Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Cemal Süreya bir çocuk geçiyor terli kaldýrýmlardan sabah sabah kül rengi ýþýk salvosunda kaybolmuþ gözleri adý Cemal Süreya kahvaltýsý daðýlmýþ dört bir yana" Anadolu þiiri" güneþ taptaze doðuyor çiyli tepelere "aþký haraca baðlanmýþ"kýzlar kale duvarlý evler sisli yalnýzlýklarýnda bir Cemal Süreya þefkati bekler tüfekler iyi niyet baðdaþ kurmuþ düzyazý suskunluðunda sýð sular yollarda jandarma ,eþkiya kahvaltý sofralarýnda bir Cemal Süreya arar sen ki yersiz yurtsuz edilmiþ bir göçebe çocuðu damaðýnda döllenir tadý yol kavþaðý kahvaltýlarýn hasbelkader yudum yudum yaþadýn savrulmuþluðu ve hasým düþlerin gelir "yýrtýlan ipek sesiyle" peyderpey gelirler otururlar sofrana sefil sefil çilesi dolmamýþ evlerden yýkýlmýþ çadýrlardan gelirler "Afrika dahil" beklediðin "geniþ zaman" uslanýr telgrafýn tellerinde kalk gidelim Necibe "vakit var daha "deme kalk gidelim geç kalmadan Cemal Süreya þimdi geçer buradan... Galip Sertel Ve Þiirin Hikâyesi Her nasýlsa, neredeyse ansýzýn büyümüþ, delikanlý oluvermiþiz Tuna boylarýnda... Bir mecnunluk havalarýnda bir Aliþim edasý ile kýzlara iltifatlar etme, "sevda sözleri" söyleme zamanlarý gelip çatmýþ,bir de Anadolu'nun sýcak baðrýndan kopup gelmiþ bir Cemal Süreya þiiri haykýrýp duruyor akþam sabah içimizde dýþýmýzda ...Cemal Süreya'nýn"Kanto'sunu" okuyoruz uluorta,yüksek sesle,etrafta iþidilsin diye,dünyada güzel sözlerin varolduðu duyulsun diye.. ..Nereden, nasýl geçtiyse ele,el yazmalar eksikyazýlmýþ mýsralarla, kýzlarýn gökyüzü mavi gözlerinin derince pýnarlarýna damlayýp: " Ben nerede bir çift göz gördümse/Tutup onu güzelce sana tamamladým /Sen binlerce yaþayasýn/Sen benim olasýn diye yaptým bunu" diyerek gururla,israrla okuyoruz,þaaþalý efsunlý delikanlý havalara girip tantanalar basýyoruz, garsonu çaðrýyoruz... Garsonun adý Barba,getirdið bira,garsonun adý Hakký,getirdið raký... Efkârlanýp, gemiler, abalar yanýyor, halimiz harap,garsonun getirdið þarap...Hey gidi delidolu gençlik heyyy... Sonra uzun bir zaman diliminde yaþanýlacak büyük acýlardan yýlmamayý, gencecik beyinlerimize cesaret,umut aþýlayan Cemal Süreya þiirlerini okumaya baþladýk.. 1950 lerde Bulgaristan'dan Türkiye'ye bir büyük göç yaþanmýþ,iki devlet arasýnda anlaþmazlýklar,iki tarafýn birbirlerini suçlamalar olmuþ,sýnýr kapýlarý kapanmýþ,soðuk savaþýn soðuk rüzgârlarý esmeye baþlamýþ,asýrlarca yüzüstü býrakýlmýþ fakir fukaranýn, sefillerin yegâne umudu olan sosyalizmin ,sosyalist sistem günün emperyal güçlerine karþý koyabilme kaygýsý ekseninde,bir savunma cabasýnda, bir iþgüzarlýk çaresizliðinde "demir perdesi" ülkelerinde varolan, uykularda olan o milliyetçilik akýmlarý hortlamýþ,ne bileyim,belki de dünyayý yönetenkatrani karanlýk güçlerin bir büyük oyunu devreye konulmuþ,dünyamýzýn çok köþesinde þovenistliðe kapýlar ardýna kadar açýlmýþ veTürkiye'den Bulgaristan'a her çeþit kitabýn sokulmasý yasaklanmýþtý.Bu sebeplerle Cemal Süreya'nýn þiirleri aslýndan farklý farklý,herkesler kendinden bir þeyler ilâve ederek elden ele dolaþýyor,gönüllere yerleþiyordu . Taaa ki 1985 cehenneminde,müslüman azýnlýklarýn adlarý hristiyan adlarý ile deðiþtirilp,koca memeleket kocaman bir toplama kampýna dönüþtürülüp, müslüman Türk'ün,Pomak'ýn, Roman'nýn, hattâ hristiyan Bulgar'ýn da bir hafýza tutulmasýna mahkum edilip, 1989 senesinde milliyetçi Jivkov rejiminin çökmesine kadar... Lâkin alem yine o alem,yine göç, yine sokaklar,meydanlar ýrkçý söylemlerle çalkalanmakta, tehditler,tedhiþler durmadan artmakta ve Ocak 1990...Silistre þehrinin buz tutmuþ kaldýrýmlarýnda,ellerinde Bulgaristan bayraðý ile binlerce yurttaþým,vatandaþým, meslekdaþým,hani þairin sitemler ettiði gibi /Fakat alýp verilir bir selam kalmýþtýr/dercesine kapý komþum,hani çocuklarýmýzýn çocuk parklarýnda kaydýraklarda eðlendiði, salýncaklarda hep beraber sallandýklarý çocuklarýn analarý,babalarý,beraberce oturup muhabbetler ettiðimiz insanlarýn: "Bulgaristan Bulgarlar'a ,Türkler Türkiye'ye" diye baðrýþlarý,çýðýrtkanlýklarý Tuna düzlüðünü çýnlatýrken, bir de acý haber Türkiye'den geliyor. Cemal Süreya öldü... 9 Ocak 1990...Olamaz diyorum, olmamalý diyorum...Þimdi deðil zamaný! ... "Ben nereye gittimse bütün zulumlardý /Bütün açlýklardý kavgalardý gördüðüm/ Kötülüklerin büsbütün eðemen olduðu/ Namussuz bir çað bu biliyorsun" diye haykýran,acýlarýn cehennemini yaþamýþ, "kan var bütün kelimelerin altýnda" diyebilen hüznün þairi,"zaten bizi her gün sabahtan akþama kadar kurþuna diziyorlar" diye isyan eden, sen deðil miydin Cemal Süreya ? Sen bir umut aðacýmýz iken, bizi böyle yüzüstü koyup ölümün sükutuna nasýl sýðýnabilirsin? Olamaz diyorum ve irkiliyorum... Çaresizliðin çýkmaz sokaklarýnda yine o büyük þiirin þairi Cemal Süreya geliyor yorgun parmaklarýnýn arasýnda yorgun sigarasýyla... "Bir çocuktun sen parýltýlar yaratacaktýn düzensizliðinden " diyerek sitemini baþka zamanlara sakla diye tenbihlercesine,"su verdim bu sabah çiçeklere" deyivereyim mi aðabey? Ve birdenbire,birdenbire o barbar akþamlar sabaha dönüþüyor,terlemiþ gibi duruyor buzlu kaldýrýmlar. O buzlu kaldýrýmlarda gözünü millyetçilik bürümüþ faþizan isteriyle, düþmanca çýðlýk atan,feleðin bir iradesiz oyuncaðý olmuþ, o aldatýlmýþ kalabalýklar bir masum çocuðu andýrýr gibi oluyor gözlerimde ve gözlemlerimde. O gün bu gün yazmaya çalýþtýðým þiirin ilk mýsaralarýný mýrýldanýyorum sessizce: "bir çocuk geçiyor terli kaldýrýmlardan sabah sabah kül rengi ýþýk salvosunda kayboolmuþ gözleri adý cemal süreya" Galip Sertel
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Galip Sertel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |