Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
Tabi oğlum, ne demek gel yanıma otur. Gel yiğidim, gel de neler olmuş diyeyim. Bir garip bülbül gibi ah edip inleyeyim. Bir varmış da bir yokmuş, bunları bırakalım. Zamanı geldi artık gerçeği anlatalım. Masallarla avunmak artık yakışmaz sana. Her şeyinle varis olmalısın atana. Bundan yüzyıl önce ulu bir çınar vardı. Dibinde huzur akan billur bir pınar vardı. Geçmişten geleceğe akıyorken zamanlar. Oturup gölgesinde dinlenirdi insanlar. O çınar ki dünyaya Allah’tan armağandı. Saldırıdan koruyan bizzat yüce Rahman’dı. Çocuklar dallarında oynamayı severdi. Huzurla ve neşeyle günler gelip geçerdi. Bir gün bazı gafiller onu sahipsiz sandı. Gözlerini bürüye pis irindi hep kandı. Yüzünden vahşet akan bu uğursuz insanlar, Çınarı yıkmak için türlü plan kurdular. Baltalar kazmalarla üstüne yürüdüler. Ters tepti planları leşlerini sürüdüler. Yürüdüler bir daha tekrar toparlandılar. Ama sonuç hezimet yine parçalandılar. Anladılar ki çınar bu şekilde devrilmez. Devrilmek mi ne mümkün tek yaprağı çevrilmez. Düşündüler sonunda yeni taktik buldular. Dost gibi görünerek yaprakları yoldular. Gönderip bölük bölük barbar böceklerini, Kuruttular çınarın tohum çiçeklerini. Ve sonra kışkırttılar kalan tek tük yaprağı. Böylece içerden de sapladılar mızrağı. Sonra da bir vuruşta devirdiler çınarı. Ağlattılar yıllarca dibindeki pınarı. Durmaksızın gözyaşı aktı billur pınardan. Bir nüveyi besledi o görkemli çınardan. Ve bir filiz serpildi o çınardan bir filiz. Bir filiz ki üzerine titremekte Akdeniz. Ve sonra Karadeniz Balkanlar ve Cezayir. Çeçenistan, Hindistan, Filistin, Bosna, Keşmir. Afganistan, Suriye, Arabistan ve Irak, Hep çınarın parçası geri dön maziye bak. Ey serpilen genç filiz çabuk büyü çınar ol! Dikil zulmün önüne atan ulu çınar ol. Onun gibi dünyaya tekrar adalet dağıt. Sen dikilmezsen inan bitmeyecek bu ağıt. Yıllar var ki mazlumlar yolunu beklemekte. Nerdesin ulu çınar dalların inlemekte? Çınar Osmanlı evlat, pınar yüce dinimiz. Filiz ise evladım o da işte sizsiniz…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © AHMET ÖZTÜRK , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |