|
Karanlığın o boğucu aydınlığına gözlerimi açmadan önce gördüğüm son şey ölümün sisinde kaybolan ellerindi.Gözlerindi göremediğim.Anılarındı bana kalan,içimi burkan,acıtan.Hayata arkamı dönmeden önce tereddüt ettim. Yinede sesindi,şarkındı beni sisin içine çeken biraz koşarak,biras ürkerek gözlerimi kapatıp girdim ölümün kapısından.
Bu derin mi derin ruh denizinde izini bulabilmek için acımı dindiren o yere gittim. Cehennemin kapıları. Orda buluşmak için anlaşmamış mıydık en başında. Onları aldatırken kurmadık mı bu cümleleri. Şimdi buradayım,bekliyorum. Şeytan fısıldıyor kulağıma... Gelmeyeceğini söylüyor..Hayır diyorum, itiyorum, uzaklaştırıyorum onu.. Ruhumun bir yarısı sendeyken beni nasıl bırakabilirsin.. Uçuşan sarı saçlarını görüyorum hayal meyal..Ölü kalbim daha bir hızlı atmaya başlıyor.Fon müziği Angel.. Sen cehennem kapılarına ancak Angel ile girebilirsin sevgilim. Yeşil gözlerin beni arıyor..Hala yeşiller,evet..Ellerimi uzatıyorum, bana dokunduğunda,sarıldığında ölümsüzler kıskanıyor ölümlülerin aşkını,tutkusunu.. Şeytan çok bile bekledi günahkar ruhlarımızı yanına almak için... Cehennem kapılarından içeri gülümseyerek giriyoruz. Ruhumuzu yakan bu sıcakta mavi teninde damla damla terler var.. Dudaklarımı boynundaki terlerle ıslatıyorum.. Ve artık sonsuza kadar seninle olacağımı bilmenin huzuruyla başını göğsüme yaslıyorum..
|
|
