yolla nazımın eserlerini elde ettim ve böylece etkilendim şiir yazmaya devam ettim
|
Yazısının Özellikleri | şiir |
Edebi Etkiler | Nazım hikmet cemal safi |
Benzer Yazarlar | nazım hikmet yahya kemal hasan hüseyin korkmazgil |
Özgeçmiş | Şair; 25 Mart 1945 yılında Amasya ili Gümüşhacıköy İlçesi Saraycık Köyünde dünyaya gelmiş, yoksul bir köy çocuğu iken duygusallığını gizleyememiş, küçük yaşta şiir yazmaya başlamıştır.
Orta okulu bitirdikten sonra ailesinin yoksulluğu nedeni ile tahsiline devam edememiş,okuma arzusunu da ruhunda söndürmemişti. hiçbir zaman kaderine boyun bükmeyi düşünmemiş aksine insanın kendi kaderini kendinin değiştirebileceğine inanmış,köyünden İstanbul iline doğru yola çıkarken babasına en az liseyi bitirmeden bu köye ayak basmayacağım diyerek gurbet illerinin yolunu tutmuştu. Askerlik hizmetini tamamlayıp 1968 yılında Polis Memuru olarak Ankara Toplum Zabıtasında hayata atılmıştır. 1969 yılı mayıs ayında evlenmiş Sibel ve Serpil isimli iki kız Erdal isminde bir oğlu olmak üzere üç çocuk babasıdır.
Polis Memuru iken mesleğinin zorluklarının yanında akşam lisesine giderek, Ankara Atatürk akşam lisesini bitirip Polis Akademisine gitme hakkını elde etmiş 1977 yılında polis akademisini bitirmiş Komiser Yardımcısı olarak Malatya iline atanmıştı. Genç ve tecrübesiz bir komiser yardımcısı iken Malatya belediye başkanı Hamit Fendoğluna gönderilen bir bubi tuzaklı bombanın patlaması sonucu hakkın rahmetine kavuşan sayın belediye başkanı ve torunlarının ölümü nedeni ile çıkan olaylarda aç susuz dört gün dört gece eve gitmeden görevde kalmış halkın önünde hiçbir gücün duramayacağını o gün anlamıştı. O günden sonra vatandaşla zıtlaşmak yerine hep uzlaşmayı yeğ tutarak görev yapmayı kendisine şiar edinmiş sırası ile Erzincan, Elazığ, komiser yardımcısı. Sivas il merkezinde baş komiser olarak ahlak büro amirliği, karakol amirliği görevlerinde bulunmuş, yazmış olduğu bir şiirin emniyet müdürünce kendisinin çirkin emellerini eleştirdiğim gerekçesi ile haksız yere hakkında suni suçlamalarla tahkikat açarak terfi etmesini engellemesi sonucu yıllarca terfi ettirilmemiş ve sonunda, Trabzon’a tayin edilmiş idari yargıya 1983 yılında açmış olduğu dava daha sonra kendisine verilen disiplin cezalarının da idari yargı kararları ile kaldırılması sonucu 1991 yılında idari yargı kararı ile kayıp yıllar hesaplanarak emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmiş ve Giresun ili emniyet müdürlüğü emrine ataması yapılmış. Altı sene Giresun asayiş şube müdürlüğünü yürütmüş bunun yanında kaçakçılık şube müdür vekilliği ve asayişten emniyet müdür yardımcısı vekilliği görevlerini de yüz akı ile yürütmüş bir yılda personel şube müdürlüğü yaptıktan sonra emniyet müdür yardımcısı olarak Osmaniye illine atanmış en son Balıkesir polis meslek yüksek okulu müdür yardımcılığı ve öğretmen emniyet müdürü olarak görevli iken 2004 yılında 1. SINIF emniyet müdürlüğüne terfi ettirilerek emekliye ayrılmıştır.
Halen en büyük tutkusu olan şiir yazmaya devem etmektedir.Şairin 1976 yılında yayınlanmış Anadolu Anası ve 2003 yılında yayınlanmış Vurulmaya Var mısın isimli iki şiir kitabı mevcuttur. Şairin bizzat kaleme aldığı 900 kadar şiiri vardır. Şiir onun için vaz geçilmez bir tutkudur karşılaştığı,gördüğü, duyduğu her olgudan esinlenerek duygularını mısralara dökmek Şairin bir yaşam biçimidir |
Bulunduğu Yer | türkiye |
|
Çocukluğumdan beri şiire tutkunum.ortaokulu bitirdikten sonra ailemin maddi imkansızlığı nedeniyle tahsilime devam edemedim.
Okuma arzusu yüreğime düşmüş bir kor gibi beni yakıyordu.İçinde bulunduğum çaresizliği şiirlerle anlatarak teselli olmaya çalışıyordum.
Şiirlerim çeşitli mahalli gazetelerde ve çağın polisi dergisinde yayınlanmıştır.İlk şiir kitabını polis akademisi öğrencisi iken çıkardım.ANADOLU ANASI isimli kitabımdan sonra 1981 yılında TRT tarafından açılan Atatürk konulu şiir yarışmasına katıldım ve ilk 10 a girdim.ancak söz konusu yarışma halk ozanları arasında olduğundan şartnamede şiirin yazarının saz çalarak seslendirmesi de öngörüldüğünden saz çalmayı bilemediğimden yarışmadan çekilme durumunda kaldım.
Kültür bakamlığınca 1991 yılında tasarrufa çağrı şiir yarışması sonucunda adı geçen bakanlık tarafından tasarrufa çağrı isimli şiir kitabında şiirim yayınlanmıştır.
Daha sonrada emniyet genel müdürlüğünce bastırılan polis şairler antolojisinde şiirlerim mevcuttur.Mesleğim gereği karşılaştığım güçlükleri,acı,tatlı yaşanan olayları,sorunlara çözüm arayan polis gözüyle gözlemledim ve gözlemlerimi şiirlerime yansıtarak bir başka ifade şekliyle anlatmayı amaçladım.
Karanlık yollarda yol arayanlara bir nebze kandil olmaya çalıştım.Herkes tarafından görünen,bilinen ve gözlemlenen olayları,toplum içindeki olguları bir nebzede olsa şiirle ifade etmeye çalıştım.Duygu yüklü mısralarla toplum sözcülüğü yaptım iddiasında olamam.En azından toplumun sözcüsü olmaya çalıştığımı ifade edebilirim.Beğeni konusunda taktiri sevgili okurlarımın değerlendirmesine bırakıyorum.
Saygılar sunuyorum.
Yusuf DEĞİRMENCİ
|
|