27.06.2008 11:55:06
|
das |
| |
mühendislik zor zanaat...hele olmağa çalışmak... |
|
26.06.2008 02:02:11
|
das |
| |
kanık, anday, horozcu'dan sonra garip akımına gönül verenler.yapmayın yakışmıyor. |
|
26.06.2008 01:54:10
|
das |
| |
johnny's always running around, trying to find certainty.he needs all the world to confirm, that he aint lonelymary counts walls, knows he tires easily.johnny thinks the world would be right, if it would buy, truth from him.mary says he changes his mind, more than a woman.but she made her bed, even when the chance was slim.johnny says he's willing to learn, when he decides, he's a fool.johnny say's he'll live any where, when he earns time to.mary combs her hair, says she should be use to it.mary always edges her bets, she never knows, what to think.she says that he still acts, like he's being discovered.scared that he'll get caught, without a second thought.johnny feels he's wasting his breath, trying to talk, sense to her.mary says he's lacking a real, sense of proportion. so she combs her hair, knows he tires easily.johnny's always running around, trying to find certainty.he needs all the world to confirm, that he aint lonely...mary counts walls, says she should be use to it. |
|
26.06.2008 01:51:13
|
das |
| |
fun for me. whatever, no. everything is sometimes happening. what? did't you understand. yep! ha-ha.me to. but it is funny.im laughing.somebody told me "everybody lies you, but you wont hear them" ok. i dont. |
|
26.06.2008 01:42:43
|
das |
| |
Neyzen Bağdadi Efendi, daha yedi yaşında “Hû” demiş ve lûhûtî duygular âlemine intikal etmişti. Hû deyişini, tam yedi âlem ve yedi cihan işitmiş, bu sese kimisi iştirak etmiş, kimisi duymazlıktan gelmişti.
Bademâ seyr-ü sülûke başlayacak ve bu meşakkatli yolu, on yedisine geldiğinde tamamlamış olacaktı.ama ömrü hayatı yetmedi.yazık oldu.ha-ha
|
|
26.06.2008 01:40:49
|
das |
| |
eleştiri: geç onaylanıyor. canım sıkılılıyor. deneme: var mısın? eleştiri: yok musun? inceleme: bence de eleştiri: okunmuyor. bilimsel: şiir şiir: öykü şiir: husumet hasmıma hasmım yanımda roman: bir çift anka. selanik portakalı. cananistan. suç ve ceza. roman:bir bilim adamının romanı. deneme: deneme |
|
22.06.2008 14:01:45
|
das |
| |
sıvasız taş duvara yaslanıp o korkunç sesi bekledim. buraya gelmeden önce ne gerekiyorsa hepsini yaptım; öğle yemeği yemedim, tıklım tıklım bir otobüste biletçiyi ayağıma bastırdım; bir kadına kaşlarını çattırdım; inerken tıraşı gecikmiş, kehverengi enseli bir adamı " yavaş ol be!" diye bağırttım; stad- yumun öününde bağırgan kalabalın arasına karışp -sol kolum iç cebimin üstünde- kendimi itelettim, kakalattım. bütün bunlar içimde büyümesini istediğim yılgın kişiyi yavaş yavaş, gittikçe artarak hazırlıyorlardı; ama tamamlanması için bir de o korkunç ses gerekiyordu. yakın stad- yumu dolduran binlerce insanın ağzından yükselen...işte: - heeeeeeeey! omuzlarım daralır gibi oldu; küçülüyordum.artık bodur minarenin ötesindeki sokaktan çıkıp gelebilir. yanına gidip elini tutamam. |
|
22.06.2008 13:53:14
|
das |
| |
laf salatası |
|
22.06.2008 13:52:42
|
das |
| |
saloz günlük, ne biçim günlüksün sen. deli misin nesin, noktalama işateri manyağı, joy division öpsün seni |
|
22.06.2008 13:51:11
|
das |
| |
yenibiröyküokudumbodrminaredenöteokuyalıbayağoldugerçimamafihiçimdekiyılgınkişiyigeliştirdibüyüttü |
|
|
-kimsenin onlara aldırmadığı bir sırada-
uzanıp ölmeye bir şilte bulurlar orada!
|
|