Yokluğuna Oynuyorum Hayatı (Mı)
sevgilim!.. ben sende kalabalıklaşmadıkça nasıl yaşarım , söyler misin ? )
sevgilim!.. ben sende kalabalıklaşmadıkça nasıl yaşarım , söyler misin ? )
Düş dökümü bir mevsimdi ! / Hiç düşünmeden ; sattım kendimi...
Ey Cennet Sevgilim !.. / sen her şeyimdeki sevgili ! /
Eski bir ölü çağırıyor... sadece beni. / O horluyor; ben bedenimi ölüme hazırlıyorum
NE KADAR SAÇMA DEĞİL Mİ MISRALAR ? / Geride kalan... sadece kediler.
SUYU YANGINLA SÖNDÜRDÜM, YAĞMURA RAĞMEN / Sensiz bir gecede... /
ŞİİR YAZAYIM DERKEN... / Al yeşil bir bahar akşamında sancılı bir yürekle kaldım,
Yoksun işte! Olmayacaksın. Adımların bana yönelmedikçe sen, sen olmayacaksın.
Hiç anlatmadım değil mi?
Gümüş güvercinlerin takla atarken yere düşercesine dalga geçmelerini...
İçimde bir yer, beni sana doğru çekiyor; ya da bana öyle geliyor...
Varlığında yokluğuna hasret bir hıçkırığım boğazında düğümlenen...
“oysa harflerde gizliydi, her şey
göremedik! Yanıldık belki de...”
basit bir insan olarak iyiye dair ne varsa biraz...
yaşam ile ölüm arasında ıkışmış hücre topluluğuyum... ne olduğumu biliyorum biraz çamur ve su...(hepsi bu)
kocaeli
okuyana göre şekil değiştiren...ama mutluluk!
emre onbey