Yeni Dünyanın İlk Acıları
(kuzey darıcı ...) 18 Şubat 2006 |
Yeraltı |
| |
hareketli bir nesneye dikkati çekti iletileri ( nedense herşey tepesindki o yuvarlakta toplanıyordu o çok önemliydi bir ismi olmalıydı.) |
|
Herkesin Diğeri Lduğu Yer
(kuzey darıcı ...) 16 Ekim 2010 |
İronik |
| |
Aniden elindeki bardağın ne kadar kirli olduğunu farketti adam, üzeride dudaklarından bulaşmış az önce yalanmış bir kaç organın doku kalıntıları , kedi kılları, üçüncü sınıf fındığın, dördüncü sınıf kırmızı şarapla karışarak oluşturduğu tatak büyüklüğünde sarılıklar ve kadehin içinde dışından daha çok bulunan parmak izleri ... hepsini bir araya getirdiğinde hayatından daha iğrenç değildi ... |
|
|
anasayfa için bir pasaj,
lütfen bir pascal dörtgeni,
şiirsel olsun
ya da
meydan okuyan herhangi bişey,
beyinlerde sıçrama yapsın mümkünse.
babam için de bir tane eskilerden,
kült olmuş bir şeyler bulabilir misiniz?
lütfen ama !
evet , ahh harika oluyor, bayıldım
aklıma gelmişken kızım ,,,
kızımı çok severim söyliyim dedim,
şimdi kuzenler için
bir tane mavi hap
bir tane de kırmızı ki iyice kafanız karışsın .
ee siz kendinize ,
kuzey bey
ordamısınız pardon duyuyor musunuz ?
|
03.01.2007 01:39:16
|
yazılamamışlar |
| |
lütfen,
pijamalarımı çıkarmak istiyorum
içimde birşey yok, evet yanlış duymadınız yok,
sizin var mı?
|
|
18.09.2006 00:09:54
|
yazılamamışlar |
| |
kanımca, karıncadır zaman kendi ağırlığının bin katı yükü taşır, taşıyamadıklarını doğamıza bırakır.
ve tessettürdür çıkardıkça heveslenir ruhumuz anbean.
açlıktır tabiki zaman doyunca mideyi bozan, kustukça kendini bulayan.
karlar altında kalınca zaman, yok olduk bak gülüm sanki herşey antideprezan.
zannımca aciz bir vampirdir zaman, tohumunu tabutuna bırakan.
|
|
18.09.2006 00:08:29
|
yazılamamışlar |
| |
Arkadaşlaşmak ; sonsuza dek ezdiğim şarkı, Bildiğim küfür , bilmediğim sevi, Cin sarsıntısı ; tenimde egonun elleri.
Bir gece sahiden senin için bitirilmesi imkansız bir şarkı yazabilmek adına “komadan” çıkmamaya çalışarak, arkadaşım olduğunu ezberletmeye çalıştım dudaklarıma nakarattan önce. Çoğunlukla söyleyemediğimiz doğrulardır en sevdiğimiz şarkıların nakaratları, mırıltılanır kanatlarında kiç dönmüş acının ve bana döner göğün talihsiz sabaha kıvrılan bir somunluk yüzünün tekrarı. Kimseyi aramaz içim yine de birileri şahit olsa fena olmazdı, bu fena hale, nasıl ben çok acıkmışım serüvene , dilimin uçuk pembe yara şiirine ?
gülümsemek diye bir şeyin bahsi söz konusu olabilir mi tanının bize avucunda su misali bahşetmeyi en çok arzuladığı acı dururken ? acı mı yapar insanı insan , özümseyebileceği en karmaşık şekle insan mı sokar acıyı ?
Adımı sesinin yanına koy .
|
|
|