Gönüller kapalı vicdanlar tutuk
Bin ayıbı gizler boş laf boş nutuk
Tepki vermez zehre içi boş kütük
Eğri dal düz baston vermiyor Mıstaa

Törenle verilir çalana nişan
Mazlumu ezene makam rütbe şan
Ölçü tepetaklak mikyas perişan
Gidişata akıl ermiyor Mıstaa

Nebbaşlar topluyor serveti malı
Ekranlarda türlü mış mış masalı
Çirkefe boyandı uhuvvet dalı
O bağdan kimse gül dermiyor Mıstaa

Öksüzü düşkünü alma yanına
Belki halel gelir yüce şanına
Devşirdin malını, kastın canına
Zaten kimse hesap sormuyor Mıstaa

Devretti salibe mülkü pazarı
Talimata hazır sa’yi nazarı
Nerde milletimin şair yazarı
Bariz haksızlığı yermiyor Mıstaa

Kürecik’e kurduk radarı üssü
Dumura uğradı istiklal hissi
Baskıyla omurga olmuş yamyassı
İşgallere göğüs germiyor Mıstaa

Asım’ım Mehmet’im uyusun yastık
Hem gezsin eğlensin koluna fıstık
Ayşe’ye Zeynep’e fondöten rastık
Ayaklar dergâha varmıyor Mıstaa

Elestteki hükme sahneyken mekân
Deccal belasına müptela zaman
Tefekkür kıl diyor hazreti Kur’an
Lakin ümmet aklı yormuyor Mıstaa

Hakkın üstünü ört batılı akla
Hak diye racon kes hakkı yasakla
Tevhitten nebiyi sildin ne hakla?
Boş çuval ayakta durmuyor Mıstaa

Köksüzlere göre şehidan suçlu
Ölmeyi emreden komutan suçlu
Hem millet, hem devlet, hem vatan suçlu
Bağlanmış basiret görmüyor Mıstaa

Yaz hakkı ozanım kaleme davran
Gayretle hedefe ulaşır kervan
Sanma sonsuza dek sürer bu devran
Zulum ilelebet sürmüyor Mıstaa

Hadim yine zehir kattın doluna
Ahiri görürsün zulmün hali ne?
Mansurleyin seri Mevla yoluna
Kimse cana kıyıp sermiyor Mıstaa