Eylül
(yusuf hatay) 30 Mayıs 2006 |
Deneysel |
| |
Gene yağmura durdum! Soğuk, çok soğuk. /
Umursamadım. /
Seyrine daldım, çıplak ayaklarının üzerinde dört bir yanını dönen mavi gözlü kızı... |
|
Bilinmeyen
(yusuf hatay) 7 Temmuz 2008 |
Bireysel |
| |
şimdi susarsın; kuytuda bir ıslaklık uyandırır seni
şimdi susarsın; ansızın başını çevirip bana bakarak.
|
|
Zaman Türküsü
(yusuf hatay) 18 Aralık 2008 |
Soyut |
| |
son kez kullanılmış kavramların kırıntılarıyız
şimdi kalıveririz anlamsız bir anın ortasında
bizi kuşatan yalnızlık değil; yadırganmışlıktır |
|
Bahar
(yusuf hatay) 7 Ocak 2009 |
Deneysel |
| |
Bulaşmışım hayata yaşıyorum işte
Birkaç farklı akışıdır bilincimin... |
|
Benlik - 3
(yusuf hatay) 16 Kasım 2009 |
Soyut |
| |
Yalnızlığını unutmaktır,
Yalnızlığa ihanettir sevmek. |
|
Benlik - 2
(yusuf hatay) 18 Kasım 2009 |
Soyut |
| |
Aldandım
Ama hep kandım
Bir ‘An’ içinde süzülüyorum
Uçuyorum uçsuz(!) bucaksız |
|
Boğaz’ın Türküsü
(yusuf hatay) 28 Aralık 2011 |
Bireysel |
| |
Şehir ise çıldırmış olmalı
Ve eşlik ediyoruz koşulsuz
Gene sana kaldım, ey koca şehir! |
|
|
..."Bütünüyle 'An'lık bir durumdur ömrümüz" Öncesini sorgular, sonrasını düşleriz. İçinde bulunduğumuz an'ı yalnızca yaşarız. Daha önceki biçimimiz yaşadığımız an üzerinde çok etkili olduğu için ilerisini anlamak zor olmayacaktır ancak bazı ayrıntılar vardır ki; Tesadüf ya da kader olsun, kimsenin anlamadığı bir biçimde hayatımıza yön verirler"...
|
|