Güçlükle beraber bir kolaylık olacağına inandık biz hep. Ve yola öyle koyulduk. Her zorluğun arkasında bir kolaylık var dedik ve kalbimizle tasdik ettik. Her kederin arkası bir sevinç, her sevincin arkasında da bir hüzün vardır unutma sevgili. Gerçekten inandık ve yürüdük bu yolda. Biz hayatı ayet ayet donanmak, onlarla dolmak, aşkın manevi değerleriyle kuşanmak için yürüdük hicretin yolunda. Aczin, karamsarlığın, karanlığın uzağında, aydınlığın hep eşiğinde durduk. Bekledik mutlaka bir gün inşirah düşecek diye. Ve o inşirah bir yağmur serinliğinde düştü kalplerimizi kuşatan hüzünlere ve göğüslerimizi daraltan sıkıntılarımıza…

Dirilişe bayraktar olacaktık ve o bayrağı en zorlu kalelerin burçlarına beraber dikecektik. Hayr olana öncülük yapacağız diye sözleşerek düştük biz çölün yoluna leyl/a’sını aramaya çıkan Mecnun misali. Ve Rabbimize yönelmek için düştük yollara. En sevgilinin aşkına layık olmak için sözleştik seninle biz sevgili. İçimizde barış olsun diye şeytanın tüm tuzaklarına, sinsi oyunlarına karşı onarmak istedik kardeşliğimizi. Göğüs göğse siper ettik birbirimizi. Biz bu çağın yetimiyiz, mazlumuyuz, muhaciriyiz, ensarıyız. Her güçlüğün arkasında bir kolaylık olduğunu bize Rabbimiz emretti ve biz tereddüt etmeden teslim olduk.
Asr-ı Saadet, Endülüs, Şam, Doğu Türkistan, Kahire, Bağdat, Saraybosna, Kabil, Arakan ve İstanbul…
Mekke, Medine, Kudüs, Gazze, Halep, Küfe, Buhara derin bir uyanışın içinde     .
Biz inandık! Bir gün mutlaka adaletin hükmedeceği, medeniyet yeniden hayat bulacak kara bahtlı topraklarda ve güller açacak. Biz söz verdik. İnandık… Şimdi o dirilişin muştusu yankılanıyor semada. Engel olamayacak hiçbir güç buna inan. Ve biz geliyoruz yeniden tüm mazlumlara hayat vermeye. Gülmeyen yüzleri, gözleri güldürmeye. Aşklar yeniden filizlenecek ve ulu bir çınar olacak. Az kaldı inşirahın yağmur gibi yağmasına. Sabret!
     
Ercan Gümüş -02.12.2013