Bir Hasretlik Hezimet
(Muhammet AYHAN) 11 Ekim 2005 |
Bireysel |
| |
Yıllar önceydi. Rüyamda çok güzel ve esrarengiz bir kız tanımıştım. Onunla büyük bir aşk yaşıyorduk. Sonra, her nedense, ortadan kayboldu. Ondan bana tek kalansa, hangi dilde bile olduğunu asla bilemeyeceğim ismiydi: NİRA. |
|
|
Edebiyat, medeniyet, hürriyet... Bu mefhumlar hep sözcüklerle hayat bulmuş, onlarla nesiller arası iletişimde ve bilgi aktında öncül etkenler olmuşlardır.
İçinde yaşanılan zamanı doğru yorumlamak bir başka deyişle onu adlandırmak hep kelimelerle olmuştur. Kişinin sosyalleşme sürecinde öğrendikleri, hissettikleri, hayata geçirmek istedikleri yani idealleri, sözcükleri -o sihirli değnekleri- kullanabilmesini dolayısıyla yüreklerin telini titretebilme katsayısını etkiler.
Nasıl bir geçmişiniz olursa olsun. Onu en iyi biçimde aktarabildiğinizde artık "bu kulvarda ben de varım" demeye hakkınız da vardır. Bunu düşünmeye başladığınızdan itibaren, oluşabilecek muhtemel okurlarınızla artık gizli bir dostluk antlaşması yapmışsınızdır. Sözün özü, onlar sizden üretkenlik bekleyecek siz de bunu kendinizi her defasında yineleyerek değil yenileyerek sağlayacaksınız.
Daha önce değindiğim sosyalleşme süreci yanlış anlaşılmasın. Adı üstünde süreç bu. Ölene kadar devam eder. İşte, siz ancak bu süreçte yeni eğilimler yaparsanız, kendinizi bu uğurda geliştirmeye devam ederseniz ancak o zaman aktarılması lazım ürünleriniz olduğundan bahsedebilirisiniz. Bu da yenilenmeyi zorunlu kılar. Her defasında farklı bir kimliğe bürünün demiyorum. Farklı kimlik düşüncelere kendi damganızı vurun. Ama bunu yaparken bırakın kendi özünüz bir komutan edasıyla en başta yürüsün, ve ardındakileri sizinkilerle birlikte miraca çıkartsın.
DÜŞÜNSEL VE YAZINSAL SÜREÇTE DİMAĞINIZ AÇIK, VİCDANINIZ HÜR, KALEMİNİZ DAİM OLSUN.
|
|